Öldüresiye Zarar

307 34 0
                                    


"Hey Peter, buraya gel. O tabak bitecek!" Steve'in kızgınmış gibi yaptığı sesiyle gülümsedim ama yemek yemekten karnım ağrımıştı.

"Steve... biraz daha yersem kusacağım." Kusmazdım ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

"Daha tabağında yemekler var, hadi 2 kaşık daha al git sonra."

İyiliğim için konuştuğunu bildiğimden yemeğimden 2 kaşık daha alarak hızla yemek odasından ayrıldım ve laboratuvara koştum. Tony yemekten sonra laboratuvara gidip onu izleyebileceğimi dilersem ona yardım edebileceğimi söylemişti!

Koşarak laboratuvara girmemle Tony bana bakıp gülümsemişti. "Sakin ol oğlum ben ve laboratuvar bir yere gitmiyoruz." Onun gülümsemesine karşılık verdim ve sakin adımlarda masanın yanındaki tabureye oturdum.

"Tony bir şey isteyeceğim."
Yaptığı işten başını kaldırmadan konuştu.

"Söyle bakalım."

"Benim bir yapay zekam vardı... onu buraya getirebilir miyiz?" Tony bu sefer başını kaldırmıştı.

"Şu perdenin arkasına bak bakalım." Gözlerim fal taşı gibi açılırken koşarak perdenin arkasına doğru gittim. Tony yavaş ol gibi bir şeyler söylüyordu ama dinlemiyordum.

Perdeyi çektiğim gibi Kareen'i görmemle mutluluktan olduğum yerde birkaç kez zıplamıştım.

"Kareen!"

"Pete-pete."

"Seni çok özledim dostum!"

"Ben de seni özledim Peter."

Yapay zekama olabildiğince sarılmaya çalışmıştım ama pek başarılı olamamıştım.

Omzumda hissettiğim kolla başımı yukarı kaldırdım.

"Bunu nasıl yapabildin? Yani şartlar... bunun için yeterli miydi? Bu sana pahalıya patlamıştır." Bu soruyla gülümsedim.

"Aslında okuldan sonra direkt eve gitmiyordum. İnternet-kafelerde araştırmalar yapardım. Sonra da yolda öylece giderken çöplerin kenarlarına koyulan eski diye attıkları teknolojik aletleri alırdım. Onların içini parçalayıp gerekli malzemeleri alarak sonra d-"

"Sanırım anladım evlat. Yine de... Tanrı aşkına nasıl bir çocuksun sen?" Dişlerimi göstererek gülümsemiştim.

Tony beni havaya kaldırarak koluna oturmamı sağladı ve çalışma masasına doğru yol aldı. Beni yüksek tabureye oturttuktan sonra kendisi de normal boyutlardaki tabureye oturmuştu.

O hemen işinin başına dönerken tekrar bana yönelik konuşmuştu.

"Önünde bir denklem var görüyor musun?" Önüme baktığımda bir kağıdın üzerine yazılmış denklemi gördüm.

"Hmm gördüm."

"Onu çözmekle uğraş biraz bakalım." İşine devam ederken ben de önümdeki denkleme baktım. Sanırım IQ seviyemi ölçmeye çalışıyordu.

Önümdeki denkleme bakarken ufak bir iç çektim. Ve denklemi çözmeye başladım.

———————

25 dakika geçmişti ve ben Tony'yi izliyordum. Ve bu beni hiç sıkmıyordu.

"Hey evlat eğer çözemediysen sorun-"

"Efendim, önemli bir durum var." Jarvis'in konuşmasıyla Tony'nin cümlesi yarım kalmıştı. Tony başını kaldırdı. Önemli bir şey olmasa Jarvis, Tony'yi bölmezdi.

"Evet Jarvis dinliyorum."

"Efendim, Luke Dean... o kapıda." Duyduğum isimle gözlerim fal taşı misali açılmış ellerimde ufaktan titremeye başlamıştı.

Bu o adamdı, halamı öldüren, bize korkunç geceler yaşatan o adamdı.

Tony hızla yerinden kalkıp önümde durdu.

"Peter sakin ol tamam mı? Ben onun icabına bakacağım. Sakın buradan çıkma. Hemen geleceğim." Hapse girmiş olmalıydı. Dışarıda ne işi vardı. O halamın katiliydi!

Tony'ye kafamı salladığım gibi odadan çıkmıştı.

15 dakika sonra hala gelmeyince bende ayaklandım. Odadan çıkıp aşağıya inerken oldukça sabırsız ve gergindim.

Asansör açılınca kapının önüne doğru ilerledim. Steve, Natasha, Clint, Sam, Bruce, Thor, Wanda, Pietro, Loki, Bucky... hepsi buradaydı. Ve birkaç asker daha vardı. Hepsi çember gibi dizilmişti. Aralarından kendimi fark ettirmeyecek biçimde geçerken en sonunda Luke'u ve onun üstündeki Tony'yi gördüm.

Tony hunharca Luke'a vuruyor, ona yumruklar atıyordu. Luke'un yüzü gözü kan içinde kalmıştı.

Aynı halam gibi.

Halama da böyle yapmışlardı.

Tony birine zarar mı veriyordu? Hem de çok sert bir şekilde!

Korkudan ellerim titremeye başlamıştı.

Luke önemli değildi. Önemli olan Tony'ydi.

"Tony?" sesim biraz titrek çıkmıştı ama herkes beni duymuştu.

Tony altındaki adamı bırakarak doğruldu. Onun da gözlerine korku vardı. Ama benimkinden çok farklıydı. Zarar verme korkusu değil, kaybetme korkusuydu.

Benim yanıma doğru ufak ufak adımlamaya başladı.

"Peter, ben..." arkamı döndüm ve koşarak kendi odama çıktım.

Kapıyı kilitleyerek yere çöktüm.

Tony, birini öldüresiye dövmüştü.

Halamı da birileri öldüresiye dövmüştü.

————————-

Bayadır bölüm gelmediği için üzgünüm, zor bir dönemdi.

Ve bu kadar softluk yeter diye düşünerek biraz baltalamak istedim skwpsbwpsnwpsk.

Her şeyden önce Peter'ın küçük bir çocuk olduğunu unutmayın.

run peter! | irondad & spidersonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin