Dahi Çocuk

483 43 23
                                    


Gözlerimi açtığımda bir süre nerede olduğumu hatırlamaya çalıştım. Şu an bir odadaydım, sanırım hasta odasıydı çünkü birçok tıbbi malzeme vardı. Ayağıma baktığımda alçıya alındığını görmemle ağzımdan bir küfür kaçtı.

"Senin gibi küçük çocuklar küfür etmemeli." Kafamı kaldırdığımda Tony'yi görmemle panikledim.

"Özür dilerim."

"Hadi gel bakalım seni salona götürelim. Konuşmamız gerekenler var." Kafamı aşağı yukarı salladım. Yanıma gelip beni kucağına aldı.

"Tanrı aşkına kaç kilosun? Kaldırdığımı hissetmiyorum."

"44 kiloyum efendim. Boyum 1.56 santimetre ve 8. sın-"

"Pekala evlat! Anladım." Biri benim hakkımda uzun zamandır bir şey sormadığı için ne diyeceğimi şaşırmıştım.

Salona girdiğimizde içeride şu sarışın adam, bacağımı kontrol eden Bruce ve elinde bir çekiç(?) olan uzun saçlı bir adam vardı.

Tony beni tek kişilik bir koltuğa oturttu ve karşımdaki çift kişilik koltuğa oturdu.

"Halanın telefon numarasını biliyor musun?" Halam aklıma geldiğinde yutkundum.

"Evet biliyorum ama oraya gidemem efendim... siz beni bırakın ben kendi başımın çaresine bakabilirim."

"Hadi ya? Bak sadece sorularıma yanıt ver tamam mı?" Kafamı salladım.

"Neden halanın yanına gidemezsin?"

"Yaşayıp yaşamadığından emin değilim ve... gidersem o adam beni öldürebilir..." Tony'nin kaşları çatıldı.

Sarışın kısa saçlı adam sordu.

"Nasıl yani?"

"O akşam... halamın erkek arkadaşı çok sinirliydi eve geldiğinde de sarhoştu. Ben odama çıktığım için sıkıntı yoktu böyle şeyler sıklıkla yaşanırdı zaten. Sonra aşağıdan sesler gelmeye başladı ben de aşağıya indim. Halamı dövüyordu o adam. Ben de onu durdurabilirim sandım... ama elinde bıçak varmış, göremedim."

Üzerimdeki uzun kollu gri kazağın kolunu kaldırdım ve dirseğimle bileğim arasındaki bıçak izini gösterdim.

"O da bunu yaptı işte. Sonra halam kolumdan sürükleyerek kapıdan dışarı doğru itti beni ve sadece koşmamı söyledi, koşup gitmemi..." gözlerimden yaşlar akıyordu. Tanıdık kişinin bana sarılmasıyla beraber hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Ne yapacağımı bilmiyorum... halam benim tek ailemdi, o da öldüyse ne yapacağım. Yurda gitmek istemiyorum... yurda gitmek istemiyorum." Tony sırtımı sıvazlıyordu. Hiçbir yere gitmeyeceğime dair bir şeyler söylüyordu ama ben sürekli aynı şeyi tekrar ediyordum.

Elimin üzerinde hissettiğim elle o tarafa baktım. Sarışın kısa saçlı adam elimi tutmuştu ve bana gülümseyerek bakıyordu. Diğerlerine baktığımda uzun saçlı adamın gözlerinin dolduğunu Bruce'un ise arkasının dönük olduğunu gördüm. Tony'ye daha çok sarıldım.

"Açsın değil mi? Hadi sana bir şeyler yedirelim kuş kadar kalmışsın zaten." Birden havalanmanın etkisiyle daha da sarıldım Tony'ye.

Mutfak gibi bir yere girmemizle beni masaya oturttu.

"Bak çizburger varmış. Sever misin? Ben bayılırım. Ne içmek istersin şu an elimdeki en sağlıklı şey sanırım ice tea bence seviyorsun. Sanki çizburger sağlıklı Tony..." Onun kendi kendine konuşarak önüme koyduklarıyla gülümsedim ve başımı salladım. Gerçekten açtım.

Tony'nin Bakış Açısı

Çocuğu mutfakta bıraktıktan sonra salona geçtim. Şimdi tüm Avengers toplanmıştı.

"Steve anlattı. Ne yapacağız peki?" Clint'in konuşmasıyla ona döndüm. O bile ciddiydi bu konuda.

"Bilmiyorum çocuk şu anlık burada kalsın. Zaten kimse fark etmez. Halasının evine bakarız belki de ölmemiştir."

"O adamın ebesini sikeceğim. Gerçekten ufacık çocuğa... aklım almıyor kim bilir daha nelere şahit oldu." Steve'in konuşmasıyla şaşırmıştım çünkü o küfürden hiç hoşlanmazdı.

"Tony'nin dediğini yapalım. Sonrasına da sonra bakarız. Çocuk hakkında ne biliyoruz?" Natasha'nın sorusuna cevap niteliğinde konuştum.

"Peter Benjamin Parker. 13 yaşında. 10 Ağustos doğumlu. Queens'te doğdu. Anne ve babası çocuk küçükken uçak kazasında ölmüş. Amcası ve halasıyla kalıyormuş ama aylar önce amcasıda ölmüş. Midtown Ortaokulu'nda okuyor, son sınıf. Ve çocuk okul birincisi. Dahi olarak adlandıracağımız bir zekası var birçok birincilikle ödüllendirilmiş projesi var."

"Ne ara öğrendin bunları?"

"Jarvis'i hala tanımıyor musunuz?"

———————

En saçma final ödülü

run peter! | irondad & spidersonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin