2. Bölüm-Toplantı

54 20 27
                                    

Yazardan
Arkadaşlar oyları verdiysek hemen okumaya başlayın. Yazarınız biraz olaylı bir bölüm yapmış olabilir. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar~

Başaktan
Toplantı başlayacaktı. Babam gelen ortaklara hoşgeldiniz demek için alt kata inmeye gitmişti. Bense hâlâ çizimlerimin kaybolma olasılığını düşünüyordum. Sonra sekreterim ortak olan şirketle ilgili bana evrakları uzattı.
Şirketin geçmişine baktığımda oldukça iyi bir sicilleri ve yüksek bir kazanç oranları vardı. Eğer ortaklıkta daha yakın olursak bazı çizimlerimi onlara gösterip ürünü piyasaya sunma fikirini ortaya atacaktım. Fakat yalnızca telefonumdaki çizimleri göstercektim.
Çünkü ortada çizim yok. Offf of. Kesin yine şanssızlığım konuşacak ve başıma bir iş açacaktım. Ben bu düşünce denizinde boğulurken o denizden bir anda babam beni çağırdı.

B.B: Başak,konuklarımıza merhaba de.

B: Hoşgeldiniz efendim buyrun burada-
Bir saniye sen o- geçen- gün ki-

K: Siz o kızsınız. Geçen gün olan olay yüzünden sizden özür dilerim. Sanıyorum ki internettekileri görmüşsünüzdür. O haberleri kaldırmak için görevlilere haber verdim,yakında kalkacaktır.

B.B: Başak, kızım sen karşı şirketin ceosu ile tanışıyor musun?

B: Eee şey hayır yani şey evet amaa...

B.B: Nasıl yan-

K: Efendim lafınızın ortasına atlamak gibi olmasın ama zamanımız azalıyor.

B.B: Oh çok pardon. Sizden özür dilerim.

K: Sorun değil. Şimdi asıl konuya geçebilirsiniz. Siz patronumla konuşmaya başlayın. Ben bir lavaboya gidip gelicem.

B: Ben size yolu göstereyim.

K: Memnuniyet duyarım Başak hanım.

Yazarın anlatımıyla

Başak, Kuzey'i hemen lavaboya götürmedi ve hemen ben göstereyim demesinin sebebi aslında Başak'ın, Kuzey'e teşekkür etmek istemesiydi. Babasından son dakika kurtulmuştu ve onu kurtaran da Kuzeydi.

B: Kuzey bey, size çok minnettarım. Nasıl teşekkür etsem azdır.

K: Başak hanım,teşekkür etmenize hiç gerek yoktu. Bu arada size vermek istediğim bir şey var.

B: Nedir o?

K: Buyrun...

B: Aaaa çizimlerim. Bu- bu nasıl olabilir? Bunu ben kafede unutmuştum.

K: Biliyorum. Arkanızdan yetişip vermeye çalıştım ancak siz taksiye binip gittiniz. Sonra sizin imzanız olduğu yerde adınız ve soyadınız yazıyordu.

B: Dediklerinizin hepsi doğru fakat resimimi nasıl buldunuz. Siz de mi kafede oturuyordunuz?

K: Evet. Hemde tam karşınızda...

B (içinden) Ohaaaa adama bakk. Maskeyle kılık değiştirmiş.

B: Oh, pekii. Çok teşekkür ederim Kuzey bey.

K: Rica ederim. Hadi toplantıya gidelim yoksa yanlış anlayacaklar.

B: Tamam

K: Önden buyrun.

Başaktan
Kuzey oldukça efendi birine benziyordu. Çizimlerimi de bana getirmesi beni çok mutlu etmişti. Kapıdan geçerken elimi hafif yukarı kaldırıp belimi nazikçe tutarak beni içeri sokmuştu. Bu hareketi beni epey etkilemişti. Onlarla ortaklığı arttıracaktım. En iyi fikrim buydu.
//////////////////////////////////////////////////////////////////
Olayların başlangıcı Kuzeyin anlatımıyla;

Oldukça sıkıcı bir okul günüydü. Tasarım okuyordum ve bundan zevk alıyordum ancak bugün hava çok güzeldi. Bu sebeple dışarıda takılmak istiyordum. Fakat yine üniversitedeydim. Çıkış saati gelir gelmez arabama bindim. Sonrasında patron toplantı olacağını ve nereye gideceksem şoför ile gitmemi söyledi. İki tane şoför geldi. Biri benim arabamı şirkete götürecekti. Diğeri ise benim istediğim yere götürecek sonrasında ise toplantıya gidecektik. Fakat yollar oldukça kalabalıktı ve arabalar dipdibeydi. Sonra yan arabadakiler beni görüp fotoğraf çekmeye başladılar. Onları gören herkes başımda toplandı. Çok sinirim bozulmuştu. Arabadan aşağı inip onlara gitmelerini söylesem de nafile. Kimse kılını dahi kıpırdatmıyordu. Sonra bir anda kalabalık bir anda dağılmaya başladı. Sonra karşıdan gelen oldukça güzel bir kız bana doğru geldi. Biraz sinirliydi ve bana arabama binmemi ve ilerlememi söylemişti. Onun sayesinde trafik açılmıştı. Ona teşekkür etmek ve onunla tanışmak istiyordum. Kız arkadaki taksiye bindi ve önümüze geçti. Fırsat bu fırsat şoföre taksi ne yöne giderse o yöne sapmasını söylüyordum. Sonra taksi bir kafenin önünde durdu. Bende şoför anlamasın diye biraz daha uzak bir yeri söyleyip maskem ile hırkamı giyip arabadan indim. Arabadan iner inmez kafeye doğru ilerledim. Güzel kız, arkadaşları ile sohbet ediyordu. Kızın oturduğu yerin tam arkasına oturdum. Oturma kısımları koltuk tarzı olduğu için arka tarafa oturanlar ön tarafta oturanları göremiyordu. Fakat bu sesini duyamayacağım anlamına gelmiyordu.
Konuştukları her şeyi dinliyordum. Anladığım kadarıyla güzel kızın adı Başaktı. Ses tonu oldukça yumuşaktı. Konuşmalarında model aradığını söylüyordu. Madem model arıyordu. Modeli ben olacaktım. Bir şekilde modeli olmayı planlıyordum fakat ben ne zaman bu kızla görüşücem de tanışıcam da bir de üstüne modeli olucaktım? Ah şu kafama tüküreyim. Ne yapmalıydım? Belkide yalnızca beklemeliydim. Umarım şans yüzüme gülerdi. Kızın adından instagram hesabını bulabilir miydim acaba?
Hemen telefonumdan instagramı açıp kızın adı ile ilgili sonuçlara baktım.
Kullanıcı adı; @tasarimci_basak
Kızın hesabında pek bir şey yoktu.
Sonrasında kızın arkadaşları teker teker kalktı. Kız tek kaldı. Kafe iyice kalabalıklaşmıştı. Her masa başı 4 kişi vardı. Onun masası hariç. Bende fırsat bu fırsat diyip kafeden çıkıp sanki yeni gelmişim gibi davranarak oturma izni istedim. Kabul etmişti!KABUL ETMİŞTİ!!!!!!!!
İşte bu...mükemmel bir duyguydu. Bir saniye,ben bu kıza niye bu kadar takmıştım? Yoksa? Hayır hayır Kuzey. Kendine gel. Bir anda trafikte gördüğün kıza mı aşık olacaksın? Belki sevgilisi vardır? Bırak onu Kuzey.
Hayır. Onu asla bırakmıyacağım. Onun güzelliğine mi aşık olmuştum? Hayır.
Onun özgüvenine aşık olmuştum. Onun cesaretine aşık olmuştum. Aslında onun güzelliğinede aşık olmuştum. Ben, ben onun her şeyine aşık olmuştum. Ama bu- bu nasıl olabilir? Şimdiye kadar hiç bir kıza aşık olmamıştım. Ben bu kızı alacaktım. Ben bu kızı almazsam benimde adım Kuzey
Sargın değil.

Moda TasarımcılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin