Yedi İnci

195 17 42
                                    

𝑇𝑢̈𝑟𝑘𝑙𝑒𝑟 𝑠𝑎𝑣𝑎𝑠̧𝑚𝑎𝑦𝑎 𝑏𝑎𝑠̧𝑙𝑎𝑟𝑠𝑎,𝑠̧𝑒𝑦𝑡𝑎𝑛ı 𝑐𝑒ℎ𝑒𝑛𝑛𝑒𝑚𝑑𝑒 𝑒𝑠𝑖𝑟 𝑎𝑙ı𝑟.

-𝐶𝑒𝑛𝑔𝑖𝑧 𝐻𝑎𝑛

***

Elimdeki HK416'yı kavradım.Hedefe odaklanmışken her zamanki gibi kafamda düşünceye yer yoktu.Komutanımızdan.Yani Barlas'dan emir bekliyorduk.Karşımızdaki köyde bir doktor esir alınmıştı.Tahminimize göre 100 kişi ya var ya yoktu.

"Vahit ve Obruk.Siz gidin ve doktoru alın savunma ateşi açacağız."Aras hemen yanıma geldiğinde o önde ben arkada ilerlemeye başladık.Tam o sırada Aras hızla bana döndü.Bana dönmesi ile koluma saplanan keskin acıyla yere düştüm.

Vuruldum.

Aras beni bir kayanın arkasına çekerken çatışma başlamıştı.Telsizden bağırışma sesleri gelirken Aras hücum yeleğinin içinden bez çıkarıp sıkıca bağladı kolumu.Onunla bakıştığımızda uzaktan bir yerden çığlık sesi geldi.Genç sarışın bir kadın buraya doğru koşamaya başladı.

O şuan tehlikenin farkında değildi.

Kolumu umursamadan yerimden hızla kalkıp bayır aşağı koşmaya başladım.Kurşunların üzerimden geçtiğini hissedebiliyordum.Sağ tarafıma döndüğümde nişancının silahının hedefinde ben değilde o kadın olduğunu fark ettim.Hızlıca kıza ulaşıp onun önüne kendimi siper ettim.

Vuruldum.

Belimi delip geçen kurşunun içimdeki yerini hissedebiliyordum.Ben hareket edince o da haraket ediyordu.Önemsemedim.Bizim taraf savunma ateşi açtığında kızın kolunu kavradım.O ise hala kulaklarını kapatıyordu.Tek elimde tuttuğum silahımla bir kaç adamı vururken onu en yakın kayaya doğru yürüttüm.Kayanın yanına vardığımızda çatışma bitmişti.Kız kolumdan kurtulup kayanın arkasına geçtiğinde dizlerimin üstüne düştüm.

Canım yanıyordu.Aras kızın yanında bittiğinde vurulup vurulmadığını öğrenmeye çalışıyordu.Daha fazla dizlerimin üzerinde kalamadığım için yüz üstü bıraktım kendimi çimlere.

Bizim timde yanımıza hızla geldiğinde Barlas hızlıca bana ilerledi.Omzumdan tutup beni düz çevirdiğinde hareketleri temkinli ve yavaştı.

"İlay.İlay nerenden vurulduğunu göster bana.Hadi güzelim.Benimle kal kapatma gözlerini."

Titreyen önce koluma ardından arkama doğrulttum.Konuşamıyordum.

"Çekilin doktorum ben.İlk müdahaleyi yapabilirim malzemeniz varsa.Bir bez ve su yeterli olacaktır."Uğruna vurulduğum doktor kadın ortaya girdiğinde Barlas kenara çekildi.Yaralarıma bakarken bir taraftan benimle konuşmaya çalışıyor beni uyanık tutmayı amaçlıyordu.

"Pekala,şuan inanamıyorum kendime.Nasılsın diye sorsam fazla saçma olur.O zaman ismin ne?"

"İlay."Diye fısıldadım yavaşça.

"Peki İlay.Bende Ela memnun oldum..."Gerisi karanlık.

***

Gözlerimi askeri revirde açtığımda başımda isminin Ela olduğunu öğrendiğim kız vardı.

"Günaydın.Biraz daha uyusaydın öldüğünü düşünecektim."Yerimde dikelmeye çalıştığımda tekrardan konuşmaya başladı.

"Hayır,sakın yapma.Uzun olan arkadaşın beni tembihledi ben gelene kadar hareket etmesin dedi"

Bu Barlas'tı.

"Ayrıca burada canım sıkıldığı için size küçük hediyeler yaptım.Biliyorum fazla çocukça ama olsun."Cebinden bir kolye çıkardığında bana doğru uzattı.Bu ucunda minik bir inci bulunan bir kolyeydi.Hiç düşünmeden başımdan geçirdiğimde Ela'nın gözlerinin parladığını gördüm.

"Sana kolye,erkeklere ise bileklik yaptım.Hepinizin beni kırmayıp takması çok şaşırtıcı.Hatta Aras Bey benden bir tane daha istediği konusunda ısrar etti.Siz ve arkadaşlarınız cennetteki yedi incisiniz.Bir güzel okuyup üfledim incileri.50 kurşun yeseniz bile bir şey olmaz size artık."

"Teşekkürler."Dedim kısaca.

Barlas odaya hışımla girdiğinde hemen gözleri beni buldu.Hızla yanıma gelip elini anlıma koydu ateşimi ölçmek istermişcesine.Bir şeyim olmadığını anlayınca derin bir nefes alıp verdi ve yanımdaki sandalyeye oturdu.

"O Furkan'ı geberteceğim."

"Ne oldu ki?"Diye sordum.

"İlay çok kötü.Ateşi çıktı.Aramızda kalsın ama ben toprağa şehit vermeye hazır değilim falan dedi.Korktum ya gerçekse diye."

"İyiyim."

"Ayrıca kurşunların önüne atlamayı Albaydan sonra benimle de detaylı bir biçimde olur mu İlay'cım."

Ardından gözleri Ela'ya döndüğünde "Bir şey olursa haber et.En küçük şeyden bile haberim olsun."dedi.

***

Ela bu haber etme işini biraz fazla ciddiye almıştı çünkü öksürdüğüm zaman bile Barlas'ı odaya çağırıyor öksürdüğümü bildiriyordu.Barlas bu durumdan sıkılmış olacak ki Ela'yı gönderip kendi yanımda durmaya başladı.O oturduğu sandalyede kafasını geriye atmış uyuklarken bende onu izliyordum son bir saattir.Hep bir detayını ezberlemek istiyordum.

"Neden beni izliyorsun?"Diye bir ses geldiğinde yerimde sıçradım.O ne zamandan beri uyanıktı.Gözlerini bana çevirdiğinde ne diyeceğimi bilemedim ama toparlamam gerekiyordu.

"İzlenmeye değecek şeyleri izlemelisin."Dedim.Ne dediğimin farkına varınca yanaklarımın kızardığını hissettim.

"Ben uyuyacağım."Dediğimde gözlerimi kapatmıştım bile.Tam uykuya dalacakken Barlas'ın "O halde izleme sırası bende."dediğini duydum.

***

MokitaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin