Selaaamm👐🏻
"Sonunda bölüm geldi." dediğinizi duyar gibiyim ahahshizhsjx
Nasılsınız ballarımm?
Bu bölümü lütfen şimdiden oylayınn!!
Hikayemiz daha çok okunması ve hikayelerimin devamı için takip edin ve tanıtın lütfennn.Siz yaparsınız güveniyorum sizee🫶🏻
İyi okumalar aşk böceklerimm<33
8.Bölüm: Derin Düşünceler
Herkes konsantre olmuş bir halde dersi dinliyordu ama ben hariç. Oğuz'un beni aldattığını öğrendiğim çok iyi oldu ama bana bu şekil de davranması yani hani bir insanın gururu olur ya,bir insan insana güvenir ya,bir insan insanı sever ya işte o benim gururumu,güvenimi,sevgimi sarsmıştı. Bu şekil düşünceler beynimi kemiriyordu,adeta öldürüyordu.O yüzden de derse herkes nasıl konsantre olmuşsa ben onlar gibi olamıyordum.Benim o an derse konsantre olmam çok zorlayıcıydı.Beynime hükmedemiyordum...Sonradan derin bir nefes alıp verdim ardından derse konsantre olmuştum ki hocanın dersin bittiğini söyleyip, herkesin ayağa kalkıp Mirkan'ın bana seslenmesiyle derse konsantrem son bulmuştu.
Mirkan
—Ders nasıl geçti şeklinde soracaktım ama sormamam daha iyi olur gibi...Bedenen derste olup ama kafan dersten tamamen bağımsız değil mi?Evet, öyleydim. Nasıl anlamıştı? Hiç belli etmiyordum ya da ben öyle sanıyordum.Veya iyi bir gözlemci...
Sara
—Belli etmediğimi sanıyordum,
diyip dudakları büzüldü.Mirkan
—Evet, belli etmiyorsun ama bir şeyi unutuyorsun Sara,
diyip gözleri Sara'nın gözlerinde bulup,
—Gözlerin...gözlerin her şeyi ele veriyor. Üzgün olduğunu,mutlu olduğunu, düşünceli olduğunu,sevgi,şefkat,nefret, hüzün...Her şeyi...her şeyi Sara...Sadece "Haklısın" diyebildim gözlerine bakarak.Haklıydı...Her şey gözlerimizden okunabiliyor.Peki gözlerimizi sadece bize değer veren kişiler mi okur? Bize nefret dolu veya hiçbir şey hissetmeyen ya da tanımayan biri gözlerimizi okuyabilir mi? Mirkan bana çok değer veriyordu...Hem de çok fazla...Bunların hepsini düşünürken daha Mirkan'ın gözlerinin icine bakıyordum.Ta ki Berkay araya girene kadar.
Berkay
—Vay,vay bakışmalar falan,
diyip göz kırptı.Sara
—Berkay,saçmalamayı kes ve sus!Bir an da ağzımdan bu cümle çıkmıştı Berkay'a karşı.Neden bir an da bu kadar yükseldim? Neden böyle bir cevap verdim? Berkay'ı çok üzdüm mü? Bir yandan bunları düşünüyor, diğer yandan sınıftan çıkmış, merdivenlerden inmiş,okul bahçesine çıkmıştım.Tam ilerlicektim ki İclal aklıma geldi,bir an da duraksadım.İclal'i beklemeli miydim? Yoksa o beni bahçede göremez ise arar mıydı? Bence arardı, şeklinde düşünüp okul bahçesinden hızlı adımlarla ayrıldım ve eve doğru hızlı adımlarımla yolumu aldım.Otobüse binmek istememiştim.Hem geç kalıcak bir yerim yoktu,rahattım hem de bunaltıcı havama daha çok bunaltıcı hava katmak istemedim...Berkay'a çok mu sert bir şekilde tepki vermiştim? Yoksa ideal bir cevap mıydı? Yakın arkadaşım olduğu için onu üzmek istemiyordum ama o şekil de söyleyince kendime engel olamadım. Yok içim rahat etmeyecek benim, Berkay'a yazmalıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİLİNMEYEN SIR (Devam Ediyor)
AléatoireAltı kişiden oluşan bir arkadaş grubundaki baş karakterimiz Sara, sevgilisi tarafından aldatılır ve sevgilisi bir ruh hastasıdır. Bu ruh hastası tarafından öncelikle Sara,ardından arkadaşları kaçırılır.Ve bu kaçış esnasında gerçekleşen olaylarla bir...