1912-Contestado War

2 0 0
                                    

Yer: São Luís - Brezilya Cumhuriyeti

Anıl ve Doğukan'a askerler ayaklanmanın çıktığı bölgelerin güney eyaletleri olduğunu söylemişlerdi ancak güneye doğru yol alırken ülkede kuzey eyaletlerinin hükümete başkaldırdığı haberini aldılar ve ortalık daha da karıştı. Garnizon komutanları, garip bir şekilde, oldukları eyaletler başkente karşı ayaklanmıştı ve bu tam da dini bir provokasyonla başlamış güney isyanının yaşandığı zamanda olmuştu. Anılla Doğukan kendilerini götüren birliklerle birlikte ülkenin ortasında sıkışıp kalmıştı. Yapabilecekleri tek şey çatışma ortasında kalmadan en kısa yoldan başkente doğru gitmekti. En azından Anıl ve Doğukan birlikler dinlenmek için durmuşken arabadan inmiş ve bir ağacın gölgesinde tartışıp bunu uygun görmüşlerdi. Ancak Anıl'ın endişelendiği diğer bir mesele ise Arb ve Berkan'ın bu curcunada kendileri ile nasıl temasa geçeceğiydi. Ancak şu anda bunu bir kenara bırakıp derhal başkente ilerlemeleri gerekiyordu. Doğukan o sırada yanlarına gelen askere doğru dönüp başkente yol almaya hazırlanmasını emretti. Asker selam verdi ve emri yerine getirmeye gitti. Bir süre sonra askerler hazırdı ancak askerlerin yeterince yiyeceği yoktu ve yolda bazı şehirlerde birkaç gün mola vermeleri gerekecekti. Brasilia daha güneydeki bir şehir ve ülkenin başkentiydi. Ordu hazırlıklarını tamamlayıp yola çıktı ancak oraya varmaları uzun sürecek gibi görünüyordu. Geçecekleri güzergah içinde Palmas şehrinde de mola vereceklerdi. Birkaç hafta sürecek yolculuk sırasında ülkenin iç karışıklıkları artmasa iyiydi.

Birkaç hafta sonra

Nihayet başkente varmışlar ve apar topar hükümet binalarının olduğu bölgeye varmışlardı. At arabalarından inmiş olan Anıl ve Doğukan karşılarında hükümet ve devlet başkanını buldu. Adam onları binanın içine doğru yönlendirip eşlik etti. Yürürken kimseden çıt çıkmadı. Sadece Doğukan binanın merdivenlerini çıkarken yerlerin kirli olduğunu söyleyince başkanın homurdanmasını duymuşlardı. Birkaç köşe ve koridor daha geçip sonunda başkanın odasına vardılar. Odanın perdeleri yarım açık biçimde duruyor ve içeri birazcık güneş ışığı sızıyordu. Odanın iki tarafında da büyükçe kitaplıklar ve pencerenin birazcık uzağında başkanın masası bulunuyordu. Odanın ortasında da daha da büyükçe bir masa ve etrafında sandalyeler vardı ancak sanki kendilerinden önce orada birileri oturmuş ve bir şeyler konuşmuş gibiydi. Sandalyeler hafiften yamuktu ve masanın üzerinde de belirli yerleri işaretlenmiş bir harita vardı. Başkan ikisini de haritanın etrafına topladı ve çok uzatmadan söze girdi.

Bakın beyler, sizi buraya toplamamın sebebi şuanda ideolojik ve siyasi bir kargaşa içerisinde olmamızdır. Dünya kaynıyor, yakında patlayacak. Osmanlı Devleti'ne bomba düştü bile. Eğer dünyanın birdenbire içine sürükleneceği kaos bizi de vurursa her şey berbat olur. Bu çıkabilecek potansiyel dünya savaşından en az hasarla kurtulabilmemiz için önce iç meselelerimizi halletmemiz gerekiyor bu yüzden bir süre önce güneyde patlak veren dinci bir grup tarafından toprak meselesi sebebiyle çıkan ve buna ilahi bir dava havası vererek kitleleri de işin içine sürükleyen isyandan kurtulmamız gerek. Aynı zamanda kuzey eyaletleri de Birleşik Devletler ile temasa geçip hükümeti diktatörlükle suçlayıp isyan etmişler. Amerikan kongresinde bize karşı bir karar çıkmadan önce bu çıkmazdan kurtulmamız lazım. São Luís prestijli bir şehir. Sen de büyük bir komutansın Anıl, ikiniz de öylesiniz. Bu kaos sırasında hükümet ordusunu sizin komuta etmenizi istiyorum. O isyancının kellesini alacağım.

Anıl ve Doğukan bir cevap vermeden başlarını onaylarcasına salladılar. Başkan bu işareti görünce konuşmaya devam etti.

Bakın beyler, durum şu şekilde. Haritadan da görebildiğiniz gibi bize isyan eden eyaletler şu şekilde: Acre, Amapá, Amazonas, Pará, Rondônia, Roraima, Tocantins, Alagoas, Bahia, Ceará, Maranhão, Paraíba, Pernambuco, Piauí, Rio Grande do Norte, Sergipe. Evet, ülkenin büyük ekonomik damarları olan eyaletler bize karşı durmaktalar. Berbat bir durumdayız açıkça söyleyeyim.

Bir anda odaya takım elbiseli biri apar topar girdi. Üçü de masadan kafalarını kaldırıp girişe doğru döndüler. Adam nefes nefeseydi ve zar zor konuşuyordu.

Efendim, durumlar tahmin ettiğimizden de kötü. İsyancılar Minas Gerais eyaletinin kontrolünü de ele geçirmiş ve başkente çok yakınlar. Derhal bir şeyler yapmazsak mahvolacağız.

Bu haberin ardından başkanın yüzü buz kesti. Anıl ve Doğukan da birbirlerine gergin bir bakış attılar. Anıl Doğukan'a doğru yaklaşıp kısık sesle bir şeyler söyledi.

Arb ve Berkan'ın derhal bizimle iletişime geçmesi gerek. Arb'ın askeri deneyimlerine ihtiyacımız var. Sıfır askeri deneyimle eyalet orduları komutanı olduk ve ne halt yiyeceğimizi bilmiyoruz, ikimize de bol şans dilerim. Eğer buradan sağ çıkabilirsek sana bir tavuk dürüm ısmarlayacağım.

Doğukan bunu duyunca hafif bir tebessüm etti.

Dua et de rastgele yapacağımız savaş taktikleri bizi Napolyon'la yan yana bir seviyeye getirebilsin. Ayrıca tavuk dürüm değil iskender istiyorum.

Doğukan, hem kuzeyden hem güneyden gelecekler. Bunu ikiye bölüşmemiz lazım, sen güneyi al ben de kuzeyi alayım ne dersin?

Tamam, anlaştık.

Ardından ikisi de başkana doğru döndü ve Doğukan söze girdi.

Efendim. Biz kararımızı verdik. Cephe hattını ikiye ayıracağız, Kuzey Hattı ve Güney Hattı olarak böldükten sonra Anıl kuzey kısmının başkomutanı, ben ise güney kısmının başkomutanı olacağız. Böylece aynı anda daha çok iş yaparak isyancıların bize karşı tek cepheden saldırma riskini de ortadan kaldırmış olacağız. İhtiyacımız olan tek şey imdat ordusunun ne zaman hazırlanacağıdır.

Başkan artık ortada en azından bir plan olduğunu duyunca derin bir nefes aldı ve ceketinin cebinden beyaz bir mendil çıkarıp alnındaki terleri sildi. Ardından başıyla onayladı.

Anladım, siz nasıl uygun bulursanız o şekilde yapın. İmdat ordusu hazırlanıyor, bize bağlı artık kaç eyalet kalmışsa onların yerel valileriyle iletişime geçtim ve ellerinden geldiğince seferberlik ilan etmelerini emrettim. Orduları başkentte mi toplayalım baylar?

Doğukan önce Anıl'a baktı ve onun hafifçe başını salladığını gördükten sonra başkana döndü ve cevap verdi.

Evet sayın başkan. Bu şekilde daha rahat olur. Ayrıca olası bir baskında başkente yakın bir ordu tutmak sizi ve hükümeti korumamıza yardımcı olur.

Contestado War AnılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin