[2

21 5 2
                                    

Derin nefesler alıp getirilen çantamın kulplarını sıkıca tuttum. Korktuğum şey başıma gelmiş Felix'le farklı sınıflara düşmüştük. Öğretmen odasının kapısında beklerken ne yapacağımı bilmiyordum tek istediğim evime gitmekti.

"Hey sen! Yeni öğrenci olmalısın. Kim Yeon doo değil mi?"

Kafamı yerden kaldırmadan karşımda dikilen öğretmene cevap verdim.

"Evet efendim."

İçimde ki kaygıyı susturup önden ilerleyen hocayı takip ettim. O önden sınıfa girerken derin bir nefes aldım. Ellerim var gücüyle kulpları sıkıyordu. Yapabilirdim. Psikoloğum gelişme olduğunu söylemişti tek yapamam gereken kendimi tanıtmaktı. Ama herkes bana bakacaktı. Panik düzeyim hızla yükselirken derin nefesler almaya başladım. Nefes egzersizi iyi gelirdi. Kendimi hazır hissettiğimde içeriye girdim. İçeri girmemle sesler kesilmişti.

"Evet çocuklar! Sınıfımıza yeni bir arkadaşınız katıldı. Kendini tanıt."

Gözlerim tedirginde sınıfta gezerken aşina olduğum tek bir yüzün dahi olmaması göğsümde bir ağırlığa sebep oluyordu hızla gözlerimi ayaklarıma indirip kısaca konuştum. Bundan gerçekten nefret ediyordum.

"Adım Kim Yeon Doo. Memnun oldum."

"Arkadaki boş yere geçebilirsin."

Başımla onaylayıp kafamı gözümü yerden kaldırmadan hocanın gösterdiği pencere kenarı en arka sıraya oturdum. Yanımda bir çocuk oturuyordu. Avuçlarımın içi terlemeye başlamıştı. Göz ucuyla çocuğa baktım pencereden dışarıyı izliyordu. Onunla tanışmam gerekirdi değil mi? Normal insanlar öyle yapardı. Tekrar ona döndüm fakat içimdeki endişe buna izin vermemişti, tekrar önüme döndüm. Kendimi cesaretlendirip tekrar dönecekken tuhaf bakışlarını üzerime dikti.

"Bir şey mi söyleyeceksin?"

"B-ben! Yani merhaba!"

Söylemenin verdiği rahatlamayla derin bşr nefes verdim asla gözlerine bakmıyordum.

"Merhaba!"

Diyip önüne dönmüştü. Çok konuşmayı sevmiyordu anlaşılan, işime gelirdi doğrusu. Çantamdan defterimi çıkartıp hocaya odaklandım ders matematikti ve ben bu derse bayılıyordum. Zil sesi tüm sınıfı doldururken yanımdaki çocuk hafifçe irkildi. Refleksle ona döndüm gözlerimiz birleşince ikimizde hızla gözlerimizi kaçırdık. Az önce yabancı biriyle göz göze  gelmenin gerginliği ile derin bir nefes aldım. İyiydim! Adımın seslenilmesiyle kafamı defterimden kaldırdım.

"Yeon doo-ah!"

"Lix!"

Onu görünce mutlu olmuştum tanıdık birisi güvende hissettiriyordu. Masanın yanına gelip yanımdaki çocuğa baktı.

"Merhaba Hyunjin!"

"Merhaba Felix!"

"Birlikte oturmanıza sevindim."

Felix'in son sözü karşılıksız kalmış adının hyunjin olduğunu öğrendiğim çocuksa başıyla onaylayıp kulaklıklarını takmıştı.

"Gel seni bizimkilerle tanıştırayım."

Yeni birileriyle tanışma düşüncesi beni hep geriyordu ama buna alışmam lazımdı. Başımla onaylayıp sıradan kalktım. Birlikte bahçeye indik, köşede ki bankta oturan  üçlü gruba doğru ilerledik.

"Arkadaşlar! Arkadaşım yeon doo!"

Hepsi bir ağızdan selam verirken gerilmişti gerildiğimi fark eden felix serçe parmağımı tuttu. Pekala bunu yapabilirdim.

Grow Up!  /Hwang HyunjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin