Evett 2. Bölüm Geldii
İYİ OKUMALARR💌
Açıklamalarla vaktini harcama;
İnsanlar sadece duymak istediklerini duyarlar.
-Paulo Coelho
...
Karınca. Evet. Binlerce karınca içime girmiş gibi hissediyordum. Garip bir duyguydu. Bir o kadarda ürkütücü. Kim benimle uğraşır, benden ne ne isterdi ki? Kimdim ben? Ben zararsız ve zararlı bir kişilik, bireydim. Bana bulaşmazlardı, takılmazlardı, şaka yapmazlardı. Çünkü bilirlerdi ben sıkıcıydım onlara istediklerini veremezdim. Ama beni sadece tanıyanlar bilirdi. Sadece beni tanıyanlara farklıydım.
Böyle durumlarda karşımda kini manyak ederdim ve bir o kadar da bunaltırdım. Ben buydum yani. Değişemezdim. Eğer şuan yanımda Uğur olmasaydı ne yapardım bilmiyordum. Dürüst olmak gerekirse ayaklarımı götüme vura vura kaçasım geliyordu. Yalan yok.
Şuan o mektup faciasını atlatmış, bir kaç arkadaşım ve Uğur ile birlikte evimdeki eşyaları topluyorduk. Taşınmam gerekiyordu ve ben bunu çok net bir şekilde anlamıştım. Anlamamı sağlamışlardı.
Yeni mobilyalar alacaktım ki zaten mobilyalarım eskiydi. O yüzden sadece kullandığım ve taşınabilir eşyalarımı kolilere koyup bantlıyorduk. "Of kızım ya! Rahat dursana sen bir yerinde. Senin yüzünden başımız dertten kurtulmuyor. Nerede boklu boklu işler varsa orada sen de varsın."
Batuhan yine saydırıyordu bana. Bakın hep söylüyorum mal bu çocuk. Üzerime kahve döksem bile makine gibi azarlıyordu beni. "Annem bile beni bu kadar azarlamıyor Batuhan. Hem sana ne ben belki her şeyde ortaya çıkıp Selena olacağım." dedim somurta somurta.
Tam o sırada Berrin araya girdi. "Belalı Selena ama." dedi gülerek. Zaten bunu söylediği gibi herkes gülmeye başlamıştı. Ben ve Uğur hariç.
Berrin tatlıydı, sempatikti, yeri geldiğinde espri yapmayı biliyordu. Kafasına ne estiyse onu yapıyordu. Bal rengi gözleri vardı ve saçları kumral ile sarı karışımı bir renkti. İlkokuldan beri arkadaştık kendisiyle.
Batuhan, nasıl desem hep kendi istediği olsun istiyordu. Takılmalık birisiydi ama arkadaşça. Yalnız deli dana gibi azarlıyordu. Zaten bu yüzden sevgilileriyle hep ayrılıyordu. Durmak bilmiyordu azar konusunda.
"Ben nereden bileyim kapımın önünde ceset bulacağımı! Ayrıca ben bu sefer hiç bir şey yapmadım." dedim. Ama artık Uğur dışında hepsi bana söyle bir yüzle bakıyordu ki pes ettim. Eğer olayları anlatmazsam yine başıma üşüşeceklerdi. "Tamam olayı anlatayım ve artık sizden kurtulayım." dedim bıkmış bir sesle. Olayları, ne yaşandığını, kapımda ki zarfı anlattım. Hepsinin yüzü her bir cümlemde değişiyordu. Alp ile Alkım ağızları beş karış beni dinliyorlardı. En ifadesiz ve tepkisiz olanı tabii ki yine Uğur'du.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNA
FantasíaKim ister ki böyle bir hayatı? Yaşamak, yaşamak bile bana ceza gibi geliyordu. Sevilmeyen birisiyim ben. Neden taksınlar beni? Onlara istediklerini veremem, yapamam. Mutlu edemem, boğarım, bunaltırım, bıktırırım. Ben Rana. Hayatı boyunca hep dışlana...