Geçmiş zaman:
Ediz'in ağzından:
" Baba bak! Biraz daha uzanırsam oradaki uçağı tutacağım. " Babam sadece beni olaylar biçimde kafasını sallamak la yetindi. Yüzüm düşse de pes etmeyecektim. Bu sefer " Baba biliyor musun ? Dedem diyor ki Senden sonra şirketti ben yönetecekmişim ." Bu sözüm ile babam hiddetle bana döndü.Ellini masaya vurup " Daha ben doğru düzgün başa geçememişken sen mi geçeceksin bu ne cüret! Hani deden ile arana mesafe koyacaktın! " Korkuyla geri çekilmiş tek bir cümle söylemeye çekinir hâle gelmiştim. Peki ben neden böyle olmuştum?
***
Yazarın ağzından:"Daha hızlı! Daha hızlı salla baba! " Küçük kız babası ile salıncaklar da oynuyor ve yaz mevsiminin tadını çıkartıyordu. Küçük Ediz'in en sevdiği mevsimdi yaz mevsimi. Yaz gelince babasının ona özel hazırladığı bahçeye çıkar ve yorgunluktan yerlere yığlana kadar oynardı orada.
En çok babası ile oynamayı severdi küçük Ediz. Yanında ne bir bakıcı ne de peşinde gezen bir koruma isterdi. Sadece babası ,onun için sadece babası vardı. Babası ile yatar, babası ile kalkardı. Erez Kaya'da en az kızı kadar düşkündü kızına. Onun için servetini dökmeye razıydı.
Peki ne olmuştu bu baba- kıza?
" Baba! Ben istemedim diyorum sana! "
Ediz Kaya tüm sesi ile bağırdı babasına. Onu duysun istedi. Başkalarının sesi ile değil kendi sesi ile hareket etsin istedi. Ama babası onu duymadı. Korkuyordu. Tıpkı karısı gibi o da, kızı da çeker gider diye." Ediz ,bana karşı çıkamazsın! Bir daha o oğlanla görüşmeni istemiyorum! " Sinirliydi Erez ama daha çok korkuyordu. Ya karısı gibi o da giderse diye. Bir hata yapmıştı Erez. Karısını kaybetmişti. Şimdi ise kızı elinden gidiyordu. Birşey yapmalıydı. Gençti Erez bilgisizdi baba olmak konusunda.
Hakkatten bir baba nasıl olunurdu ki?
Bir kız çocuğuna nasıl bakardı Erez?
Çağreyi onu yok saymakta bulmuştu.
İşte en çok bu yaralamıştı Ediz'i. Tek ailesi tarafından yok sayılmak. Evet Ediz'in bir dedesi vardı. Ama onun sadece bir ebeveyni vardı.Ediz babasız ne yapardı?
Peki Erez kızı olmadan ne yapmalıydı?
***
Şimdiki zaman:Babam ile birbirimize baka kalmıştık. Ne o konuşuyordu, ne de ben. İkimizde geçmişe gitmiştik, ikimizde bugünü istememiştik. "Bana en son ne zaman içtenlik ile baba dedin? " Zor soru, kısa bir süre düşündüm. " Sanırım beni o çocuk sanıp bana kızdığın zamandan beri sana baba demedim. "
Gözlerindeki hüzün ile baktı bana. Aramız da yine bir sesizlik oluşurken bu kez ben bir soru yönetim. " Neden bana sahip çıkmadın? " Cevap koca bir sessizlik. "Hamileyim diye yanına geldim. Baba ben ben bir şey yaptım. Ve bunun sonucunda hamile kaldım. Dedim sana. Baba ben senden yardım dinlendim. Neden yanımda değildin!? "
"Kırgındım. Çok kırgındım. Annenle yaşadıklarımızdan dolayı çok kırgındım. Annen sana hamile kalınca deden bizi zorla evlendirdi. Biz annenle hiçbir zaman sağlıklı bir ilişki kuramadık kızım. Bunda ikimizde çok hatası var ama. "
"Ama ne baba!? " Dayanamıyordum olanları artık taşıyamıyordum. " En çok bende sen hamile olduğunu söyleyince annene olan kızgınlığımı sana yansıttım. Sanki sen biricik kızım olmaktan çıkıp beni terk eden kadın oluverdin. Asla kendimi savunmuyorum ,savunulacak yanım yok. Ama bebeğim bilmeni isterim ki seni yanlız bırakmadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağa Kocam
General FictionBir gece kulübünde geçirdiği geceden sonra hamile kalan bir genç kız. Tam 7 Yıl sonra evinden, yuvasından kovulduğu da ,O gece Odada bulduğu kart sayesinde çocuğunun babasına sığınmaya karar verir. Peki, Mardin ağası Mirza Karadağ kendisine...