10.BÖLÜM:ANKARA

75 8 1
                                    


Hayatımda daha önce hiç gitmediğim şehirler vardı. Çünkü büyürken bunu karşılayabileceğim bir hayatım olmamıştı. Burs parasıyla falan da kalkıp gitmeye kalksam zaten yetimhane izin vermiyordu. Tatillerde bazen Melike ile takılırken gittiğimiz yerler arasında da Ankara bulunmuyordu.

Yani buraya ilk gelişimdi ve Ankara hakkında gözüme çarpan ilk şey binalar olmuştu. Trenden indikten sonra ise soğuğu fazla gelmişti. İstanbul da buz gibiydi ben gelirken evet ama bu daha farklı bir soğuktu.

"Gece!" diye bağıran Ayça'yı duyduğumda çevirdim kafamı. Ufak bir spor çantası ve bir de büyük kol çantası ile gelmiştim. Çünkü sadece bir gece kalacak, yarın akşam geri dönecektim ve beni Çetinler alıp yurda bırakacaklardı.

Ayça ile birbirimize yaklaşınca hızlıca sarıldık. Saçındaki boya akmış ve renk değiştirmişti ama yine de hala güzel duruyordu.

Bir ara saçımı boyamalıydım. Yıl bitmişti ama hala mordu saçlarımın büyük bir kısmı ve garip durmaya başlamıştı.

"Ay ne iyi yaptın ya!" dedi direkt.

"Çok sıkılmıştım. Hem öve öve bitiremedin, gelip de göreyim bari dedim." derken sırıttım. O da güldü.

"Aç mısın?"

"Çok fena açım." dedim direkt. Güldü.

"Tamam. Önce yemek yiyelim. Sonra seni Anıtkabir'e götürürüm. Sonra da...Eh, başka görülmesi gereken elzem bir yer yok. Takılırız." dedi. Güldüm.

"Tamam. Yiyelim" dedim. Birlikte çıktık gardan. Hiç bilmediğim bir yerde olduğumdan tamamen onu takip ediyordum. Bir otobüse bindiğimizde telefonumu çıkartı hızlıca Anıl'a mesaj attım.

Gece: İndim ben. Ayça'yla yemek yemeye gidiyoruz. Haberin olsun.

Aynı mesajı bizimkilerle olan gruba da attığım sırada Anıl'dan cevap geldi.

Anıl: Otele geçince haber ver.

Gece: Tamamdır.

Yemek faslı ve Anıtkabir'den sonra cidden yapacak bir şey kalmadığını söylediği için Ayça'nın peşine takılıp kendimi bir barda bulmuştum.

Buraya geliş amacımı anlatmak için yemeği doğru bulmamıştım. Ondan şimdiye kalmıştım işte.

Bir garson içeceklerimi getirdikten sonra ilk yudumları aldık. Ayça arkasına yaslanıp bana baktı.

"Ne var?"

"Asıl sen anlat." dedi direkt.

"Anıl'la daha ciddiyiz?"

"Bunu demek için kilometreler öteden gelmezsin Gece. Ne oldu? Tatil değil bir şey değil ve bir gecelik buradasın. Tamam güzel bir şehir ama kimse Ankara'yı görmeye bir günlük gelmez deli değilse." dedi. Güldüm. Ben de bir yudum alıp geriye yaslandım.

"Çok garip bir konu." dedim nasıl başlayacağımı bilemeyince. Ayça kaşlarını kaldırdı.

"Anıl anal mı istiyor?"

"Ne? Hayır!" dedim şaşkınca.

"Ne bileyim, garip dedin..."

"Bunu telefonda da anlatabilirdim!"

"Ama yüz yüze konuşmamız gereken bir konu olurdu."

Güldüm. Ayça da sırıtırken "Tamam. Konu seksle alakalı değilse neden garip?" dedi merakla. Birkaç saniye boyunca ona baktım.

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin