[6. Bölüm] Anılara Giden Yol

10 2 0
                                    

Merhabalarr

Öncelikle belirtmek isterim ki yazdığım sahnelerin hepsi benim hayal gücümün bir unsurudur ve gerçek olaylar değildir. Geçmiş kısmında ki depremde sadece benim hayal gücüme bağlıdır yoksa bende deprem olmadığını gayet iyi biliyorum. Bu konuda beni anlarsanız sevinirim.

Bölümleri erkenden yetiştirmeye çalıştığım için çok uzun yazamıyorum bu yüzden bir karar aldım. Bölümleri daha uzun yazmak için 2 hafta arayla atacağım bölümleri. Böylece rahat bir nefes alabilirim.

Ve amacım aynı zamanda sizi merakta bırakmakta. Bu sayede amacıma ulaşmış olurum.

Okuma konusunda yükseleceğimizi düşünüyorum bunun için sizin yardımlarınız benim için çok önemli. 

Oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın <3

Keyifli okumalar:)


~Anılara Giden Yol~

Herkes şuan Rana'nın amcasının yanında toplanmış, bekliyorlardı. Çünkü bir kaç dakika önce amcası Deniz nefes darlığı çekmişti. Rana bunu fark edince direk halalarına ve dedesine haber vermişti.

Halası amcasının bir şekilde nefes almasını sağlamıştı. Ama Rana, halasının bunu nasıl yaptığını anlamamıştı ve halasının süper güçleri olduğunu düşünüyordu. 

"Daha iyi misin amca?" Kuzeni Derya konuşmuştu. Derya 10 yaşındaydı. Rana'dan 2 yaş küçüktü.

"İyiyim prenses." dedi amcası. Ama iyi görünmüyordu. Rana iyi olmadığını anlamıştı fakat Derya anlamayıp amcasına içtenlikle gülümsemişti. Amcası Derya'nın gülümsediğini görünce zorlukla da olsa gülümsemeyi başarmıştı.

Uğur yavaşça Rana'nın yanına geldi. Rana en çok etkilenen kişiydi çünkü, amcasını çoğu kez boynunu çizip kanatırken ve berbat bir durumdayken görmüştü. Bir kaç gündür amcası garip bir şekilde sürekli nefes darlığı yaşıyor ve çoğu kez imdadına Rana yetişiyordu.

Uğur ve ailesi depremden dolayı yardım için Trabzon'a gelmişlerdi ve burada kalıyorlardı. Rana'nın dedesi gilin evi yıkılmıştı ve kocaman bahçelerinde 9 tane çadır vardı. Aynı zamanda deprem olmadan 1 yıl önce yaptıkları yüksek, ev gibi olan çardakta vardı. Dedesi gil arabayı koydukları bagaja battaniyelerle bir çadır daha yapmış ve içine ihtiyaç olan eşyaları koymuşlardı.

"İyi misin Karlar Kraliçesi?" Uğur ona hep Karlar Kraliçesi derdi. Çünkü insanları üşüten ve korkutan bakışları vardı. Herkes onu duygusuz ve umursamaz sanıyordu fakat aslında ailedeki en şefkatli ve duygusal kişi Rana'ydı. Yansıtmazdı sadece. Ama Uğur ona yine de Karlar Kraliçesi demeyi seviyordu.

"Ne konuda?" Sesi yine duygusuz çıkmıştı ama Uğur içten içe onun amcası için korktuğunu ve iyi olmadığını biliyor, algılıyordu.

"Bahsettiğim konuyu çok iyi biliyorsun Rana. Amcana çok üzüldüğünü biliyorum." Uğur, ona sadece ciddi olduğu zamanlarda Rana derdi. Ve Rana bunu biliyordu. Rana demesinden anlamıştı ciddi olduğunu.

"Onu böyle görünce bir yanım burkuluyor Uğur abi." Rana küçükken ne olursa olsun ondan 1 yaş büyük kişiler olsa bile 'Abi veya abla' derdi. "Ya başına daha kötüleri gelirse? Ben yetişmeseydim ne olurdu amcama? Çok sık nefes alamıyor bu aralar." Rana gerçekten çok korktuğunu amcasına olan bakışlarından belli ediyordu. 

"Bir şey olmayacak Deniz amcaya Karlar Kraliçesi. Bu aralar havalar çok soğuk ondandır." Aslında bu cümlesinin içinde büyük bir gönderme vardı. Rana sürekli surat asıp somurtuyordu.

AYNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin