7. Bölüm-Mucize

13 3 2
                                    

Yazardan
6. Bölüm nasıldı??? Umarım beğenmişsinizdir. Oyları verdiyseniz hadi okumaya geçin.

Yazarın anlatımıyla
Kuzey, komaya gireli yaklaşık 1 ay olmuştu. Herkesin ümidi gittikçe tükeniyor, bekleyiş ise gittikçe zorlaşıyor idi. Özellikle Başak kendini gittikçe içe çekiyor ve dünyaya kendini kapatıyordu. Arkadaşları ve babası onun için endişeleniyordu . Davranışları gittikçe depresyondaki bir kızı anımsatıyordu . Her ne kadar babasıyla aynı evde yaşamasa bile babası anlıyordu Başak'ın her gece ağladığını . Arkadaşlara onu eski haline çevirmeye çalışsalar da olmuyordu bir türlü , Başak düzelmiyordu . Başak ona bağlanmıştı . Her gün Kuzey'in yanına geliyor , ona gününü anlatıyordu . Her ne kadar doktorlar Kuzey'in bilincini tam bilmese de Başak onun bilincinin açık olduğunu düşünüyordu. Bu sebeple anlatıyordu ona gününü , sıkılmasın diye, o üzülmesin ve o yalnız hissetmesin diye. Başak, Kuzey heyecanlı bir şey anlatırken nabızı artıyordu. İşte buradan hissediyordu Başak , Kuzey'in bilincinin açık olduğunu . Kuzey'in nabzı arttıkça Başak daha da ümitleniyordu . Başak hiç ümidini kesmemişti ona bağlıydı Başak. Bunu hissediyordu sonra bir gün Başak dayanamadı ve hastanede ağlamaya başladı ama bu normal bir ağlayış değildi. Bu içten içe tüm ümitsizliğin bulunduğu bir ağlayıştı . Başak ağlarken Kuzey'in elini sımsıkı tutuyordu . Sanki elleriyle tutmasa bir balon misali havaya uçacaktı Kuzey . Daha sonra Başak ağlamayı bıraktı ve boşta kalan eliyle Kuzey'in yanağını sıktı ve ağzından şu kelimeler döküldü : "Beni kendine bağladın. Tebrikler kazandın , şimdi naz yapma ve kalk !" , bu kelimeler ağzından çıkınca sanki bir sihir bir büyü gerçekleşti, daha doğrusu bir mucize . Kuzeyin nabzı 70'ten 132'ye çıktı ve bu normal bir durum değil de bir anda bir sürü tuhaf olay meydana geldi kuzeninin nabız arttı gözünden yaş geldi ve daha sonra hastanede Çığlık sesleri duyuldu koşuşturmaya başlayan insanlar Çığlık sesleri ve sirenler sonra Başak birden irkildi ve kuzey'in elini sıktı ardından beklenmedik bir biçimde tüm sesler kesildi 10 saniye boyunca tüm sesler kesildi hiçbir ses gelmedi ve kuzeninin nabzı 132'den 102'ye düştü. Daha sonrasında elektrikler gitti. 10 saniye sonra bir anda her şey eski haline geri döndü. Fakat bir şey eski haline dönmedi. Kendi haline döndü. O an bir mucize yaşandı Kuzey gözünü açtı ve karşısında duran  başak'a tebessüm etti nokta ve başağın gözünden bir damla yaş düştü. Bu yaş sevincin yaşı umudun yaşı, özlem'in yaşı, mükemmelliğin göz yaşıydı. Başak'ın bu gözyaşını Kuzey tek parmağıyla sildi. Fakat bu başak'a doğru gelmiyordu nokta karşısındaki kişi Kuzey değildi. Kuzey böyle gülümsemezdi. Ayrıca Kuzey'in saçları daha yumuşak ve daha açık renkliydi. Sonra bir siren sesi duyuldu. Polis sirenlerinin renkleri cama yansıyor idi nokta neden polisler gelmişti soru işareti yoksa tahmin ettiği şey mi gelmişti başına?

Sanırım bu sorunun cevabı evet...
Yanındaki kişi Kuzey değildi. Sakın olmalıydı ve karşısında duran o kişiye karşı hiç bir sorun var gibi hissettirmemeliydi. Şimdi küçükken aldığı eğitimleri uygulamalıydı. Adamla biraz ilgilendikten sonra onu aniden tehdit edip Kuzey'e ulaşmalıydı. İşte,adam rolüne başladı.

- Bitanem nasılsın? Bak artık hasret sona erdi.

- Ah,evet bitanem. İyisin,değil mi?

- Evet öyleyim ya sen?

- Oldukça iyiyim.

- Ne güzel.

- Sana bir şey sorabilir miyim canım?

- Tabi ki canım benim.

- Sen komadayken dediklerimi hatırlıyor musun?

- Ah,bilincim kapalıydı sanırım.

- Hmm,kesin öyledir canım benim.

- Anlamadım canım.

İşte şimdi tam sırasıydı. Belimdeki silahı bir anda kafasına dayadım ve ağzımdan şu sözcükler çıktı;

- Anlamazsın tabiii. Benim olanı hemen bana geri ver!

- Peki küçük hanım oyun bitti! Peki şimdi ne yapacaksın? O tetiğe basabilcek misin?

- O tetiğe basacak kadar aptal değilim. Sen bana Kuzey'in nerede olduğunu söyle, bende sana acıyım. Ne dersin?

- Kuzey'in yanına gitmek istiyorsan önce onu bulmalısın. Madem çok zekisin,onun nerede olduğunu da çözersin. Hahah.

- Kusura bakma,kendimi yoramam.

- O zaman onu bulamazsın ama...

- Onu zaten bulmayacağım. Bulduracağım!

- Ne!

- Şimdi biraz uyku vakti geveze bey!

Elime uyku haplarını aldığım gibi adamın açık kalan ağzına doldurup tükürmesine izin vermeden koluna yandaki sehpada bulunan iğnelerden birini hızlıca geçirdim. Bu sayede onu ani panikletip ağzına şişeyle su sıktım ve adam yavaş yavaş mayıştı. Daha sonrasındada uyuya kaldı. Bu onu en az 5 saat boyunca uyuturdu. Adamın üzerini arayıp hedefim olan telefonunu buldum. Adamın parmak izi şifresi vardı,bu normalde sıkıntı olurdu ancak adam yanımda yatarken bir problem olmazdı. Adamın baş parmağını tarattığım gibi açılmıştı. Hemen WhatsApp üzerinden gönderdiği mesajlara girdim. Birine kendi canlı konumunu atmıştı. Eğer telefonla bir anda harekete geçersem adamı ararlardı ve bu benim son istediğim şeydi. Bu sebeple 1 saat sonra telefonla birlikte onların konumuna gidecektim. Ama önce onların konumunu tespit etmem gerekiyor. Bunun içinde harika planlarım var...

Arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik. Umarım beğenmişsinizdir. Bölüm biraz kısa oldu🥲.Ama bir dahaki bölümde daha uzun olacak.Oy vermediyseniz şimdi verebilirsiniz. Bir dahaki bölümde görüşmek üzere ✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Moda TasarımcılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin