[6

24 6 5
                                    

Hala tam olarak nasıl sakinleştiğini anlamasam da minnettardım. Gözyaşlarım da durmuştu,Nefesim düzene binene kadar bir süre öyle kaldık. Kokusunu çok daha rahat alıyordum bu his kesinlikle mükemmeldi. Birine sarılmak ve bu kişi hyunjindi.

"Ben özür dilerim Yeon Doo! Böyle hissedeceğini bilseydim asla dokunmazdım. Zaten bir şey görmedim yani sadece bir iki sayfa. Özür dilerim üzülmeni istemiyorum."

"İyiyim Hyunjin! Ben sadece benim hakkımda kötü düşünmenden korktum sanırım. Sapıkmışım gibi."

Gözlerim tekrar dolmaya başlarken elimi ellerinden çektim.

"Hayır tabi ki! Hiç öyle düşünmedim aksine çok güzel çizmişsin senin hakkında asla kötü bir şey düşünmem."

Söyledikleri kalbimde bir yerlerin eritmesine sebep olurken verdiğim tepkinin ne kadar gereksiz olduğunu farketmiştim Ama lanet olası hastalığı kontrol edemiyordum ki. Bana şefkatle bakan gözlerine odaklandım.

"Özür dilerim! Eğer seni korkuttuysam. Atlatmaya çalışıyorum ama yapamıyorum üzgünüm. Hayatım boyunca böyle olacak asla normal birisi olamayacağım. Çocuk gibi birinin sürekli göz kulak olmasına ihtiyaç duyacağım. Bunu asla aşamayacağım. Şu haline bak ne kadar suçlu hissettin kim bilir?"

Elleri ellerimi bulduğunda gözyaşlarım daha çok akmaya başlamıştı.

"Korktum evet ama kendim için değil. Sana hissettirdiklerin için korktum. Bak ben normal miyim sence? Herkesin sorunları var. Herkes bu dönemleri atlattı, önümüzde atlatacak çok şey var, sorun değil! Onları birlikte atlatarak büyüyebiliriz. Ağlama! Ağlamanı sevmiyorum."

Yüzümün yanında kocaman kalan elleriyle göz yaşlarımı sildi. O an bir risk alıp içimden geleni yapmaya karar verdim. Ellerim ensesini bulurken hiç düşünmeden dudaklarımla dudaklarını kapattım. Hareket etmeden put gibi dikilmeye devam etmesi yaptığım şeyden büyük bir pişmanlık duymama sebep olurken hızla geri çekilip titremeye başlayan ellerimi bacaklarımın arasına yerleştirdim. Ne yapmıştım ben? Gözyaşlarım şimdi hakkımda ne düşündüğü gerçeğiyle daha da fazla akmaya başlamışlardı. Zorda olsa ağlayarak konuştum.

"Özür dilerim!"

Asla yüzüne bakmıyordum. Elleri çenemi bulurken başımı kendisine çevirdi. İki eliyle gözyaşlarımı siliyordu.

"Ağlama! Ağlamanı sevmiyorum!"

Dolu gözleriyle bana bakarken asla beklemediğim bir şey oldu. İki eli tüm yanaklarımı kaplarken beni kendine çekti, dudaklarımda hissettiğim baskı kalbimin yerinden çıkmasına sebep olabilirdi. Şaşkınlığımı üzerimden atıp aynı şekilde karşılık verdim. Günlerdir hayalini kurduğum anı şimdi yaşıyordum. Benim gibi bir kızın bunları hayal etmesi bile imkansız gibiydi ama şuan dudaklarımda ki baskı ve hissettiğim bu yoğun duygu tam tersini söylüyordu. Kayıp yarımı bulmuştum sanki. Gözyaşlarım anın büyüsüyle yanaklarımdan akarken tuzlu tat öpüşümüze karışıyordu. Onu gerçekten çok seviyordum. Hemde fobimi bir kenara atıp dudaklarımızı birleştirecek kadar. Öpüşümüz derinleşirken elleri yanaklarımdan belime inmişti bense bıraksam düşecekmiş gibi iki elimi boynuna sarmıştım. artık nefes almamız gerektiğinde geri çekildik. Göğüslerimiz hızla inip kalkerken gözümü açmaya korkuyordum. Kafamı göğsüne yaslayıp beni kolları arasına aldı. Sebebinin titreyen bedenim olduğunu bir kaç saniye sonra anlamıştım.

"Sakin ol! Buradayım Güzelim!"

Eli yavaşça sırtımı pat patlarken titrememin tamamen geçmesini bekliyorduk. Ne olmuştu şimdi? O da beni seviyordu değil mi? Nefesim tamamen düzeldiğinde ondan ayrılıp utançla konuşmaya başladım.

"B-ben şey-"

"Seni seviyorum!"

Duyduklarımla gözlerim fal taşı gibi açılırken hızla ona döndüm.

"G-gerçekten mi?"

Başıyla beni onayladığında dudaklarım benden bağımsız kocaman açılmıştı. Gülümsememi kontrol edemiyordum. Rüya mıydı bu? Hızla kollarımı boynuna doladım biraz hızlı sarılmış olacağım ki ikimizde yatağa devrilmiştik.

"Bende seni seviyorum Hyunjin! Hem de çok."

Ağzından çıkan kıkırtı bir kez daha aşık olmamı sağlamıştı. Bir insan nasıl bu kadar güzel gülebilirdi ki? O hep gülsün istiyordum. Gülmek ona çok yakışıyordu. Hemen yanımdaki suratını ellerimle kavrayıp gözlerinin içine baktım.

"Hep Gülümse! Gülümsemeni seviyorum!"

Kendisinden yaptığım alıntı hoşuma gitmiş olacak ki kocaman gülümsemişti.

"Ben de ışıldayan gözlerini seviyorum! O ışıkları hiç söndürme tamam mı?"

Başımla onayladım ve tekrar kocaman sarıldım bugün hayatımın en mutlu günü olabilirdi.

Grow Up!  /Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin