"Ölüyorum mu? Ne demek ölüyorum baba!? " İki kolun beni sardığını hissettim ve ânında kendimi arkamdaki bedene yaslandım.
" Baba bir şey söyle. " Yalvarır gibi babama baktığımda gözlerinde geçmişi gördüm." Lütfen baba bir kerecik yanımda ol. " Babamın bana yalvardığı gibi yalvarışlarım canlandı kulağımda. Kafamı arkaya çevirdiğimde Mirza ile göz göze geldim.
Bakışları ile " Ben yanındayım. " Dedi bana.İşte o an bir karar vermem gerektiğini anladım. Duruşumu dikleştirdim. Gözümdeki yaşları elimin tersiyle silip . "Bende ölücektim baba. Bende hastaydım. "
Babamın gözlerinde ki o pişmanlığı gördüm bu sefer.Bir adım daha yaklaştım babama. Artık aramızda sadece bir adım kalmıştı. Herkes susmuş benim ne diyeceğimi bekliyordu. " Neden baba? " Gözlerimdeki yaşlar artık sel olmuştu. Bunların mutluluk gözyaşı olmasını o kadar çok istedim ki.
"Bilmiyorum mu sanıyorsun? Mirza'nın bazı şeyleri benden saklamasına rağmen bilmiyorum mu sanıyorsun? "Gözlerime bakamadı. Kafasını gömdü ve utancını gizlemeye çalıştı. Erez Kaya bana karşı gerçekten yenilmişti. "Yüzüme bak baba! Çocuğumu takip ettirdiğini ben bilmiyorum mu sanıyorsun!? "
Ellerim titriyor nefesim daralıyordu.
"Onu izliyorsun hergün. Onu tanımak istiyorsun. "
Tam gözlerinin içine baktım. "Beni tanımak istediğini anlamadım mı sandın baba!? "Kafasını kaldıramadı, yüzüme bakamadı. Bana bağramadı. " Oğlumu okulda izliyorsun, arkadaşları ile iken izliyorsun. Beni çarşıda izliyorsun, doktor kontrolünde izliyorsun . Kocamı iş yerinde izliyorsun, yine dışarda izliyorsun. Sen bizi hep izliyorsun Erez Kaya. " Derin derin nefes alıp vermeye başladım. " Benden ne istiyorsun baba? "
"Yetmedi mi baba? Bırak mutlu olayım. Bırak özgür olayım. Bırak bu sefer de ben bencil olayım!" İyice kötü olmuşken "Yalvarıyorum sana baba! Madem sevgin hiç benim olmadı, bırak o zaman ben özgür olayım! "
Kocamın kucağında yılların birikimini atarken artık bacaklarım beni taşıyamıyacak hâle gelmişti. Ve birden altımda bir ıslaklık hissetmeye başladım. Kaskatı kesilmiş bir hâlde Mirza'nın göğüsüne yaslanıyordum.Mirza ile yavaşca aşağıya baktığımızda su torbamın patladığını ve her yerin su olduğunu gördük.
Kafamı yavaş kaldırıp Mirza ya çevirdim. O da aynı şekilde bana baktı. "Kocam " Bir yutkunma sesi geldi. " Karım"
"Eee suyum mu geldi az önce? " Mirza alnında ter biriktirmeye başladı. "Sanıyorum ki öyle oldu karım. "
"Ha hastaneye gideceğiz o zaman? Hani kızımız geliyor ya."
"Öyle gözüküyor karım. "Birbirimize baktık. " E ne duruyoruz o zaman? "
"Allahhh! " Herkes bir anda bir panik hali almıştı. "Ya kızım erken doğumun sırasımıydı entrika var burda! " Bunu diyen Atlas 'a baktığım zaman başını önüne eğerek hızlıca dışarı çıktı.
" Favori yiğenim geliyor, ben arabayı hazırlayım. " Diyerek çıktı.
Ne yapıcağını bilemeyen Mirza ya döndüm acıyla karışık bir öfke ile
"Orda ne öyle duruyorsun be adam!? Doğruyorum diyorum burda! "Hâlâ kendine gelmemiş olan Mirza'nın yarısından tuttum. Çektiğim acı yüzünden kıpkırmızı kesilmiştim. "Kocam eğer şimdi kendine gelmezsen kızımız hiçte hijyenik olmayan evimizin salonunda dünya 'ya gelicek. Ve inan bana bunu hiç istemezsin! ÇÜNKÜ KIZIMIZ İKİ BUÇUK AY ERKEN DOĞMAK ÜZERE! "
Bunu dememle Mirza 'nın şoktan çıkması bir oldu.
" İyisiniz , iyisiniz size birşey olmadı! " Beni dikkatli bir şekilde kucağına alan Mirza hemen dış kapıya ilerledi.
Doğum eşyaları ile Miraç ve Attilâ'da arkamızdan çıktı. Arabaya bindiğimiz de görüntü şuydu.Atlas direksiyon başında, Attilâ ve Miraç ön koltukta Atlas'ın yanında.
Ben ve Mirza ise arka koltukta bulmuştuk kendimizi.
Birbirimize demiyorduk ama bu arabada ki herkezin erken doğumdan dolayı ödü kopuyordu.
Ama kimsenin bunu dile getirmeye cesareti yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağa Kocam
General FictionBir gece kulübünde geçirdiği geceden sonra hamile kalan bir genç kız. Tam 7 Yıl sonra evinden, yuvasından kovulduğu da ,O gece Odada bulduğu kart sayesinde çocuğunun babasına sığınmaya karar verir. Peki, Mardin ağası Mirza Karadağ kendisine...