part'lık

mesafe

"Kesin birlikteler!"

"Aaa sen duymadın mı? Ömer İplikçi'nin gizli nişanlısı için Fikret Galo diyorlar ya"

"Ciddi misin sen! Ayy ama yakışıyorlar da şimdi baksana. Hem ikisi de alanında uzman kişiler yani. 10/10 uyum"

"Ayy evet yaa maşallah, Allah tamamını erdirsin"

Gelen fısıldamalar, sahneye hayran hayran bakan gözler, herkesin muhteşem ikiliyi onaylarmışçasına alkışlaması, çalan müzik, gülen insanlar...

Derin bi nefes almak istedi şu an sadece. İhtiyacı olan tek şey buydu. Temiz bir hava almak.

Sakin ol Defne, o işini yapıyor sadece. Ayrılır zaten birazdan elleri. Hem Ömer seni seviyor, sana aşık saçma bir şey yapma.

Kendi içinde yine seviyor sevmiyor savaşı yaparken muhteşem ikilinin ellerinin alkışlamak için ayrıldığını gördü ve yüzündeki tebessüme engel olamadı. Kimsenin duymayacağı bi şekilde fısıldadı.

"Şükürler olsun."

O Ömer'e baktıkça ısrarlı bir şekilde şekilde Ömer'in ona bakmaması artık canını yakmaya başlamıştı. Oysaki sahne arkasında barışmak için adım atmak ister gibiydi. Şimdi niye böyle ki?

"Saçmalama Defne! Adam kendi lansmanında. İyice kafayı yedin kıskançlıktan" dedi kendince.

Tam alkış durmuş ufak bir teşekkür konuşması yapılıyorken adamın ellerinin yine Fikret tarafından tutulduğunu gördü.

İşte bu sefer kırgınlık ve kıskançlığın yanında büyük bir öfke de hissetti kendinde. Sağ gözünden akan yaş sadece kırgınlıktan değildi yani. Sinirden sahneye atlayıp saç baş yolmak istiyordu Fikret'i sadece.

"Hadi Ömer, bırak artık şunun elini! Hadi, lütfen!"

Bi umut hala sevgilisine bakarken adamın yanındaki kadının konuşmasını büyük bir tebessümle dinlemesi, ısrarlı bir şekilde kadının elini tutmaya devam etmesi, Fikret'in de adamın elini mümkünmüş gibi daha da sıkarak tutmasına daha fazla dayanamayacağını anladı.

İçerinin iyice havasız olduğunu hissetti, zar zor nefes alıyor gibiydi adeta. Zaten dolan gözlerinden etrafı buğulu bir şekilde görmesi de cabasıydı.

Hızla çantasını aldı ve kapıya doğru ilerledi. Son kez sahnedeki nişanlısına baktı ve onu hala aynı şekilde görünce gözünden akan yaşa engel olamayarak dışarı attı kendini.

"Buraya kadarmış sanırım."

***

"Bir insan nasıl bu kadar fırsatçı olabilir Nihan ya? Hadi o kuş kafalıyı geçtim peki Ömer? O nasıl onun elini tutmaya devam edebilir! Kafayı yiyicem sabahtan beri yaaa"

"Tamam canım, sakin ol sen. Bak sabahtandır ağlıyorsun"

Sağ eliyle akan yaşlarını sildi Defne. Aklına iki saat öncesi geldiğinde yaşlar büyük bir iştahla otomatikman akıyordu gözlerinden.

"Ömerle konuştun mu peki? Belki mantıklı bir açıklaması vardır."

"Kadının elini tuttu ve uzun bi süre de bırakmadı Nihan üstüne üstlük kadını büyük bir memnuniyele dinledi yaa! Bunun nasıl mantıklı bir açıklaması olabilir sence. Yok yani ben eminim Fikret bal gibi hoşlanıyor Ömer'den, net yani eminim artık."

"Tatlım bunlar işbirliği yaptılar ya hani tabii kadının konuşmasını memnuniyetle dinleyecek. Hem Ömer seni seviyor ve sende bunu bal gibi biliyorsun. Tamam bugünkü yaptığı şey saçma olmuş hatta baya bir saçma ama... işte o amadan sonrası gelmiyor bende de. Hayır yani nişanlı adamsın ne o öyle meraklısı gibi el tutmalar."