Seni Özlemiştim

311 28 6
                                    


"Peter, oğlum aç kapıyı lütfen." Tony dakikalardır kapımın önündeydi. Ama hiç ses çıkarmamıştım. Gözlerimden sessizce yaşlar akıyordu.

"Peter kapıyı açmamı ister misin?" Bir hıçkırık kaçtı ağzımdan.
"Tamam tamam sakin ol açmayacağım."

Bir süre sustuk. Gittiğini düşünmüştüm ama konuşmaya devam etmeye başladı.

"Bak Peter, gördüklerin için çok üzgünüm, ben... sadece..." aklıma yine o anlar gelince kendime engel olamadım daha şiddetli ağlamaya başladım. "Lütfen kapımdan git."

Burasının onun evi olduğunu biliyordum ama şimdilik gidemez miydi?

"Peki, gideceğim. Özür dilerim evlat. Telafi edeceğim...söz." Birkaç hışırtıdan sonra sesler kesilmişti. Ben de yatağıma çıkıp uyuyakalmıştım.

————

"Hey nazik çocuk..." kapımın önünden gelen sesle gözlerimi açtım.

"Hey Steve..." çatallı sesimle cevap vermiştim kapıdaki adama.

"Yemek yemen gerekiyor. Yanına gelebilir miyim."

"Aç hissetmiyorum Steve, belki sonra?"

"Aç hissetmemen normal tabii. 2 gündür o odadasın ve hiçbir şey yemiyorsun ki bir deri bir kemik kalmışsın. Hadi aç kapıyı hatırım için."

Yerimden kalkarak kapıya doğru ilerledim. Kapının kilidini açık kolu aşağıya indirdim ve kapının önünden çekildim.

Steve direkt içeriye girmiş ve yemekleri masaya koyduktan sonra yatağıma oturmuştu. Yanına gideceğim zamanda masanın koltuğunu işaret edip yemeğimi yemem gerektiğini söylemişti.

Biten yemeğimden sonra bu sefer kendisi beni yanına çağırmıştı.

"Bak Peter. Sözümü hiç kesmeden dinle beni lütfen olur mu?" Başımı onaylar biçimde salladım.

"Luke, Tony'ye kötü şeyler söyledi. Seni alacağını, senin asla onun oğlu olamayacağını ve... ve çok daha kötü şeyler. Tony çok sinirlendi çünkü seni kaybetmekten çok korkuyor, biliyorsun değil mi?" Kafamı aşağı yukarı salladım tekrardan.

"Bak Pete Tony bu kadar mutlu biri değildi. O annesini kaybettiğinden beri kendine gelemiyor. Ve Tony'nin hiçbir akrabası dahi yok. Ve onun bir kızı vardı. Morgan H. Onu da kaybetti Peter. Birkaç yıl önce. Bir araba kazasında... bu olayın üstüne karısı onu terk etti ve Tony'yi acılarıyla beraber tek başına bıraktı." Steve'in içinin acıdığını görebiliyordum. Karısından bahsederken sinirlenmişti.

"Ve o seni de kaybetmek istemiyor. Luke öylece gelip onu senden alacağım dediğinde nevri döndü. Seni kaybetmek istemedi anlıyor musun? O adamın size yaptıkları da aklına gelince... kendini tutamadı işte."

Gözlerimi yatağın başlığına dikmiştim.

Tony beni kaybetmek istemiyordu. Sırf bu yüzden o adamla kavga etmişti. Birisi benim için savaşmıştı. Tony bu kadar acının üstüne beni yine de... istemişti. Ve ben şu an burada ne yapıyordum?!

Yataktan kalktığım gibi koşarak asansörü es geçip merdivenlere yöneldim. O kadar hızlıydım ki ayakkabılarımın sesi çıkıyor, merdivenleri üçer üçer iniyordum.

Son 20 basamakta artık salonu görebiliyordum.

Önüme bakmadığım için dizlerim ve dirseğimin üzerine düşmüştüm. Ama bu düşüneceğim son şeydi!

Herkes pata küte sesleri duymuş olacakki yanıma koşmaya başladılar.

Önümde diz çöken adama baktım. Bana endişeyle bakıyor birkaç şey söylüyordu. Tabii duymuyordum.

Kollarımı kaldırdım ve Tony'ye sıkı sıkı sarıldım.

"Özür dilerim Tony! Özür dilerim.  Her şey için. Seni çok seviyorum... teşekkür ederim. Teşekkür ederim bana değer verdiğin için..." bunları söylerken bir yandan da ağlıyordum.

Tony de bana sıkıca sarıldı.
"Seni özlemiştim çocuk."

———————-
Yazarken kendimi Peter gibi hissettim.

O zaman şuraya bir Peter ve Tony bırakalım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
run peter! | irondad & spidersonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin