@emre_yk: Kapıdayım.
Oturduğum yataktan ayağa fırladım. Ne demek kapıdayım? Bu çocuk kafayı yemiş olmalıydı. Üstümdeki gri pijama takımıyla hızlıca aşağı kata indim, kafamı uzatıp salona baktığımda hiç kimseyi göremedim.
Şükürler olsun. Ayak üstü bir ton yalan söylemek istemiyordum kimseye. Kapının anahtarını alıp hızlıca dışarı çıktım ve kapıyı kapattım.
Arkamı dönüp Emre'yi gördüğümde bunları gerçekten yaşayıp yaşamadığımı ve hatta onu burada, evimin önünde görüyor olmamın ne kadar garip olduğunu düşündüm. Bir şeyler kesinlikle rayından çıkmış olmalıydı. Ya bendim yolunda gitmeyen, ya da o.
Kaldırımda durmuş, karanlığın içinde sigara içiyordu. Bana bakarken bir nefes çekti içine, sigarası harlandı; kırmızı ışığı gözümü aldı. Biraz daha aşağıya indiğinde gözüm, kedi taşıma çantasına takıldı. Sonunda sözümü geçirebildim sana. Sonunda.
Hızlıca yanına gittim ve çantanın kapısını araladım, Pamuk'u içerinden çıkarıp miyavlamaları eşliğinde kucağıma aldım. İyi olduğunu görünce içim rahatlamıştı.
Pamuk'un tüylerini severken derin bir nefes alıp verdim, sonra kafamda dönenleri dile getirdim. "Teşekkür mü etsem yoksa seni öylece göndersem mi bilemiyorum. Kedimi bulduğun için teşekkürler fakat sonrası için sana kızgınım. İsteklerin için bir daha sakın sevdiklerimi kullanayım deme. Sakın."
Sadece baktı bana. Bu akşam farklı bir maske vardı yüzünde, daha önce görmediğim. Farklı bir şey vardı. Normalinden çok farklı, ifadesiz surat ifadesinden ne düşündüğünü okuyabilmek isterdim.
Gözleri önce evin penceresine takıldı, sonra yeniden bana döndü. Bu sırada sigarasını yerde söndürdü.
"Kedin konusunda bir şey söylemek zorunda değilsin. Yaptığıma gelecek olursak, pişman değilim." Elleri ceplerindeyken omuzlarını silkmişti.
Oflayarak, "Artık gitmelisin." dedim.
Aksini iddia etmedi. Hayır, ısrar etmedi. "Yarın görüşürüz, Berçem."
Tatsız bir yüz ifadesiyle, "Sanmıyorum. İyi akşamlar." deyip arkamı döndüm ve eve doğru yürüdüm. Anahtarı cebimden çıkardığımda ve kapıya vardığımda, son bir kez daha bakmak istedim ona. Yavaş adımlarla yürürken cebinden sigara paketini çıkardığını ve bir sigara daha yaktığını gördüm.
Önüme döndüğümde, kilidi açıp içeri girdiğimde ise bir adım ötemdeki abimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dipsiz okyanustaki aptal balığın hikâyesi | texting
Teen Fiction❛Melek olduğumu iddia edemem ama bu hikâyenin şeytanı sendin, sevgilim. Artık eminim.❜