Herkes yemeğini yiyordu.
Aybike aklındaki soru işaretlerinin gitmesi için dayanamadı ve sordu.
"Eğer Azra'yı hatırlıyorsam neden sizi hatırlamıyorum?"
Masada gittikçe derinleşen sessizlikle Aybike'nin kafası daha fazla karışıyordu.
Ne yani onu kandıracak halleri yoktu ya?
"Evet? Sadece bir cevap bekliyorum sizden." dedi sakinliğini koruyamayarak.
Sanki bir kitap ya da dizinin içindelerdi de Aybike onlara "Ben evlendim ve iki çocuğum var." demiş gibi herkes birbirinin suratına çaresizce bakıyordu.
Agah Bey sonunda kabuledilebilir bir cevap bulmuş olacak ki boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.
"Aybike, doktor bize söylemişti ama sana söylememiştik. Sen tek kızımız birtaneneciğimiz olduğun için. Senin her işine çok önem verirdik bu yüzden seni abinle beraber eğitimin için yurtdışına gönderdik."
Sözü Umay Hanım aldı "Baban haklı yavrum. Hem nereden çıktı bu?"
"Ben bilmiyorum yani sizin bahsettiğiniz şeyleri hatırlamıyorum. Başka şeyler hatırlıyorum." dedi Aybike
Araf'ın kaşları çatıldı "Nasıl şeyler mesela?".
"Iıı anne ve babam siz değilsiniz. Abilerim ya da Akın ile Metehan yok ve bir ablam var." diyerek cevapladı.
Az önceki gibi oldu.
Tüm yemek odası sessizlikle kaplandı.
"Zaten doktor söylemişti. Halisülasyonlar görebilirsin değil mi?" dedi Umay Hanım birisinden onaylanmayı beklercesine.
Kaya kafasını salladı "Evet ben hatırlıyorum yani bunlar normal güzelim. Ailene güven. Tamam mı?"
"Tamam abi zaten size güveniyorum. Kim öz ailesine güvenmez ki" dedi Aybike
Çoğu kişinin iştahı kaçmıştı bu yüzden masadan kalktı ve dağıldılar.
Aybike telefonunu odasında bırakmıştı bu yüzden odasına çıkıyordu.
Odasına girerken bir ağlama sesi duydu. (Klasik)
Yan odadan geliyordu. Burası Akın'ın odasıydı.
Kapıyı çaldı ama ses gelmedi. "Giriyorum" diyerek haber verdi.
İçeri girdiğinde böyle bir manzara beklemiyordu.
Hele hele gözlüğünü masanın üstüne fırlatmış ve yatakta kucağında olan yastığa sarılmış bir fotoğrafa bakarak hüngür hüngür ağlayan bir Akın beklemiyordu.
"Ablacım?" dedi Aybike
Akın, Aybike'yi tersledi "Gidin başımdan kimseyi istemiyorum!"
Some ergenus problems
"Konuşmak ister misin?" dedi ve yatağın kenarına oturdu.
"Anlamıyor musun? Yanlız kalmak istiyorum" dedi Akın burnunu çekerken.
"Ne olduğunu bana anlatmalısın. Eğer bana anlatırsan rahatlarsın. Hem sen bilmiyorsun galiba ablalardan asla sır çıkmaz" dedi Aybike kabul etmesini istercesine.
Sanırım başarılı olmuştu.
Bir anda Akın başını kaldırdı ve ona sarıldı.
Bu gerçekten iyi hissettirmişti ama ağlaması daha da şiddetlenmişti.
Aybike küçük kardeşine daha da sıkı sarıldı ve sakinleşmesi için sırtını sıvazlamaya devam etti.
"Kim sıktı bakayım senin canını bende onu döveyim." dedi Aybike.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEHLİKÂ
ChickLitMehlikâ: Güzel yüzlü, Ay yüzlü Aile neydi? Karı, koca ve çocuklardan oluşan ve kan bağı bulunan toplum içindeki en küçük bütün. Peki bu hikayede böyle mi? Karışan Bebekler ve Abilerim kurgusudur.