"Konuş lan! Nerde o itin!" Karşımdaki adam zar zor konuşmuştu "s-söylemicem diyorum neyini anlamıyorsun!" İyice sinirlenmeye başlamıştım işime burnunu sokmuştu bu herifin patronu.
Sırıtarak konuşmaya başlamıştım "iyi bare patronun iyi adam seçmiş ötmedin." Karşımdaki adam bu ani duygu değişimime afallayarak bakmıştı. "Psikopatsın biliyorsun değilmi?" Kahkaha atmıştım birazcık olabilirdim.
"Belki. Ama sana birşey diyimmi ben sinirlenince direk öldürmem acı çektiririm." Bu sefer sırıtan oydu. Sinirlerimle oynuyordu "sen bana birşey söyledin bende sana söyleyim o zaman 5 dk içinde bu depoyu basıcaklar." Gülmüştüm.
"Hm? Olabilir basabilirler ama ben yarım bıraktığım işi hallederim her türlü." Basıcaklarda adım gibi emindim çünkü karşı tarafta benim kadar güçlüydü.
En azından benden bir iz bırakabilirdim. "Bilir misin? Ben her kurbanıma benden bir iz bırakırım." Çebimde hep taşıdığım özel yapılmış çakıyı çıkarmıştım. "Memnun olurum senden bir iz bırakılmasına." Bana psikopat diyor ama bence kendisi öyle.
Elimdeki çakıyı döndürerek karşımda bağlı olan adama doğru yürümeye başladım.
Yanına gittiğim gibi koluna çakı ile yer altındaki sembolimi yapmıştım. Şu anda kan aktığı için rahatlıkla göremiyordum ama temizlenince izin kalıcağını adım gibi emindim.
"Mükemmel oldu sence?" Acıdan buruşturduğu yüzünü bana kaldırarak konuşmuştu "Haha! Mükemmel oldu bayıldım" cidden psikopattı.
Bunu der demez kapı açılma daha doğrusu kırılma sesi,silahların patlama sesi depoda yankılanmıştı. "Tüh ya senlede iyi anlaşmıştık ama şimdi gitmem lazım ama merak etme." Sırıtarak konuşmuştum.
"Görüşelim görüşmezsek zaten üzülürüm." Son kez sırıtarak arka kapıdan çıkmıştım.
Adamlarım hallederdi depodakileri.———————
"Oğlum! Hadi at bakalım topu" eve gelmiş oğlumla bahçede top oynamaya karar vermiştik."Baba dikkat et! Bu atışım çok sert olucak" gülmüştüm dediğine "hazırım gönder bakalım aslanım" gelen topla bilerek kaleye atmasına izin vermiştim.
"GOL!" Bahçede koşarak bağırıyordu. "Helal be aslanım o nasıl goldü?" Hava atar gibi hareketler yapıyordu. Ama şu anda aşırı tatlıydı. "Tabikide! Kimse benim gibi atamaz"
Yanına gidip kucağıma alır almaz öpüp gıdıklamaya başlamıştım. "Ya baba ahahah! Dur hahaa" gıdıklamaya devam ederken en güvendiğim adamım hatta dostum diceğim adam gelmişti."Mark?" Oğlumla oynarken rahatsız edilmek bile istemem acil bi durum olmadığı sürece.
Bunu bilen dmitride acil bi durum olmadıktan sürece gelmezdi.Gelen dmitriye merakla bakıyordum. Oğlumla dönerek konuşmuştum. "Oğlum ben şimdi dmitri amcanla bi konuşup gelicem tamam mı?" Bana üzgünce bakmıştı. "Tamam baba ama hızlı ol!" Kafa sallayıp dmitrinin yanına gitmiştim.
"Dmitri neler oluyor?" Dmitri türkçe biliyordu onla rahatlıkla türkçe konuşabiliyorum.
"Mark öncelikle sakin olmanı istiyorum." Böyle şeylerden nefret ederdim lafın uzatılmasından. "Dmitri uzatma söyle."
Oflayıp konuşmuştu. "Biliyorsun ki senin herşeyini gizliyoruz ama bi sıkıntı oluştu Ailen." İnşallah tahmin ettiğim şey olmazdı."Dmitri inşallah tahmin ettiğimin şey değildir." Gözlerini kaçırmıştı benden. "Seni bulmuşlar şu anda senin izini sürmeye çalışıyorlar ve." Dahada ne vardı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mark (gerçek ailem)
Teen FictionÜvey babasının intikamını almak için yer altı işine bulaşan bir genç ve mahvolan hayatı.