Yorum istesem..
Jennie babasının yanından ayrıldıktan sonra eve girmiş, hızlı adımlarla merdivenleri çıkarak odasına atmıştı kendisini. Öfkeli soluklar verirken odanın ortasında dönüp duruyordu babasının sözleri yüzünden. Sanki onu buraya sürgün eden kendisi değilmiş gibi, Kim Taehyung'u hayatına sokan kendisi değilmiş gibi nasıl geri gelip bunca sözü söyleyebilirdi? Dahası, Jennie eve dönmek isterken, gerçekten buna ihtiyacı varken o habersizce yurtdışına çıkmıştı. Kızını düşünmeden burada, bu şerefsiz dediği herifin yanında bırakmıştı! Nasıl bunları yapmamış gibi davranabilirdi!?
Üstelik o Taehyung'a vurmuştu, onun canını yakmıştı Jennie'nin gözleri önünde! Jennie bir sinir krizinin kapıda olduğunun bilincindeydi, elleri öfkeden titriyordu ve sakinleşemiyordu. Nasıl onun adamına dokunabilirdi, onun canını yakmaya nasıl cüret edebilirdi!? Jennie kalbinin sızladığını hissediyordu, onun canını sadece kendisi yakabilirdi sanki! Garip bir çelişkiydi.
Jennie odanın ortasında dolanırken ansızın kapısı açılmış Jennie o tarafa dönmüştü. Taehyung'du gelen ve ışık saçan gözlerle kendisine bakıyordu. Burnunu silmişti ve önünde birkaç damla kan lekesi vardı sadece. Taehyung hızlı adımlarla Jennie'ye ilerlerken Jennie öfkesini ondan çıkarmamak için bağırdı. "Çık lütfen yalnız-" Jennie'nin sözünü yarıda kesen şey kesinlikle hayal edemeyeceği bir şeydi. Taehyung'un dudaklarıydı. Zavallı kız hiç beklemediği bir anda adamın dudaklarıyla susturulmuştu ve hızını alamayan Taehyung kızın minik bedenini kolları arasına alıp onu arkadaki dolaba sertçe yaslamıştı.
Jennie Taehyung'la eş olarak birkaç adım atmış, sonra sırtı dolaba çarpınca adamın dudaklarına yaslı olan dudaklarından bir inilti dökülmüştü. Taehyung kollarının arasında minicik kalan kızın dudaklarını öpmeden çekti dudaklarını usulca. Öyle güzel ve parlak bakıyordu ki gözleri Jennie'nin afallamış yüzüne, kız gerçekten öylece kalmıştı ve ne olduğunu anlayamıyordu.
"Çıkmıyorum," dedi Taehyung Jennie'nin isteğini zevkle reddederek. Kızın gözlerine alev alev yanan gözlerle bakıyordu. Kolay kolayda sönmeyecekti o gözlerdeki alevler, aşağıda Jennie'nin babasına kendisi için kafa tuttuğunu görmüştü, kızın sözleriyle mest olmuştu, şimdi artık istesede gitmezdi. Kolay kolay bırakmayacaktı, günlerdir görmezden gelindiği, kırılıp döküldüğü her ana eyvallah demişti ama şimdi değil. Kim Jennie onu ateşe vermişken şimdi kendi kendine yanıp sön diyemezdi. Taehyung kendisini ateşe veren kızla yanacaktı bugün.
"İstersen yüzüme tükür, vur, bağır çağır ama yine de gitmeyeceğim."
Jennie iri gözleriyle öylece bakıyordu Taehyung'a. Aşağıda babasına söylediği sözlerin Taehyung'u bu hâle getirdiğini bilmiyordu. Taehyung önünde minicik kalmış bedenin şaşkın yüzüne yaklaştı. Güzel koku burnuna dolup onu delirtirken gözlerini yumdu ve burnunu kızın yanağına değdirdi. Şimdi Jennie'nin de gözleri kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
wines and you / taennie
Genç KurguDalgalı saçları gibi uçuşan, aklı bir karış havada güzelliğiyle şeytanları bile dize getirecek bir kız çocuğu ve zehirli aşkıyla sınadığı olgun bir adam. Kim Taehyung otuz beş senelik hayatında hiç bu kadar güzel sınandığını hatırlamıyordu. Kim Jen...