Tim

285 23 101
                                    

Nedendir bilinmez.Uyuyamadım.Hemde hiç.Gözlerim saate kaydığında yataktan kalktım.Saat erken değildi.Bugün görüşme olacağı için hazırlansam iyi olacaktı.Bir kaç saate burada olurlardı.Hemen tuvalete girip elimi yüzümü yıkadım,işlerimi bitirdikten sonra aynı hızla dolabıma ilerledim.Sporcu atletimi giyip altıma bir eşofman geçirdim.Spor ayakkabılarımı da giyip saçımı yukarıdan sıkıca topladığımda spor hırkamı da alıp odadan çıktım.

Dışarı çıkar çıkmaz hemen koşu sahasına ilerledim.Kimse yoktu.Sahanın başında durduğumda önce biraz esnedim.Ardından hırkamı giyip koşmaya başladım.Ne kadar koştum bilmiyorum,hatırlamıyorum.Fakat etraf kalabalıklaşmaya başlamış,güneş kendini göstermeye başlamıştı.Hırkamı çıkarmak için durduğumda "Vahit!" diye bir ses geldi uzaklardan.Hemen kafamı elimde açmaya çalıştığım fermuardan çekip sesin geldiği yöne çevirdim.

İlk Albayı gördüm,ve ardından arkasındaki 6 kişiyi.Gelmişlerdi.Albay elini kaldırıp gel işareti yaptığında kenara koyduğum suluğumu alıp onlara ilerledim.Yanlarına vardığımda Albay konuşmaya başladı.

"Arkadaşların geldi.Üstünü değiş,bir duş al.Ve toplantı odasına gel."Hemen hazır ola geçip."Emredersiniz Komutanım."dedim.Gözlerim yanındaki üniformalı askerlere kaydığında aralarında üstlerim olduğu için.Başımla selam verip hemen içeri koştum.

Odama girip hızlıca duş aldım.Saçlarımı kurutup taradım ve topladım.Üstümü giyindiğimde postallarıma ilerledim.Postallarımı giyerken gözüm saate kaydı.20,25 dakika içinde hazırlanmıştım.Postallarımı giydiğimde bereme adımladım bu sefer.Mavi beremi kafama geçirip sağa yatırdım.Ve hazırdım.

Üstümü,beremi düzeltip odadan çıktım.Ve hızlıca toplantın odasına gittim.Odaya vardığımda kapıyı çalıp gel emriyle içeri girdim.Odaya girer girmez bana dönen gözlere tek tek baktım.En sonunda masanın en ucunda oturan Albaya baktığımda elinle yanındaki sandalyeyi gösterdi.Hemen sol tarafındaki sandalyeye oturduğumda Albay konuşmaya başladı.

"Evet,tamamız artık.Ayrı yerlerden aynı amaç için toplanmış bir timsiniz.Türkiyenin kendi alanıda en iyileri diye geçiyorsunuz.Ve ben bile sizi tam anlamıyla tanımıyorum.Önce bir tanışalım,ardından topantıya başlarız."Sağ tarafa dönüp bir askere göre fazla bakımlı olan askere işaret verdi.Yüzü tertemizdi.Ve bebek poposu gibiydi.Asker yerinde dikleşip konuşmaya başladı.

"Özel Kuvvetlerden Yüzbaşı Arhan DERELİ Komutanım.Çanakkale doğumluyum.30 yaşındayım.Pusat derler Komutanım."

Bu sefer isminin Arhan olduğunu öğrendiğim askerin yanındaki konuşmaya başladı.Sert bir duruşu vardı.

"Jandarma Komando Üsteğmen Furkan KARLI.Çorumluyum.29 yaşındayım.Bombacı diye geçerim buralarda."

Furkan'ın yanındaki askere döndü herkesin bu sefer gözü.Rahatsız olmuş gibi dikleşip boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Özel Kuvvetlerden Yüzbaşı Tuna DİZAR.Ispartalıyım.30 yaşındayım.Duman derler."

Sıra bendeydi.Tüm gözler bana döndüğünde konuşmaya başladım.

"Piyade Komando Üsteğmen İlay AKÇA.Trabzonluyum.27 yaşındayım.Herkes Vahit der.

Yanımda oturan asker konuşmaya başladı."Herkesten kastın ne?"Ona döndüm.

"Bir teröriste gidip Vahit dediğinde bile başka bir şey demene gerek kalmadan korkuyla etrafına bakmaya başlar.Bunu dene bir gün."Albayın gözleri ona döndüğünde konuşmaya başladı.

"Özel Kuvvetlerden Binbaşı Barlas DİLDAR. Ankaralıyım.33 yaşındayım.Mayın derler."Diğer asker konuştu bu sefer.

"Özel Kuvvetlerden Yüzbaşı Alpay BATIN.Isparta doğumluyum.32 yaşındayım.Islık derler."Ve sıra son askerdeydi.

"MİT'den Aras ALTUN.Bursalıyım.30 yaşındayım.Obruk derler Komutanım."

Albayın gözleri hepimizin üzerinde gururla dolaştı.En sonunda konuşmaya başladı.

"Memnun oldum hepinizle tanıştığıma.Şimdi size özel yatakhanenize gidebilirsiniz.Biraz kaynaşın.Sonra konuşalım."Diyerek ayağa kalktı.Albayın kalkmasıyla hepimiz aynı anda ayaklanırken hazır oldaydık. 

"Yüzümü kara çıkarmayın!"Diye gürledi Albay.

"Emredersiniz!"

"Eğer aranızdan biri bile şehit düşerse öbür tarafta peşindeyim ona göre.Çıkabilirsiniz."

Kapıdan dışarı çıktığımızda bizi bir asker karşıladı,ve yıllardır burada olmama rağmen hiç görmediğim bir odaya götürdü bizi.Odadan içeri girdiğimizde sağ tarata koltuk takımı ve televizyon vardı.Odanın geri kalanı ise bir çok masa ve sandalye bunlara ek olarak duvarları boydan boya kaplayan kütüphaneler vardı.

Herkes koltuk takımına yöneldiğinde tüm timi bir anda oturur halde buldum.Bende oraya doğru adımlayıp boş olan yere oturdum.Ben silahımın bakımını düşüne dururken onlar derin bir konuşma içerisindeydi. 

"İlay sana bir şey sorabilir miyim?"Diye bir ses yükseldiğinde odaklandığım parmaklarımdan gözlerimi sesin sahibine çevirdim.Bu Furkan'dı.

Kafamı olumlu anlamda salladığımda konuşmaya başladı.Bu sırada etrafımızdaki gözler ikimizin arasında dolanıyordu.

"Hepimizin kod adı mevkisine göre.Mesela Alpay nişancı olduğu için ona ıslık diyorlar.Sana neden Vahit diyorlar peki.Vahit'in yanlızdan başka anlamı yok bildiğim kadarıyla."Meraklı gözlerin bana döndüğünü hissettiğimde yerimde dikleşerek boğazımı temizledim.Ardından konuşmaya başladım.

"Yıl 2021 Teğmenim o zamanlar.Bir göreve çıktık sınırdayız.Esir düştüm." 

Çoğu kişini yutkunduğunu duydum.

"O zamanlar vurulmamıştım bile ve o kadar çok işkence aylarca çok ağır gelmişti."Tam devam edecekken Barlas girdi araya.

"Kaç ay esir düştün?"

"8 ay."Diye cevapladım.Ardından devam ettim.

"Sürekli yer değişiyorlardı,göçebe gibilerdi.Her 2 ayda bir kere yer değiştirdiler.O kadar çok işkenceye maruz kaldım ki.Konuşmayınca sonunda öldüreceklerdi beni.Dışarıdan eski bir tim arkadaşımızın silahının sesini duydum.Silahı nasıl tanıdın diyeceksiniz.Kod gibi düşünün.Eğer etrafta 3 tane tabanca sesi duyarsam hala etrafıma bakınırım.Onların geldiğini anlayınca intikam vakti diye düşündüm.Bağlandığım zincirlerden kurtulup kocaman bir binadaki 52 kişiyi tek başıma öldürdüm.Bu yüzden Vahit derler bana."

Kafamı ne zaman odaklandığımı bilmediğim ellerimden kaldırınca bana gururla bakan gözlerle karşılaştım.

***


MokitaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin