Yutkundum. Oklor'ın turuncu gözlerinin içine baktım ve tedirgin olduğumu belli etmemeye çalışarak dedim:
-Oklor sen ne konuşuyorsun. Hiç bir şey anlamıyorum.
Oklor yakınlaşarak kulağıma fısıldadı'Senin hakkında her şeyi biliyorum'. Bunu fısıldadıktan sonra odadan çıktı onun çıkmasının hemen ardından Niliya geldi.
-Noluyor burada. Oklor'u gördüm buradan çıkıyordu.
Derin bir nefes aldıktan sonra bir bahane aradım ve dedim:
-Yüzük! Oklor yüzüğünü kayp etmişde belki burada düşürdü diye gelib baktı.
-Yüzük mü? Vay be, desene prenslerde süslenmeye başlamış diyerek hafifce kıkırdadı. Ee, peki bula bildimi? Buradamı düşürmüş diyerek ardından ekledi. Bense hemen cevap verdim.
-Yok! Burada düşürmemiş.
-İyi tamam, al suyun.
-Teşekkür ederim diyerek suyu tek bir yudumda içdim.
-Rica ederim dedi Siliya. Yalnız biz sabah yemek yiyemedik diye şimdi yiyicez sen iyimisin gele bilecekmisin.
-Yemeğe hiç hayır diyemem çok açım.
-İyi tamam, amma elerin kan içinde. Bu kan neyin kanı bileğin kırıldı peki başka ne oldu.
-Şey ben yalnışlıkla bileğim kırılmadan önce onu biraz yaraladım ondan sonra kırıldı derken bileğimideki acı kolumun baya bir ağrımasına neden oldu.
-Peki gel banyoda temizliyelim sonrada üstünü değiştirirsin.
-Üstüm? Üstümde ne var ki?
-Kan Larie, kan! Dedi
Hemen lavaboya geçtik. Niliya suyu açtı ben ise yalnızca bileğimi çizdiğim sonrasında ise Salrix'in kırdığı amma herkesin benim yalnışlıkla kırdığımı düşündüğü elimi suya uzattım.
Suyun soğuk dokunuşuyla hafif bir irkildim sonrasında ise kendime geldim. Bileğim o kadar ağrıyorduki bağırmamak için dişlerimi sıkıyordum.Ve ve ve sonunda bitdi ama acı bitmedi. Hemen lavabodan çıktık ve çıkar-çıkmaz Siliya dedi:
-Hadi elbise seç.
-Sen seçsen olmazmı.
-İyi tamam ne reng?
-Fark etmez diye lafımı uzatdım.
Siliya'nın seçtiği elbise mor rengte sade şık bir elbiseydi. Önü dizime kadar, arkasıysa ayağıma kadar uzanıyordu.
Hemen elbiseyi seçtim sonraysa hiç düşünmeden bir tac seçtim. Tacı Siliyaya uzatarak saçıma takmasını istedim. Siliya hemen tacı alarak saçlarımı açtı ve minik saç tutamlarını tac'a tutdurdu.-Nasıl? Diye sordu. Bu ses tonu ne neşeli bir ses tonuydu, nede sinirli bir ses tonu. Bu ses bıkkın bir ses tonuydu. Galiba Siliya benden bıkmıştı.
-Güzel dedim ardındansa ekledim Siliya galiba bıktın benden.
-Hayır! Sadece açım ve hemen yemek yemek istiyorum.
-İyi zaten buradaki işimiz bitdi gidelim.
-Gidelim kızıl oyuncak.
-Kızıl oyuncakmı?
-Evet, bundan sonra sana böyle seslenicem.
-Tamam o zaman benim siyah ve beyaz belam.
-Siyah ve beyaz belamı?
-Evet, bende sana böyle hitap edicem.
-Peki o zaman kızıl oyuncak gidelim.
-Gidelim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARİSLERİN SAVAŞI
FantasyLarie Elli küçük yaşlarda ailesini kayb etdi. İki ayrı krallık vardı. Bu krallıklar birleşmişdi ve Aura krallığı yaranmışdı. Amma bir gün Slon krallığının kraliçesi Saria'nın ölümü ile Slon krallığının kralı Maykx sinirlenip Oplin krallığına saldı...