Upuzuun bir bölüm oldu, o yüzden satır arası yorum istiyorum aşk bahçelerimden.^^
İtiraf etmişti!
Jennie kendisine itiraf etmişti işte, Taehyung'u sevdiğini itiraf etmişti. Üstünde durmak istemediği bu şeyin ona olan sevgisi olduğunu kabul etmişti kendisine. Usul usul kaçtığı, görmezden geldiği şeyi kabul etmişti.
"Seviyorum," dedi Jennie ormana bakarken. Kendi kulaklarına bile yabancı gelen ve garibine giden o kelime dudaklarından dökülmüştü sonunda. Kalbi deli gibi çarpıyordu bunu düşündükçe. Kendi kendinin üstüne gitmek ister gibi tekrarladı. "Kim Taehyung'u seviyorum." Fısıltısı pencerede bir buğu oluşturduğunda Jennie parmaklarını sürttü o buğuya ve dudaklarına bir tebessüm oturdu.
Onu neden sevmemesi gereken tüm sebepleri sineye çekmişti kısa bir anlığına ve şuan sadece kıpır kıpır olan kalbiyle ilgiliydi Jennie. Babasının arkadaşı oluşu, otuz beş yaşında oluşu, tamamen yasak ve ulaşılmaz oluşu, Jennie bunları düşünemiyordu bile. Kabul ettiği, itiraf ettiği sevgi öyle hoştu ki, buna odaklanmıştı sadece. Şu zamana kadar yaşadıkları ne varsa aklına bir bir geliyor, kızın midesine heyecanın kramplarını sokuyordu.
İlk sarılışları, birlikte yemek yerken ettikleri tatlı sohbetler, sussun diye dudaklarına avucunu kapattığı an, sarhoş olup ona yaslandığı an, birlikte uyuyup kaldıkları anlar, hasta olduğunda onunla birlikte kaldıkları an, hatta ve hatta rüyalarına bile girdiği an.. Jennie şu kısacık zamanda ne kadar çok şey yaşadıklarını düşündükçe hayret ediyor ve aynı zamanda mutlulukla doluyordu.
Kalbi hızlı hızlı çarparken Taehyung'un yüzü gözlerinin önündeydi, daha az önce kollarının arasında sımsıkı sarıyordu kendi küçük bedenini. Jennie dudaklarındaki tebessümle ormana dalmışken onu bölen tıklanan kapı olmuştu. "Gelebilirsin," dediğinde Haneul ve adını bilmediği bir hizmetli girip saygıyla eğildiler. Birisinin elinde sipariş verdiği elbiseler diğerinin elinde ise büyük bir kahvaltı tepsisi vardı.
Haneul, "Efendim Bay Taehyung kahvaltı etmenizi ve sonra da biraz istirahat edip hazırlanmanızı söyledi. Saat sekizde çıkacakmışsınız, yolunuz uzun olduğundan biraz erken çıkacakmışsınız." dediğinde Jennie kocaman gülümsedi. "Teşekkür ederim, bırakabilirsiniz getirdiklerinizi." Haneul ve diğer hizmetli dakikalar önce ateş saçan kızın şimdi görünen sevimli ve güzel haline şaşırıyorlardı. Kim Taehyung onu iyi etmesini gerçekten biliyor olmalıydı.
"Taehyung nerede?" Jennie sorduğunda Haneul cevapladı. "Çalışma odası için ustalar çağırttı, düzeni için onlara talimatlar veriyor." Jennie o an hatırlamıştı dağıttığı odayı. Her şey neysede şaraplar için üzülmüştü bir nebze. Onları birlikte içebilirlerdi. Neyse dedi içinden, zaten milyarder, onun daha iyileri hep vardır diye de ekledi. Yaramaz bir kız çocuğu gibi kıkırdadığında hizmetliler şaşırmışlardı. "Tamam teşekkür ederim, çıkabilirsiniz." Dedi ve onlar saygıyla eğilip çıktıktan sonra kahvaltısına ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wines and you / taennie
Teen FictionDalgalı saçları gibi uçuşan, aklı bir karış havada güzelliğiyle şeytanları bile dize getirecek bir kız çocuğu ve zehirli aşkıyla sınadığı olgun bir adam. Kim Taehyung otuz beş senelik hayatında hiç bu kadar güzel sınandığını hatırlamıyordu. Kim Jen...