Minho
-Bildiğin gibi değil Jisung yalvarıyorum ya çek vur beni ya da bir dinle yalvarırım.Jisung
-Ne seni çekip vuracağım ne de dinleyeceğim Lee Minho yaptıklarını, insanları benden nasıl uzaklaştırdığını bir bir dinledim öğrendim şimdi çık git evine sarhoş sarhoş saçma saçma söyleyip beni de yorma anladın mı?Minho
-Jis-Jisung
-Yeter "Jisung Jisung" diyeceğimi dedim ben Minho, zamanında sen beni dinlemedin şimdi de ben seni dinlemiyeceğim yaşadıklarımı yaşaman yapayalnız kalman dileği ile.Minho ardımda sarhoş sesi ile bana sesleniyordu peşimden gelmeye çalışmıştı ama sonra yere çakılmıştı. Ne gibi bir açıklaması olabilirdi, nasıl açıklıyacaktı, hangi söz çöpe giden yıllarımı telafi edecekti? Ne bekliyordu ki? Açıklaması ne olursa olsun onu affetmeye niyetim yoktu gerçi düne kadar onunda kendini affettirmeye niyeti yoktu ama dediği dediğini tutmayan berbat bir insan olunca çok da sorgulamamak gerekiyordu.
Felix
-Jis nerde kaldın ya? Ne kadar endişelendik!Jisung
-Ayh Felix sakin ol kaç yaşına geldim hem kendi başımın çaresine kendim de bakabiliyorum.I.N
-Sen iyi misin hyung bir sıkıntı var gibi canını sıkan bir şey mi oldu?Jisung
-Olmadı başım ağrıyor izninizle odama gitmek istiyorum.Cidden korkunç bir baş ağrısı vardı. Ne kadar umursamamak istesemde olmuyordu işte; insan yaşadığı şeyleri bir anda silemiyordu, deniyordum daha iyi olmayı düşünmemeyi ama susturamıyordum kafamda ki sesleri, içimde ki duyguları görmezden gelemiyordum, sürekli yeni bir sayfa açtığımı kendime hatırlatıp içimi rahatlatmak istiyordum ama hayır imkansız gibi bir şeydi bu.
Kendi kendime uzun bir süre düşünmüştüm, sorasında kapı çalmıştı.
Jisung
-Girebilirsin,Chan
-Biraz konuşabilir miyiz diyecektim eğer istersen tabii.Jisung
-Efendim hyung bir şey mi oldu?Chan
-Sayılır Jisung, bana değil sana bir şey olmuş yıllarca görüşmesek bile seni tanıyorum bu bakışların konuşma tarzın bir şeyin işareti.Jisung
-Hyung cidden bir şey yok.Chan
-Bak Jisung anlatmak istemez isen anlarım ama en azından bana yalan söyleme ona göre davranalım hm?Jisung
-Hyung, Minho ile karşılaştım bir şeyler geveleyip durdu sarhoştu zaten. Kafamı karıştıracak tarzda şeyler söyledi, daha çok soru işareti soktu kafama yine.Chan
-Sordun mu ne demek istiyorsun diye?Jisung
-Sormadım, anlatmak istedi aslında ama izin vermedim. Bilmiyorum kendime güvenemiyorum.Chan
-Ne konuda?Jisung
-Kendime ihanet edip etmiyeceğim konusunda.Chan
-Nasıl yani? Açık konuş biraz.Jisung
-Hyung hâlâ onu seviyormuşum gibi geliyor masum çıkmasını isteyen sesler var içimde dinlersem ona aldanırım diye endişeleniyorum. Çünkü ben kendime de ihanet etmeye alıştım tekrar yaparım diye korkuyorum.Chan
-Seni anlıyorum Jisung ama sanki dinlesen çok daha doğru olur. Biliyorum zor istemiyorsun ama en azından aslını öğrenirsin.Jisung
-Bu olayın nasıl bir aslı olabilir ki? Ne diyebilir bana? Ne sunacak önüme? Yaptığı onca şeyin nasıl bir bahanesi olabilir?Chan
-Bilmiyorum Jisung ama Minho'yu azıcık tanıyor isem o bunları yapacak bir adam değil.Jisung
-Bir kez yapan bir daha yapar hyung hayatımda bir darbe daha yiyecek gücüm yok. Kapatalım konuyu olur mu? Biraz dinlenmek istiyorum.Chan
-Peki, bir ihtiyacın olursa beni çağır.Jisung
-Tamamdır.Tam Chan hyung çıkacakken seslendim ve onu durdurdum.
Jisung
-Hyung?Chan
-Efendim?Jisung
-Bunları çocuklara anlatmasan olur mu?Güven verici bir gülümseme sunup odadan ayrılmıştı. Bende uyumak için kafamı yastığa gömüp gözlerimi kapatmıştım.