part'lık

akşam gözlü esmer*2

satır arası yorumlarınız🤍 ben

keyifli okumalar dilerim

***

Burnunu çekerek önünde duran çizim kağıdına boş boş bakıyordu. Ağrıyan başı, akan burnu, ikide bir hapşırması derken hiçbir şekilde işine tam anlamıyla odaklanamıyordu. Anlaşılan hasta bir şekilde işe gelmek büyük bir hataydı. Tekrardan burnunun aktığını hissedince sitemle yanında duran peçeteyi aldı ve burnunu sildi.

"Defile öncesi tam hasta olacak zamanı buldun Defne! Aferin sana"

Uykudan ve yorgunluktan zorla kapanan gözlerini zorla tekrar açarak işine odaklanmaya çalıştı ama nafileydi.

"Defne"

Aniden adının seslenilmesiyle yerinden sıçradı.

"Ayy Yasemin Hanım, kusura bakmayın biraz dalmışım da"

"Sen hala iyileşemedin mi ya?"

Maalesef, diyerek kafasını olumsuz anlamda salladı kadın. Yaklaşık bi haftadır aynı şekilde işe gelip gittiği için hasta olduğunu koca şirket biliyordu.

"Çok yorma kendini o zaman biraz daha çalışıp çık hemen malum iki hafta sonra defilemiz var lazımsın bize" dedi ve hafifçe gülümsemeye çalıştı. Bakışları her ne kadar geçmiş olsun der gibiyse de hal ve hareketleri fazlasıyla gergin, ne yapacağını bilemez gibiydi. Önce elleriyle saçlarını düzeltip ardından da zaten düzgün olan kıyafetiyle oynamaya başlamıştı.

"Peki, teşekkürler." dedi Defne de kadına doğru hafifçe gülümseyerek.

Yasemin'in gergin bir şekilde karşısında duran sandalyeye oturuşunu izledi Defne. Anlaşılan yolunda gitmeyen bi mevzu vardı. İçine oturan kuşku tohumlarına engel olamayarak yutkundu.

"Yasemin Hanım iyi misiniz?"

"Şş-şey Defne benim sana bir şey söylemem gerekiyor da."

Kadının panik hali Defne'yi daha da telaşlandırmıştı.

"Tabii, buyurun." dedi önce hafifçe. Ardından da büyük bir hızla devam etti.

"Eğer hastalığımla alakalıysa hemencecik iyileşmeye çalışırım ben, siz hiç merak etmeyin. Defile öncesi diye pek dinlenmeye fırsatım olmadı ama anneannemin çorbasına bak-"

"Dur dur sakin ol. Konu hastalığın ya da lansmanla alakalı değil. Yani biraz lansmanla alakalı ama ucu sana başka türlü dokunuyor."

"Nasıl yani? Başka türlü derken."

Yasemin'in derin bi nefes alışını izledi Defne. Dakikalar geçtikçe iyice gerilmeye başlıyordu. Bu da zaten grip olan vücudunun çökmesine tuz biber oluyordu.

"Biliyorsun Cherri, daha çok Sinan ve haliyle de biraz Passionis sayesinde az çok ayakta duruyor. Yani Sinan'a çok şey borçluyum bu konuda."

"E-evet biliyorum da ne alaka şimdi bu?"

Kalbinin atışının yavaşça arttığını hissediyordu kadın. Söz konusu Passionis olunca kalbinin başka diyarlara geçiş yapmasına engel olamıyordu.

"Burada lansman için davetliler listesi var." dedi ve elindeki listeyi Defneye doğru uzattı.

Kadının uzattığı listeye göz ucuyla baktı Defne. Ağrıyan başı ve kadının gergin hali yüzünden isimleri okuyamadı ilk başta. Hastalığı her şekilde belli ediyordu kendini. Gözlerini birkaç defa kırpıştırıp listeye tekrar göz gezdirdi. Ama yine değişik bi şey göremedi. Yaklaşık bir buçuk senedir iş yaptıkları veya piyasadaki birkaç rakip şirketin adı vardı. Yabancı ve olağan dışı bir şey yoktu yani.