3. Takıntılı Manyak

3.8K 305 274
                                    

Bu bölüm bolca yorum yapacaksınız öyle değil?

Yazarı üzmek çok günahmış.

Vah vah...

Yorum Sınırı (Dolmasa da...) : 500 ✨

BEN NİLDA

-

Kolumda sağa sola sallanan çantamla beraber okulun yolunu tutmuştum. Hava o kadar sıcaktı ki kendimi teyzemin arabası yerine kaldırımda yürürken bulmuştum ve şuan tahminimce teyzem okula varmıştı.

Yürüyerek gitmek istemiştim çünkü neden olmasın.

Bugün okulumun yeni bir haftasının ilk günüydü. Bir hafta olmuştu ve şuan için hayatımdan gayet memnundum. 

Beni sevenler bile olmuştu tabii bu sev işi love işi değildi. Arkadaş babında. 

Araz, Uraz ve Göktuğ beyler bana bir haftadır bulaşmıyorlardı. O yüzden de kafam biraz da olsa rahattı. Onlar olmadan okul daha çekilir gelmişti.

Okulun yan duvarını gördüğümde adımlarımı daha da hızlandırdım. İki gün bir ayrı kalmıştık. Çok özlemişim keratayı. 

Okulumu sevmiştim. 

Sınıf arkadaşlarım beni sevmekle kalmamış Gökay yerine beni başkan seçmişlerdi. Canlarım tabii onlarda hak yolunun nereden geçtiğini biliyorlardı.

Göktuğ aslında bakarsak o başkanlık olayından sonra benim üstümden ellerini de gözlerini de çekmişti. Belki de çekmiş gibi yapmıştı. Ona hala güvenim yoktu.

Çünkü etrafta hiç hoşuma gitmeyen bir sakinlik vardı. Bizim grup hariç

Halil ile daha fazla içli dışlı olmuştuk ve tabii diğer tayfa ile de.

Kafamda ki yarada kabuk bağlamış kapanmıştı artık. Yara bandı takmıyordum. 

Okulun önüne geldiğimde seke seke okula giriş yaptım. Gördüğüm yüzler ile gülümsedim.

Halil, Hakan, Harun ve Haktan merdivenlere oturmuş beni bekliyorlardı. 

Onlara el salladığımda karşılık veren daima Halil oluyordu. Diğerleri ise halimize gülüyorlardı. Çünkü bizim aramızda en iyi eğlenmeyi bilen ikimizdik. Onlar sadece gülme işini ele alıyorlardı.

Yanlarına vardığımda Halil kalktı ilk oturduğu yerden, önüme geçip sağımı solumu kontrol etti. "Tek parça gelmişsin. Açıkçası hayran kaldım." dediğine kıkırdadığımda kafasına bir tane geçirdim. Bir adım gerileyerek güldü. 

"Hala mı aynı mevzu?" dediğimde hepsi birlikle beni onayladılar.

Bir hafta önce köpek tarafından kovalanmam hala gündemdeydi. Ne eksik ne de fazla. Aynı şekilde bizimleydi.

Unutmaya da unutturmaya da niyetleri yoktu.

"Ne yapabilirim o gün aklıma geldikçe gülesim geliyor." Halil açıklama da bulunduğunda kafasına bir tane daha çakacaktım ki bileğimden tutuldum.

"Kız yeter, Çocuğun zaten gram bir beyni var onu da sen çürütme." Harun, Halil'i arkasına koruma iç güdüsü ile aldığında gözlerimi kıstım ama çalan zil ile gözlerimi eski haline getirdim.

"Bu sefer yırttın hadi." dediğim an bana dil çıkarması aynı anda gerçekleşti. Ve hemen yanımızdan toz olması saniyelerini almadı.

Ben durur muyum?

BEN NİLDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin