wish that I could give you my love now

88 19 24
                                    

-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-

Hata. Belki de büyük bir hata.

Sonunun nasıl olacağını bilmeden çıktığım bu yolda pişman değilim elbette. Kaybedecek bir şeyim kalmamış gibi hissetsem de, karşımda huzurla uyuyan beden öyle olmadığını bildiriyor bana. Pişman değilim fakat, kafamdaki soru işaretleri içimdeki korkunun alevlenmesini sağlıyor yine de.

Dün henüz gün bitmemesine rağmen, bu konu hakkında tek bir kelime dahi etmedik. Sadece doyasıya öpüşüp, başka şeyler hakkında konuştuk. Önemsiz şeyler hakkında. Birbirimizi sevmeye harcadık, fırtınadan önceki o son huzurlu saatleri.

Şimdi Seungmin, ıslak kıyafetlerinin kuruması için benim kıyafetlerimle, benim yatağımda yatıyor. Odada onun kokusu hakim olmuş bile. Burası dahi ona hızlıca teslim oluyor. Kendini onun kollarına bırakıyor kolayca.

Güneş daha yeni yeni doğarken, içeriden gelen seslerle annemin gitmek üzere olduğunu anlıyorum. Odamın kapısı hala kilitkiyken, rahatsız edilmeyecek olmak bugün için önemli bir etken. Uzunca konuşmamız gereken konular varken, karar vermemiz gerekenleri rahatlıkla belirlemeliyiz. Bu kadar stresin altında yine de rahat olmalıyız.

Ona dokunmaya dahi kıyamazken, yüzümde uzun zamandan sonra oluşan gülümsememle bakıyorum Seungmin'e. O kadar güzel ve o kadar imkansız geliyor ki bana. Eğer bu rüyaysa da uyanmak istemiyorum. Sonsuza kadar uyumak ve asla gerçeklerle yüzleşmek istemiyorum. Gerçeklerin daha şimdiden uzaktan beni izlediğini de biliyorum. Karanlıktan bana baktığını, ince bir rahatsızlığı bedenime doğru sızdırdığını da.

Biliyorum, bu işin nasıl sonuçlanacağını da tahmin edebiliyorum. Küçük birkaç çocuk da olsak, büyük şeyler hissettiğimizi ve hatta yaşadığımız da biliyorum. Ve bu büyüklüğü kaldıramadığımızı da. Arasında sıkıştığımızı ve bu yüzden yanlış kararlar verdiğimizi de. Ama insan hep yanlış kararlar vermez mi zaten? Hep hata yapmaz mıyız, fakat neden bu kadar rahatsız eder bizi? Neden kabullenemeyiz, bu hatalar bu kadara sık olurken...

Yavaşça gözlerinin kıpırdanışına bakıyorum, günün ilk ışıklarının vurduğu yerlere bakıyorum. Beni tekrardan aşık eden kendine özgü hareketlerine bakıyorum. Parlayan kahveleri aralanırken beni buluyor hızlıca. Yüzünde büyükçe gülümsemesi var onunda. Birbirimize mutluluk veriyoruz, huzur belki de. Bir de bana ek olarak ev gibi hissettiriyor Seungmin. Onun da hissetmesini istiyorum, her şeyden çok belki de bunu istiyorum. Ne olursa olsun birbirimize sığınmamızı istiyorum.

"Günaydın." diyor derin sesiyle.
Yavaşça gülümsüyorum, ortada komik bir şey olmasa da. "Günaydın."

O da gülümsüyor bunun üstüne. Kollarını boynuma çıkarıp sıkıca sarılıyor bana. Boynuma gömüyor yüzünü.
"Uykunu alamadın sanırım." diyorum keyifle. Mırıldanıyor bir şeyler, ne dediğini anlamıyorum dahi. Sıkıca sarıyorum ellerimi beline ve üzerime doğru çekiyorum onu.

cry.jeongminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin