1. Dördüzler +1

5.1K 394 486
                                    

Uzun bir süre beklettiğim için kusura bakmayın, lütfen.

Yorum Sınırı : 500 ✨

BEN NİLDA

-

Kolumun üstünde duran kafamı bir ileri bir geri yatırarak zaman geçirmeye çalışıyordum ama bunun hiç bir yararı olmuyordu. Sınıfa girdiğim an arkamdan hoca geldiği için erkekler tarafından sorguya çekilmemiştim bu benim için şahane bir andı. Şuan ise gel gör ki can sıkıntısından geberecektim.

Dakikalar geçiyordu. Bir dakikanın geçmesi için bir saatin geçmesini bekliyor gibiydim ve ben bu süre zarfında kafamı duvara sürtmemek için kendime zor engel oluyordum.

Erkek lisesi kitaplarında okuduğumda derslerin çok hızlı geçtiği ve ders dinlemeyip dersi astıkları yazıyordu.

Peki ya bunlar neden dersi pür dikkat dinliyorlardı ve zaman geçmiyordu? Erkek lisesi kitapları birer kuru iftira mıydı?

Sınıfa giren her yeni öğrenci için tanışma merasimi olmaz mı? Olur. Oluyordu. Burada olmamıştı. Sınıfa giren erkek hoca yüzüme bile bakmamıştı. Bir kızın geldiğinden haberdar olduğuna emindim. Teyzem bütün okula yaymıştır. Peki ya ben neden dış kapının dış mandalı görevini üstlenmiş gibi hissediyordum. 

Adımı bile merak edip sormamışlardı. Bunlardan sınıf arkadaşlığını geç cacık bile olmazdı. Ön sıramda oturan iki çocuğun çoktan meraktan arkalarını dönüp beni lafa tutmaları lazımdı ama gel gör ki derse en fazla katılanda onlardı.

Bildiğin eziyet.

Bende çalışkan bir kızım. Yani şuan sınıfın çalışkanlarını kötülüyor değildim elbette ama yani burası erkek lisesiydi öylesine bir yer değil. Okuduğum onca kitap yalan mıydı ey dostlar? 

Ders matematikti konu ise trigonometri Sinüs teoremiydi. Usta olduğum derslerden biriydi. Tek sorun ders boyunca benim kafamı sıradan kaldırmayışımdı. Ders süresini de bilmiyordum. Değişik bir saat ayarlama yöntemleri vardı. Şuan da mantık çerçevesi içerisinde düşünürsek yirmi beş dakikadır dersteydik yani yirmi dakika kalmış olacaktı. İş öyle değildi ama.

Az önce yan sıradan konuşma seslerine dahil olduğumda dersin bitmesine beş dakika kaldığını söyledi. Bu da demek oluyordu ki dersler otuz dakika. İyi hoşta teneffüs neden 20 dakika?

Diğer elimde kalem kalemin altında can çekişmekten bıkan kağıt ile kafa yormaya devam ediyordum. Okul dokuz üç arası olması gerekiyordu ama bu saat düzenine göre yarım saat erken bırakıyorduk.

09:00 Derse giriş.

14:30 Dersten çıkış.

30 Dakika ders.

20 Dakika teneffüs.

Kağıda aldığım önemli notlarım ile bakışırken derin bir nefes aldım. Olayı çözmüş bulunmaktayım ve kafa şuan çok rahat.

Daha ilk ders yeni bitecek. Zulüm. 

Son üç dakika...

Kafamı kaldırıp sıraya tek bir sefer sert olmayacak şekilde vurduğumda ilk defa benim iç sesimden başka bana laf atan bir ses duydum ve kafamı otomatik olarak sesin geldiği yöne yan sırada oturan çocuğa çevirdim.

"Sen orada yarım saattir ne hesaplıyorsun?"

Vay sınıfta konuşma bilen varmış. Ne mutlu bana. 

BEN NİLDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin