diksiyon koçu | taegyu

27

İYİ BAYRAMLLAARRR bayram şekerleri, bu da geç bayram hediyeniz olsun efenim🫶🏻

detaylıca okumadım hata varsa söyleyin lütfn

***

(sohbet)

yeonjun - beomgyu

hyunf

bir şey istemediğine emin misin

son kararın mı

evet

gelsen yeter

ev yeteri kadar dolu zaten

tamam🫡🫡🫡

geldim sayılır

***

telefonu cebine atmadan hemen önce taehyun'la olan konuşmanın üzerine tıkladı haber vermek için, tam o sırada telefonu çalmaya başladı, arayan taehyun'du. "aşkım, ben de sana yazıyordum şimdi."

"kalp kalbe karşı demek ki."

"bahsi geçen biziz, herhalde öyle olacak." telefonun ucundan gelen kıkırdama sesiyle yüzünde bir gülümseme oluştu.

"geçtin mi yeonjunlara?"

"sayılır, az kaldı. sen n'apıyorsun?"

"bizimkilerin yanındaydım, eve geçiyorum şimdi bir tanem. ders çalışmam gerek biraz."

"kolay gelsin." eve dönünce çok fırsatları olacaktı, bu yüzden daha fazla uzatmak istemedi telefon konuşmasını. "tamam o zaman, dikkatli ol. geçince yazarım."

"seni seviyorum." her duyduğunda, şu an olduğu gibi, sırıtışı büyüyordu.

"ben de seni."

***

duyduğu şey yüzünden "ne?!" diye çığırdı odanın ortasında.

"bağırma beomgyu." dedi, yeonjun. "ne yapmam gerek bilmiyorum." oflayıp ellerini yüzüne siper etti.

beomgyu, kucağında yastığı bir kenara bırakıp hyungının ellerine uzandı tutabilmek için. "ayrılmayı düşünmen bile kafanda bir şeylerin bittiğinin göstergesi hyung, ciddi misin sen?"

"yemin ederim ne düşündüğümü bile bilmiyorum."

"hyung, seni yargılamak için sormuyorum ama... bu kadar mı değeri düştü gözünde?" günlerdir soobin'in yaşadıklarını görüyordu, şahit olduğu şeylerin acısı bile kalbini bu denli kırarken şimdi yeonjun'un bu düşüncesi kafasında binlerce soru baloncuğu oluşturuyordu.

"özlüyor musun?"

yeonjun, beomgyu'nun kendisine yönelttiği soruya cevap vermeden dizlerini kendine çekti, kollarını etraflarına sardı. derince bir iç çekip dudaklarını araladı konuşmak için. "deli gibi hem de." biraz bekleyip sözüne devam etti. "ama bu ona alıştığım için mi yoksa gerçekten onu özlediğim için mi artık anlayamıyorum."

"hyung." dedi beomgyu, ne demesi gerektiğini bilmiyordu. duyduğu şeyler onun kalbini bu denli acıtırken soobin'i düşünemiyordu bile. saçma geliyordu onların bu hâlde olması, ikisi birbirine delice aşıkken şimdi yeonjun'un ağzından çıkanlar akla mantığa yatmıyordu.