Hyunjinden
sonunda evin içindeydik, dışardan göründüğü kadar içide aynı şekilde oldukça gösterişli bir evdi ama evden çok resmi bir yeri andıran bir havasıda vardı
çünkü etrafta bir sürü takım elbiseli adam ve bellerinde ise silahlar vardı.
Bu pekte şaşılacak birşey değildi, şuan nasıl bir durumun içinde olduğumdan bir haberdim
dışarıdan sanki hep böyle ortamlara alışık gibi dursamda biliyordum ki bu rahat tavrım aslında en başında hayatımın tehlikede olduğunu bile bile o adamların yanına gitmemdi.
Şuan bu adamlar kim ?
Ben neden burdayım ?
Bu çete ne tarz bir çete ve nasıl işlere bulaşıyor ?
Beni kurtarmalarındaki asıl amaç ne ?
Hepsini öğrenecektim
vurulduğum zamandan bu yana herşeye sessiz kalmamın ve beklememin sebebi buydu.
Nedensizce onlara güvenmiştim bir sebebi yoktu benim hayatımı o an kurtardıkları için minnettardım.
Zaten vazgeçmiş olduğum bir hayata sahiptim , onlar ise beni kurtararak içten içe kendimi ölüme ittiğim hayatımı beni kurtararak yeniden kazandırmıştı. İlk defa arkamda yani daha doğrusu benim yanımda olabilicek birileri olduğunu hissettim
Bu hayat artık benim değil onların hayatıydı onlara güvencektim. Onlara sığınacaktım.
O yüzden sabırla bekledim.
şimdi sabırla beklediğim cevapları alacaktım.
Bir odanın kapısının önünde durduk birtakım adamlar yanıma yaklaştı ve üstümü aradı
Felixin üstünü aramadılar ancak cebinde bulunan iki tane telefonu aldılar.
Felix sesini çıkarmadı sanırım bu bi önlemdi ve herkese yapılıyordu. Toplantının gizliliği açısından
Felix bana baktı ve kapının önünde bulunan iki adama başıyla kapıyı işaret etti.Takım elbiseli iki adam kapıyı sonuna kadar açtı.
Komple siyah tasarımlı ve boydan boya uzun bir masaya oturduk klasik takım elbise giymiş adamlar vardı.
Yaklaşık olarak masanın etrafında yirmi tane koltuğun bulunduğu bu odada
Dikkatimi çeken şey
Koltuklardan yalnızca üç tanesinin kırmızı renkte olmasıydı.Felix karşımda bulunan kırmızı koltuklardan birine yerleşti. Ellerini kenetleyerek masadaki insanları süzdü.
Masadaki tipler klasik orta yaştan tiplerdi Felix ve benim dışımda pekte genç birisi bulunmuyordu masada, bu kişiler oldukça sert tipler olduklarını daha ilk bakışta hissettiren bir yapıya sahiplerdi.
Gözleri sürekli benim yüzümde dolanıyor ancak kimseden tek bir ses çıkmıyordu anlaşılan benden haberleri vardı.Ancak benim tam olarak kim olduğum hakkında pekte bir bilgi sahibi değillerdi.
Ortamın kasvetinden neden kimsenin konuşmadığını sormaya çekindim.
Gözlerim, felixe ilişti ama kolundaki saate bakıyor ve sanki burda yokmuş gibi pekte oralı olmuyordu.
Az sonra odaya hafif turuncu ve kahve karışımı saçları olan yakışıklı bir adam girdi, diğerlerinden farklı bir havası olduğu kesindi ve yüzüde oldukça tanıdık geliyordu adamın
Adam başıyla masada oturan adamlara selam verip kırmızı koltuklardan birine yerleşti.
Onun kim olduğunu gerçekten merak etmiştim. Felixle göz göze geldiler ve birbirlerine saati göstererek işaret yaptılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
G.bang Çetesi - Hyunlix- Semelix
Random'Bi sen bi sigaram var üstüme sinen...' - ' Senin tanımayana kadar benim bir hayatım yokmuş lee, tüm tehliklere rağmen ben seninle yaşadığımı hissettim ama sen benim bu duygularımı görmezden geliyorsun ' (Angst değildir ) Semelix Ukehyun Yan shipler...