7.

49 11 37
                                    

Minik el çantam doğruca yeri boylarken teslim olur gibi ellerimi iki yanda havaya kaldırdım. "Ama kız kardeşin senden daha cesur. Beni vurabilmeye cüret edebildi. Şimdi sakın gaza gelip beni vurmaya çalışma arkadaşım, kavga için gelmedim." Arkamı dönüp ona baktım, direkt bana doğrulttuğu silahını alnıma dayadı. "Wesker mi yolladı seni buraya?"

Ellerimi indirdim ve yere eğilip çantamı aldım çantayı elimle silkeledim. "Wesker itiyle işim olmaz. Patron nerede?"

Chris silahını indirip kılıfına koyarken bende bir zamanlar kendim kullandığım masama ilerledim. Masanın üstündeki eşyaları inceledim. "patronu ne yapacaksın sen? Hem neden buradasın ki?"

"Onunla konuşacaklarım var, bu sizi de ilgilendiriyor. Çok merak ediyorsan sakin sakin benimle beklersin. Herhangi bir zorluk çıkartma bana."

Chris başını salladı ve yanımdaki masasına geçip oturdu. 

"Benim masamı kız kardeşine mi verdiniz?"

"evet"

"tüh yakında başka bir masaya ihtiyacı olacak."

"o da ne demek?"

Sorusunu umursamadım "20 yaşında değil mi Claire? Bu işler için daha yaşı küçük değil mi?"

"sen ondan daha genç yaşta başlamıştın, senin için de daha yaşın küçük gelmiyor muydu?"

Masanın üstündeki Claire'e ait tüm eşyaları kaldırıp bir kutunun içine koydum ve cam kenarına koydum Chris'in hem sinirli hem de nefret bakışları altında kendi masama oturdum. "Patron geldiğinde bana ses et. Çok yorgunum biraz dinleneceğim" dedim ve kafamı masaya yaslayıp gözlerimi kapattım. 

Bunca zaman gizli bir görevin içerisindeydim. Ekip arkadaşlarımdan bile gizli görev yönetmiştim. Az çok görevimin ne olduğu anlaşılmıştır; Albert Wesker'in yanına sızmak için S.T.A.R.S. dan kovulmuş gibi yapmıştık. Bir yıl boyunca gayet güzel gidiyordu ama daha sonra kurnaz Wesker bir açığımı bulmuş olmalı ki planımızı bozdu. 

Şimdiye kadar tüm görevlerde başarılı olmuştum ve bu başarısızlığım beni sinir ederken patronumun ne tepki vereceğini kestiremiyordum. Başarısız oldum diye beni kovmazlar umarım. Genelde çok bilenler yaşatmazlardı, kovulduktan sonra başkalarına ötmesin diye. Hep filmlerde veya kitaplarda böyle oluyordu neyse ki bir filmde veya kitapta değilim. Değil mi?

Fazla film izlemenin zararları hep bunlar Ada...

Sesli bir nefes verip yumruk yaptığım elimle masaya vurunca yanımda masasında işine odaklanmış bir şekilde oturan Chris küfür ederek yerinden sıçradı.

Ofisin kapısı açıldığında belki Leon'dur umuduyla kafamı kaldırdığımda resepsiyondaki Kate'in olduğunu görünce yüzüm asıldı. 

"Bayan Wong Bay Donovan ofisinde sizi bekliyor." 

"Haber verdin değil mi?" gözlerimi devirip ayağa kalktım "pekala git sen, işine bak"

"üzgünüm Bayan Wong ama haber vermeseydim Bay Donovan bana hesap sorardı."

" 'Bayan Wong size haber vermemi istemedi' diyebilirdin o zaman seninle ilgilenmeyi bırakıp doğrudan benimle iletişime geçerdi."

Şimdiye kadar beni kim dinledi ki zaten bir resepsiyonist dinlesin. 

Döner sandalyemi düzeltip kapıya doğru ilerledim Kate dışarı çıkacak gibi durmayınca ona belinden destek olup ofisten çıkarttım. "hadi canım benim hadi yerine geç."

Bende ofisten çıktım ve arkamdan kapıyı kapattım. Kate daha fazla yanımda kalmayıp iş yerine döndü. Çantamı almadığımı fark edince kapattığım kapıyı tekrar açıp hızlı adımlarla masamın üstünde alınmayı bekleyen çantamı aldım ve aynı hızda ofisten çıkıp kapıyı kapattım. 

BetrayalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin