gri*1

123 7 28
                                    


"Şşşt sessiz ol!"

Arkasından gelen tıkırtı sebebine doğru hafifçe fısıldadı adam.

"Yaman bu yaptığın doğru mu sence! Ömer Bey bunu öğrenirse siker belamızı, gel çıkalım şuradan!"

Yavaşça çıktığı merdivenlerde aniden durup arkasında konuşan adamı duvara sertçe iterek adeta çemkirdi adam.

"Madem her boka itiraz edeceksin o zaman ne diye geldin peşimden! Bi halta yaramayacaksan siktir olup giderebilirsin, kimse seni zorla tutmuyor burada Hasan"

"Aynen siktir olup gideyim de Defne yengenin odasını karıştırırken yakalan gerizekalı"

"O zaman kapa çeneni ve beni takip et!"

Adamı tekrar duvara sertçe iterek yukarı çıkmaya devam etti. Kafasındaki soru işaretlerini gidermek için tek fırsatı olabilirdi bu. Çünkü bir daha bomboş bir evi yakalama olanağı çok düşüktü çünkü aşktan gözü kör olmuş bi arkadaşı daha doğrusu bi patronu vardı. Hızlı ve bi o kadar sessiz olan adımlarını ikinci kattaki sağdan üçüncü odaya yöneltti ve yine aynı şekilde açtı kapıyı. Evin boş olması onun istediği gibi dolaşması anlamına gelmiyordu. Çünkü her an olacak yanlış bir adım dışarıdaki korumaları uyandırabilir ve bu da sonu olmayan bir soru yığınına dönüşebilirdi.

Odaya girdiği an önce çekmeceleri karıştırmaya başladı. Çekmecedeki makyaj malzemelerini düzenini bozmamaya özen göstererek karıştırdı. Ruj, maskara, pudra, allık derken işine yarayacak bir şey bulamadı ve çekmeceyi kapatıp hızla dolaba yönelmeye yeltendi. Ama tam çekmeceyi kapatırken köşede duran fotoğrafı gördü ve eline aldı.

Mutluluk içinde gözleri parlayarak bakan bir adam ve adamın yanağını kocaman öpen bir kadın. Ne de aşkça bir poz diye dalga geçti içinden ve hafifçe gülümseyerek çekmeceyi hızla kapattı. Fotoğrafı sert bi şekilde yırttı ve parçalarını cebinden çıkardığı cüzdanına koydu.

"Sürtük"

***

"İşte sonra ben buna bir kafa göz dal sonra adamı görmen lazımdı Defne. Öyle bi topukladı ki iki gün unutamadım o anı"

Adamın kahkahalar içinde anlattığı anıyı büyük bi tebessümle dinliyordu kadın. Ellerini o andaki gibi karşısında yine o adam varmış gibi hareket ettiriyor sonra kendini öve öve hayalî bir şekilde adamı tekrar o andaki gibi dövüyordu. Klasik Ömer, işte dedi içinden. Egosunu tatmin etmeyi hep çok severdi.

"Daha kaç tane böyle vurmalı kırmalı kavga hikayeniz var acaba Ömer Bey"

Dedi ve bar koltuğunda oturan adama hafifçe biraz daha yanaştı. Hafif içki ve parfüm kokusunun karışımı vücuduna işlenmeye başlamıştı bile.

"İsterseniz yine birkaç tane daha anlatabilirim, hanımefendi." diyerek kendisine yaklaşan kadını belinden yine kendisine çekerek saçlarına doğru konuştu. Tüylerinin yine heyecandan diken diken olduğunu hissetti Defne. Adamın sadece nefesini boynuna doğru üflemesi bile yetiyordu buna.

Ellerini yavaşça adamın boynuna doğru götürdü ve birleştirdi.

"Hmm bilmem. Bunu belki evimize doğru giderken yolda düşenebilirim."

"Yalnız yine tehlikeli oyunlara başladınız, devamı için sabah beni suçlamayın lütfen."

Adamın kendisine olan derin bakışlarına takıldı Defne. Şu an baş başa olsalardı sabaha kadar kendisini bu şekilde izlenebileceğini hissediyordu.

İçinde bir şeylerin yandığını hissediyordu. Ve bu yangını kendisi daha da harlıyordu.

Adamın yanağını hafifçe okşadı ve dudağına ufak bi buse kondurup geri çekildi.

part'lıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin