Bölüm:9

2.3K 63 14
                                    

Ediz Karadağ :

"Ne yapmam gerek? " Ürkek bir ceylan gibi bu soruyu sormuştum. Mirza arkama geçti. Duruşumu düzelttim. Kollarını belime sarmış bir vaziyette idi.
Saçlarımı tek kullağımdan geriye doğru aldı.

"Ne yapmak istersin? " Sıcak dudakları boynuma değdirdi. Kafamı çevirdiğimde göz göze gelmiştik. Akay üzerinde örtü olan bir masayı iterek yan tarafıma getirdi. Mirza örtüden tutarak yavaşca kaldırdı.

Örtünün altından bir sürü kesici âlet gözler önüne serildi. Mirza ya baktığımda " E ne diyorsun güzel kârım? " Diye sordu cevabımı dikkat ile dinlerken.
Âletlerin yanına doğru ilerleyip üzerlerinde elimi gezdirdim . Elime büyük bir çakı geldiğinde memnun bir şekilde baktım ona.

Mirza ya baktığımda yüzündeki gülümseme ile bakıyordu bana. Ardından bir el işareti yaptı. Alkay ona altında tekerlekleri olan bir koltuk getirdi. Mirza koltuğa oturduğunda bir ayağını dizinin üzerine attı. Bana dönüp

" Birşey içer misin güzel karım? " Diye yüzündeki çapkın gülümseme ile sordu. "Özel bir isteğin varsa kucağıma gelip kullağımada söyleye bilirsin tabi. "

Çapkın gülüşüne karşılık yanına gittim. Tam önünde durup kollarımı boynuna doladım. Kulağına doğru yaklaştım tek dizimi büküp erkekliğine baskı uygularken " Biraz marshmallow alâ bilirim karıcım. Ayrıca sen yanında sıcak çikolata içerken viski fena olmazdı. "

Dudaklarımızı birleştirdi. Üzerine daha çok yerleşmemi sağladı. Elli bel boşluğumu buldu. Beni daha çok kendi vücuduna bastırdı. Dudaklarımdan ufak bir inleme kaçmıştı. İzlememin üzerine Mirza'nın dudakları boynuma indi. Saçlarımı geriye doğru atmıştı. Kafamı geriye doğru eğerek ona yer açmıştım.

Dudakları cehennem misali yaktı boynumu. Geri çekilp "Güzel Karım "
Gülümseyip boynuna bir öpücük kondurdum. Kendimi geriye çektim . Mirza hareketlerimi dikkat ile izliyordu. Masaya ilerleyip bıraktığım çakıyı geri elime aldım.

Yavaşça açtığımda Mirza beni dikkat ile izliyordu. Arkamı dönüp başından beri bizi izleyen Mesut'a döndüm. "Şimdi gelelim sana. " Çakıyı yüzünden boynuna kadar gezdirdim. "Ne demiştin?, Sen bir kadından emir almazsın değil mi?, Sen bir fahişeden emir almazsın. Doğru muyum? "

Bana öfkeli bir surat ile baktı. Birşey demek istiyor ama olanlardan sonra diyemiyordu. Madem öyle elimdeki çakıyı yüzünden omzuna kadar yavaşca sürttüm. Çakının uç kısmını yavaşca omzuna bastırdım . Omzundan yoğun bir kan aktı.

Bir el belime dolandı. Beni kendine bastırdı. Boynuma sert bir öpücük kondurup çakıyı tutan elime kaydı elli. Elimi eline hapsedince gözlerimiz birbirine değdi.

Mirza bıçağı Mesut'un omuzundan çapraz bir şekilde ilerletirken kalbinde durdurdu. Eğer biraz daha baskı uygulasaydık bu Mesut'un ölümü olurdu.

"Mesut kimin karısı fahişeymiş Şimdi söyle bakalım!? " Daha geçen gün karşımda atarlanan adam  şimdi hüngür hüngür ağlıyordu. Çakıyı birden çekmemiz ile her yerimiz kan oldu. Mirza bıçağı bacağına saplamam gerektiğini söyleyince hiç düşünmeden dediğini yaptım.

Mirza'nın işareti ile Mesut'u sürüyerek yanımızdan götürdüler. Şimdi sıra. Mesut'un oğlu Serdar Hocaoğlu 'na
Babasına yaptığımız şeyden dolayı aşırı korkmıştu. Sıcak çikolatamdan bir yudum aldım. "Merak etme senin ki bu kadar uzun sürmeyecek. " Bir yudum daha alıp " Aniden olacak ama acısı konusunda bir şey diyemem. "

Elimdeki çakıyı hızlı bir şekilde özel bölgesine sapladım.  Tiz bir çığlık kapladı depoyu Mirza bunu beklemiyor olacak ki yüzünde acı bir ifade belirdi. Âniden çıkarttığımda ise acıdan bayıldı.

Ağa KocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin