^Yıldızlamayı ve yorum yapmayı unutmayın iyi okumalar~~
8.Bölüm: *Beklemek.*
EFE BAYKAL;
(1 saat sonra)
Üç, dört tane polis arabası tek
yol üzerinde ilerliyorduk. Okula
giderken polis olmayı kafamda kesinleştirdiğim zamanlar hep
bunu ve bunun gibi şeylerin
içinde yer almayı ve heyecanını yaşamayı hayal etmiştim."Buradan sağa dön, orada bulmuştuk."
"Oğlum burası çıkmaz sokağa çıkacakmış gibi duruyor emin
misin?""Eminim kardeşim sağa dön sen."
Berkay aniden direksiyonu sağa kırdığında elimi arabanın tutunma yerine koydum bir elim havada tutunurken diğer elimle yolu işaret ediyordum.
"Berkay bir daha sen kullanma
şu arabayı hem niye sen
kullanıyorsun ki?""Abi senin kolun ağrıyordu ya
hem ben kullanamıyor muyum?""Burası burası dur!"
"Ha burası mı? Tamam."
Arabayı ani bir frenle
durdurduğunda tutunduğuma şükrettim o an. Hemen kapıyı
açtı bende hızla açtım çıkıp
kapıyı kapattıktan sonra
anahtarla kapıları kilitledi."Berkay ciddiyim bir daha
sen kullanma lütfen kardeşim sağlığımız için.""Ayıp oluyor ama sağlığın için
ben kullandım zaten arabayı."
Dedi gözüyle kolumu işaret ederek.Buraya gelmeden önce sinirden
hızla ilerlerken kolumu sert bir darbeyle çarpmıştım, kasılmıştı
ve dehşet ağrıyordu. Diğer polis ekipleri de farklı polis arabalarıyla aramayı başlatmışlardı. Ne kadar kolum ağrıyor olsa da "Bu sefer
gitme burada dur kolun biraz
iyileşsin." Deseler de gelmiştim. Arkamızda ve önümüzde polis arabaları o mahalleyi esir
almıştık. Aradığımız Caner'den
sonra iki kişi değildi. Bu 'kaçaklar' çetesiydi biz üç tane kaçağı değil,
kaçak topluluğunu bulmalıydık.
Sadece Yasmin'i kaçıranı değil
bir çok kişiyi kaçıran kaçakları bulmalıydık. Yapamayabilirdik, başaramayabilirdik. Ama bu bizim görevimizdi, ve görevimizi yerine getirmek için elimizden gelenin fazlasını, fazlasıyla yapacaktık.Mahalle kenarı bomboş, ıssız bir
sokak polis araçlarıyla dolmuştu.
Kendi aracından inerek yanıma
gelen babam ve Gökmen komisere
baktım. "Burası mı?""Anlattıklarına göre burası."
Kaya, Tuna, Berkay ve ben yan
yana dizilmiş bize verilecek
talimatı bekliyorduk. Gökmen
komiser belindeki silahı eline
alarak dar, karanlık yolun sonuna
doğru ilerleyip, etrafı inceledi.
Sonra bize doğru geri döndü.
Herkes tam olarak ne yapacağına
karar vermeye çalışıyordu, biz
Eren ve Barkın'ı bulmak için
buradaydık ama dahasını da
bulabilirdik.Bu yolun bir başı, bir de sonu
vardı başına iki polis, sonuna da
iki polis yerleştirildi. Kenarda
pusuya yatacaklardı. Eğer bu yola
girerlerse arada sıkışmaları sağlanacaktı. Yolun kenarı sıra
sıra eski apartmanlarla çevriliydi
ve araları boşluktu. O boşluklara
da polis yerleştirildi. Geri kalan
küçük mahallenin etrafını sur
gibi çevreleyen polis ekipleri
içerisinde biz de yer alıyorduk.Fazlasıyla tedbirli olmamız
gerekiyordu zaten artık
mahalleden çıkmak için bir
yerleri kalmamıştı. Polis araçları
mahalle çıkışında içinde de
bekleyen polisler vardı.
Silahlar, vurup öldürmek için
değildi eğer saldırırlarsa yaralayabilirdik. Çok sayıda
polis, kimisi için basit bir
operasyon. Oysa benim kalbim
yerinden çıkacakmış gibi
çarpıyordu. Polisler tek tek eski
binaların, evlerin içine girip
inceleme yapıyorlardı. Biz de
bekliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıplar Ve Kaçaklar
ActionKaranlık, ıssız sokaklarda büyüdük. Biz de severiz siyahları...beyazları... Ben Yasmin, Yasmin Özal. Karanlıkta doğmuş, karanlıkta büyümüş, karanlıkta yaşamış biri. Ben Serra Yakar. "Ben kimsesizlik nedir bilmiyorum." Ben Efe Baykal. Genç, acemi po...