*Panik Ataklı Sosyal Anksiyete Bozukluğu: kişinin yaşadığı panik atak krizlerinin sosyal fobi( sosyal anksiyete) bağlı olması durumuna verilen isimdir.
*Sosyal Anksiyete: Aynı zamanda sosyal fobi olarak da adlandırılan sosyal anksiyete bozukluğu bireyin günlük normal etkileşimler sürecinde başkaları tarafından gözlem altına alınmaktan veya yargılanmaktan korkmasından dolayı ortaya çıkan yoğun anksiyete, korku, özbilinç ve utanç duygularına verilen isimdir.
Zilin çalmasıyla kafamı sıradan kaldırıp zaten toplu olan çantamı omzuma attım. Eve hiç gitmek istemiyordum. Dersi ekip okuldan kaçtığım için yine ve yine uyarı almıştım sevgili sınıf öğretmenim de artık buna göz yummayacağını söyleyip aileme haber vermişti yani Babama, bu da demek oluyordu ki eve gidince büyük bir fırça beni bekliyordu. Maalesef benim için babamı yumuşatacak ya da bana destek olacak bir annem yoktu, ben daha 11 yaşındayken bizi terk edip gitmişti. Babam , abim ve ben öylece ortada kalmıştık. Onu hiç bir zaman affetmeyecektim, bana koca bir çocukluk borçluydu.
Sıkıntıyla nefesimi verdim, umarım abim evdedir en azından o babamı biraz olsun yumuşatabilir. Otobüs durağını es geçip yürümeye devam ettim ne kadar geç dönersem o kadar iyiydi. Anahtarı çevirip kapıyı açtım, ses yok gibiydi evde değiller miydi acaba? Tam merdivenlerden sıvışıp odama gidecekken arkamdan gelen otoriter sesle yavaşça arkamı döndüm."Kim Yeon doo!"
"Efendim Babacığım?"
" Hemen buraya gelip bu saçmalığın ne olduğunu anlatıyorsun."
Salona doğru adımlayıp babamın tam karşısında durdum şuan sorguda olduğum için oturamazdım buna iznim yoktu babam ve katı kuralları bunu gerektiriyordu çünkü.
"Ben! Yani! Seminer vardı katılmak istemedim o yüzd-"
"YA! Sen beni çıldırtmaya mı çalışıyorsun? Ne demek katılmak istemedim? Bende çalışmak istemiyorum ama bak sabahın köründe gidip köpek gibi çalışıyorum. Sen ne yapıyorsun? Her gün bir vukuat sürekli hocalarından şikayet alıyorum durmadan cezaya kalıyorsun."
Kapının kapanma sesiyle ikimizde oraya döndük.
"Baba? Yeon doo? Ne oluyor?"
"Ne olabilir seungmin? Yine Yeon doo yine vukuat. Ben kararımı verdim o okulda çok fazla ceza puanın var onları sildirmek için en mantıklısı okulunu değiştirmek yarın gidip kaydını alıyorum."
Duyduklarımla sinirlerim bozulurken hızla itiraz ettim.
"Ne demek kaydını alacağım? İstemiyorum ben başka okul falan"
"Sana sorduğumu hatırlamıyorum."
"Ne demek sana sormuyorum? Yeni okula gittiğimde tüm sorunlar çözülecek mi sanıyorsun? Tek yaptığın beni daha da dibe çekmek olur en azından 1 2 arkadaşım var bu okulda. İstemiyorum başka yerler Neler yaşayacağımı hiç mi düşünmüyorsun ya!"
"Bana sesini yükseltme baban var senin karşında. Ya okulunu değiştirir adam gibi okursun ya da-"
"Ya da ne? Beni okuldan mı alırsın?"
"Benim sabrımı zorlama YEON DO!"
"Ben mi senin sabrını zorluyorum? Neler yaşadığımı biliyorsun ama beni yeni bir okula göndermeye çalışıyorsun ama ben mi sabrını zorluyor oluyorum."
Sesim sonlara doğru yükselirken hızla arkamı dönüp odama ilerledim.
"Baba! Lütfen ne kadar zorlandığını biliyorsun? Yapma böyle lütfen!"
"Ya bırak seungmin! Şuna bak nasıl konuşuyor benimle hasta falan değil bu. BANA BAK! YARIN KAYDINI ALIYORUM SENDE TIPIŞ TIPIŞ YENİ OKULUNA GİDİYORSUN HANIMEFENDİ!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grow Up! /Hwang Hyunjin
Fanfiction"Bende yaklaşık 5 senedir tedavi görüyorum. Panik ataklı sosyal anksiyete bozukluğum var. O yüzden insanlarla iletişim kurabilmek benim için biraz zor temas konusuna değinmiyorum bile. Ne kadar ezikçe değil mi? Kendi vücuduma bile sahip çıkamıyorum...