1.Yeni başlangıçlar

71 10 96
                                    

Bir külü tekrar yakabilir miydiniz ?
Ateşi su olmadan söndürebilir miydiniz ?
Sönmüş bir kibriti, ateşe zorunlu bırakabilir miydiniz ?
Hayır ;
Beni yakmaya çalıştılar,
Şimdi sıra bendeydi.
Ben bir küldüm.
Ve ; ateşin ta kendisi olucaktım .

***

İçimde, fokur fokur kaynayan bir ateş vardı . Sanki damarlarımda beni yakan bir şeyler, beni içten içe yok eden, gittikçe harlanan bir alev vardı . O lav öyle parlak, öyle göz alıcı' ki önüne gelen herkesi yakar, küle çevirirdi . Aynı zamanda bir tarafım öylesine yıkılmış ve sönik'ki aynı yıkılan bir binadan sonra kalan bir toz katmanıydım, yıkımdan sonraki sessizlik, o boşluk gibiydim...

Kafam doluydu çok düşünüyor, geçmişi eşeliyor ve kendimi bu düşüncelerle yoruyordum. Yapmamalıyım aslında bunu yaparak sadece kendime zarar veriyordum, kendimi yıpratıyordum. Yeni başlangıçlara ihtiyacım vardı,
Yeni bir şehir,
Yeni bir arkadaş,
Yeni ev,
Belki, sadece seveceğim degil, sevilebileceğim bir ilişki...

Ama böyle bir şey mümkün değildi, asla'da mümkün kılmayacaktım.

Ben ise; sevmeye alışkın ama sevilmemeye mahkum bir kadın...

Sevmiyecektim, bunu en çok'ta kendim için yapıcaktım. Benim sevgim yetmiyordu kimseye, belkide ben yeteri kadar sevememişim'dir. Kimse karşılık vermezdi sevgime, karşılık vermeycek kadar mı değersiz'di sevgim...
Bir karar almış, bir daha kimseyi sevmeyecektim. Herkese karşı aynı Yasmin; ifadesiz, sert, soğuk, asla taviz vermeyen. Hayat beni bu olmaya itmişti.

Yeni başlangıç için ilk adımı atmıştım Muğla'daki görev yerinden Hakkariye ablamın yanına gidiyordum artık beraber aynı tesiste görev yapıcaktık, ama bundan memnun olmayan iki kişi vardı. Şuan'da yanı başımda olan bir adet ağlayan Zeynep, yani annem. Ve; bir adet ağlayan annemi, yatıştırmaya çalışan yunus, yani babam.

" Yasmin, ablan gibi gitmek zorundamıydın. Zaten onun özleminden yanıyoruz bir' de şimdi senin özleminle mi yanalım?" Bana diyordu çok konuşuyorsun diye ama sabahtan beri peşimden ayrılmayan ve imkansız olduğunu bile bile beni vazgeçirmeye çalışan kendisiydi.

Bavulum'un fermuarını kapatıp, anneme döndüm, " Annecim, merak etme sık sık konuşucaz zaten. Buraya'da geliriz ablam'la beraber görüşecez yani, dönmemek üzre gitmiyorum oraya." Dedim yatıştırmak için.

" Öylede, burda olmanızla orda olmanız bir mi ? Evlat özlemi nedir bilir misin? Bir gün çocuğun olsun anlarsın beni."

Anneme bir gün çocuğum olmıyacak, asla bir anne olmayacağımı söylemedim. Söyleyince bir şey farketmiyecekti bu kararım'dan beni kimse döndüremezdi bu yüzden sustum bir yorumda bulunmadım .

Artık çıkmam gerekiyordu uçağım saat üçteydi ve havalimanına gitmeme gerekiyordu saat on ikiydi bir saat yolum vardı havalimanına o yüzden bavulumu kapının oraya bıraktım ceketimi giydim, babamla annemde arkamda duruyor ve bana sarılmak için bekliyorlardı. Her ne kadar vedaları sevmesem'de arkamı döndüm ilk anneme sarıldım. Annem bana öyle sıkı sarıldı'ki nefes alamadığını hissettim. " Kendine orda dikkat et önce Allah'a sonra ablana emanetsin. Orda' da rahat dur başını belaya sokma." Dedi annem beni azarlar gibi " Tamam annecim sen merak etme, sende önce Allah'a sonra sonra prens'ime emanetsin." Dedim babama küçüklüğümden beri prens'im derdim o benim küçükken masallarda dinlediğim ve hayran olduğum prensim'di. Annemin nasihatlarını onayladıktan sonra sıra babama gelmişti.
Babam her zamanki gülümsemesiyle beraber bana bakıyordu. Onun kollarına girdim annemin aksine babamın sarılışı narin kırılacak bir şeye dokunuyormuş gibiydi, " Ben sana sonuna kadar güveniyorum Yasmin'im annenin dediğine bakma canını sıkan olursa patlat bir tane ilkokulda yaptığın gibi." İlkokulda pek rahat durduğum söylenemez'di . Gülerken daha sıkı sarıldım çok özliyecektim onları, " Sen endişelenme baba o iş benden sorulur " sinisice sırıttırken babamdan ayrıldım.

Ateş lalesi & sevilmeyenler matemi .Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin