Bölüm:14

1K 32 0
                                    

Dün geceden sonra baya sarsılmıştım. Ama kocam onu da halleti. Bizi güzel bir Restaurant 'ta götürdü. Ailecek kahvaltı yapıyorduk. En azından biraz olsun içimdeki daralma gitmişti.

Elim karnıma gitti. Daha sonra ise Miraç'a tabağında kalan sosisleri yediren Mirza'ya ve tabiki ilk göz ağrım Miraç'a baktım.
Ne kadar ' seni affetim.' desemde yinede içimde bir burukluk vardı. Kocamı seviyordum. Ve bunu yapma nedenini de anlıyordum. Ama içimdeki anne özlemi çeken küçük kıza bunları anlatamıyordum.

Onları izlemeyi bırakıp kahvaltıma dönmüştüm. Gözlerim iyice büyüyen karnıma değdiğinde dudaklarımda ufak bir tebessüm meydana geldi. Ellimi karnıma götürüp küçük kızımı sevdim.
Başımı karnımdan kaldırdığımda ise Mirza'nın beni büyük bir tebessüm ile izlediğini fark ettim.

Bende ona tebessüm ettiğimde eli masanın üzerinde ki elime değdi. Ve ardından onu sıkıca kavrayıp dudaklarına götürdü. "Rahatsınız değil mi güzel karım? " Ona içtenlik içinde cevap verdim. "Öyleyiz kocam. "
"Güzel aman siz iyi olun da gerisi önemli değil. "

Biraz daha oturduktan sonra hesabı isteyip kalktık. Arabada giderken bir manavın önümden geçtik. Mirza'nın kolundan sıkıca tutum ve " Mirza dur! "
Diye bağırdım. Mirza hızlı bir manevra ile arabayı sağ çekti ve ustalıka durup telaş içinde bana döndü.

" Ne oldu! Kızımıza birşey oldu! " Beni inceledikten sonra arkaya dönüp " Oğlum sen iyisin demi, kemerin takılıydı babacım!? "

"İyiyim baba bence sen beni değil annemi düşün. Sorunu olan o ve kardeşim gibi gözüküyor. "

Mirza hemen bana geri döndü ve " Doğuyorsun demi , hemen hastaneye!? "
Arabayı çalıştırırken kolundan tutum ve bana dönmesini sağladım. " Saçmalama Mirza ne doğurması, ona daha var. "
Mirza derin bir "oh" Çekti ve merak içinde " O zaman neyin var karım? "

Masum gözler ile ona bakıp ağzımın içinden " Çikolata kaplı erik ve çilek istiyorum. " Dudağımı masum bir şekilde büzmüştüm. Mirza gülmemek için kendini zor tutarken " Çikolata kaplı erik ve çilek istiyorum. " Diye kendimi tekrarladım.

Mirza arkasına döndü ve " Aslanım ben annenin ne dediğini anlamadım. Sen anladın mı? " Diye sorduğunda Miraç hayır anlamında kafasını salladı. Bende en sonunda bağrarak "Çikolata kaplı erik ve çilek istiyorum! " Diye bağırdım.
Mirza güldü. Ve "ha çikolata kaplı meyveler. " Dedi sonunda anladığı için mutluydum. Ama ardından Mirza " Alamam karıcım kusuruma bakma. "diyince hışım ile ona döndüm.

" Ne ,ne demek alamam!? " Diye bağırdım " E karıcım sana bunları alırsam sen tatlı kotanı dolduracaksın. " Anlamadığım için aval aval baktım ona. "Ee ne var bunda? " Bana kınar gibi baktı. " E ben, ben ne ile dolduruyum kotamı! Herşey karşılıklı karıcım! " Dediğinde kahkaha attım.

Ve boynuna eğilip bir öpücük kondurdum. " Bu yeterli mi beyfendi acaba? " Mirza düşünüyormuş gibi yaptı ve " Karar veremedim hanfendi bide şurdan lütfen. " Diyerek kafasını çevirdi. Boynunun diğer tarafını da öptükten sonra " Ha şimdi oldu İşte gidelimde Taze taze çikolata kaplı erik ve çilek yiyelim dedi ve arabayı çalıştırdı.

Yolda giderken birileri ile konuştu ama tek anladığım siparişimi bir an önce hazır etmelerini söylediği oldu.
Ormanlık bir yoldan gidiyorduk
Bir dakika ben bu yolu tanıyordum. Kamp yapmaya giderken kullandığımız yol burası.

Mirza kamp alanımızın ilerisine doğru sürmeye başladı. Biraz sonra büyük büyük ağaçlar ve büyükçe bir çifik evi karşıladı bizi. Arabadan indiğimizde ben ve Miraç şaşkınlık ile önce araziye sonra Mirza'ya bakıyorduk.
Mirza yanımıza geldi ve "Kamp ta çok eğlenmiştik bende böyle bir evimiz olursa güzel olur diye düşündüm. " Diye açıklama yaptı.

Ağa KocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin