gri*3

122 7 28
                                    

Aitsizlik hissi.

Hem de bir yere değil, hiçbir yere. Kendisini tam anlamıyla hiçbir yere ait hissetmiyordu.

Beyni de kalbi de buranın yabancısıymış gibi hissettiriyordu. Oturduğun koltuğa bile ait değilsin sen. Bu eve, bu adama, bu aşka.

İhanetin bedelini ödemelisin artık. Bu yaşattıklarının bi karşılığı olmalı. Bi canın sebepsiz yere ölmesine neden oldun. Buna karşılık bi can daha lazım Defne.

Cana can.

Kaç dakika, kaç saat bu şekilde koltukta oturduğu hakkında bi fikri yoktu. Ömerle ettikleri kavgadan, daha doğrusu Ömer'in sinir boşalmasından sonra bir araya gelmemişlerdi. Saatlerini boş yere koltukta oturup kahverengi zemini izlemekle geçirmişti. Tabii ki bu süre zarfında gözyaşları da ona eşlik etmişti. Son zamanlardaki en iyi dostu onlardı zaten. Bir dakika bile yalnız bıraktıkları yoktu.

Kafasında kendisiyle ettiği kavgadan merdivenlerden gelen sesle ayrıldı.

Adamın merdivenden indiğini görünce ayaklandı ve adamın inmesini bekledi. Ancak adam onu görmezden gelmiş ve kapıdan bi hışımla çıkıyordu ki kadın onu durdurdu.

"Ömer dur, nereye?"

Adam, adının seslenilmesiyle olduğu yerde durdu. İçinden çoktan sakin ol naraları atmaya başlamıştı. Açtığı evin kapısını bi hışımla sertçe geri kapayıp hızla arkasına döndü.

"SANA NE? Karışma öyle her şeye."

Adamın aniden değim yerindeyse kükremesiyle yerinde sıçradı kadın. Sesinin titrememesine özen göstererek konuştu.

"Sana bir şey vermem gerekiyor."

Kadının elindeki belgeleri görünce kafasını anlamamış şekilde salladı adam.

"Bunlar ne Defne? Yine ne işler çeviriyorsun sen!"

Sesi beklediğinden de yüksek ve sert çıkmıştı. Bunu kendi de beklemiyordu. Anlaşılan tüm bedeni kadına karşı artık tahammül edemiyordu.

"Bi işler karıştırdığım falan yok. Sinirleneceğine elindeki belgeleri okuyabilirsin."

Kadına karşı gözlerini devirerek kadının elinden sertçe çektiği belgeleri okumaya başladı. Adam okudukça kadın onun onun tepkisini izliyordu.

Daha doğrusu tepkisizliğini.

"Bunlar ne? Nereden, nasıl buldun sen bunları?

"Anladığın gibi. Bunlar Kaan'ı çok rahat bi şekilde içeri tıkacak belgeler."

"Sende ne işi var bunların."

"Kaan abi, yani Kaan belli bir dönem bana çok güvenirdi. Ne illegal bi işi olsa belgelerini illa bana gösterir saklamamı isterdi. Tabii belli bi süre sonra hepsini aldı elimden ama bazılarının kopyalarını çıkarmıştım. Her ihtimale karşı."

"Bu da başka bir oyun değil mi? Ne planlıyorsun sen o kafanın içinde?"

Adamın dediklerinden sonra derin bi nefes aldı ve saçlarını savurdu sinirden. Kafasını yemek üzereydi artık. Ne yapsa ne dese kimseye yaranamıyordu.

"OYUN FALAN YOK ÖMER! ALACAKSAN AL ŞUNLARI! KAAN BUNLARI KOPYALAYIP SANA VERDİĞİMİ ÖĞRENDİĞİ AN KAFAMA SIKTIRACAK ZATEN! SENDE DAHA FAZLA CANIMI SIKAMA."

Kadının haykırışları bittikten sonra kadının kolunu dün gece yaptığı gibi tekrar sertçe tuttu ve kendine çekerek kadının kulağına tısladı. Sinirden kadının kolunu sıktığının ve hafif kızarttığının farkında değildi.

part'lıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin