Ben Zeynep, Zeynep Duman 19 yaşındayım Almanya 'dan geliyorum deyip kendimi kısaca tanıttıktan sonra kısaca bir sınıfın içine göz gezdirdim. Yaklaşık 20,25 kişi vardı ve hepsi hayretle bana bakıp söylediklerimi dinliyorlardı. Almanya'dan geldiğim için dikkatlerini çekmiş olmalıydım. Fakat bir kişinin dikkatini çekmeyi sanırım başaramamıştım. Siyah saçlı,mavi gözlü çocuk bir kere göz göze geldik ve sonrasında başını önündeki kağıda çevirip karalamaya devam etti. Masa ve sırasını da arkaya doğru yaklaştırmış sanki diğer herkesten kendini somutlar gibi. Ben konuşmamı bitirdikten sonra herkes kendi aralarında konuşmaya başladı. Kulak ucuyla konuşulanları dinlemeye çalıştım.
"Bu kız Almanya'dan mı gelmiş" diyordu arka sıradaki esmer olan,"Biz Almanya'da yaşamak için böbreğimizi satmaya çalışıyoruz. Millet oradan buraya geliyor."diyordu, yanında oturan sarışın çocuk. Kendimi gülmemek için zor tuttum.
"Baksana abi şu kıza bu manken gibi kızla biz aynı sınıfta mi olucaz şimdi"derken yanındakinin kolunu dürttü. En son kulağıma bir söz daha takıldı. "Salak mı acaba bu kız Almanya'da ki okulları bırakıp buraya gelecek" şu sözün üzerine sen bana mı salak diyorsun deyip üzerine atlamamak için kendimi zor tuttum. Yumruk yaptığım elimi saldım. Sakın ol Zeynep deyip kendimi sakinleştirmeye çalıştığım sırada hoca gel Zeynep'cim şu arka sıraya cihan'ın yanına otur da dersimize başlayalım deyip beni biraz önce arka sırada dikkatimi çeken çocuğu gösterdi. Sınıfta tek sarışın mavi gözlü kız bendim. Sınıftakilerin dikkatini çekmeye başlamıştım bile bu özgüvenle sallana sallana gidip arka sıraya oturdum. Önümde oturan iki erkek hemen bana dönüp kendilerini tanıttılar.
"Selam Zeynep ben yağız hoşgeldin sınıfımıza"
"Selam Zeyno ben Berk kısaca bana Berki derler. Hoşgeldin sınıfımıza da gözümüz gönlümüz açıldı."
Zeyno!bu samimiyetin nereden geldiğini anlamasam da bu hoşuma gitmedi değil. Gözümüz gönlümüz açıldı diyor. Sessizce kıkırdadiktan sonra ikisine de teşekkür ettim. Sonra istemsizce yanımda ki cihan'a döndü başım ne kadar belli etmesem de bı hoşgeldin demesini beklemiştim. Sonuçta aynı sınıfta, aynı sırada geçecek di bir senemiz ve ne yazık ki düşündüğüm gibi olmadı. Hoşgeldin demeyi bırak yüzüme bile bakmadan önündeki kağıdı karalamaya devam etti. Umuradıgımı belli etmeden önüme dönüp dersi dinlemeye devam ettim.
Teneffüs zili çalar çalmaz Berk ve yağız arkalarına dönerek konuşmaya devam ettiler. İlk konuşan berk'di tabiki de.
"Er Zeyno nasıl buldun sınıfı bir sorun varmı alışabilecek misin"
"Bazı arkadaşların soğuk olması dışında alışamayacağım hiç birşey yok sorun yok merak etme"dedim ve gülümseyerek göz kırptım.
"Ooo dakka bir gol bir Zeyno vurdu gol vurdu"
Berk'in cevabına üçümüz bir kıkırdamaya başladık.
"Bazı arkadaşlar soğuğu seviyor merak etme alışırsın "diye ekledi yağız.
"Boş muhabbetiniz bittiyse yürüyün gidiyoruz."dedi. Geldiğimden beri ağzını açmayan cihan.
"Gidiyoruz derken bende mi geliyorum"diye araya girdim. Tatlı tatlı gülümseyerek.
"Sen otur ufaklık biz üçümüz gidiyoruz. Bunlara da alışmasan iyi edersin. Kendine başka arkadaşlar bul."
Ufaklık diyordu bana aynı sınıftayız ama bana ufaklık diyordu anlaya biliyor musunuz.
"Ufaklık dediğin kızla aynı sırada oturuyorsun farkındaysan"
"Ooo Zeyno iki cihan sıfır"diyen yağız ikimize de bakıp pis pis sırıtıyordu. Cihan tek kaşını kaldırarak ikimize baktığında gülüşüm soldu.