"Eğer yaparsan sigara ısmarlayacağım."
"Sigara?" diyerek güldü Minho. "İçki." diyerek düzeltti onu.
"İyi tamam hadi git."
Minho arkadaşına göz kırparak ilerdeki minik ve tatlı gözüken pastaneye girip bir masaya oturdu. Tatlısını sipariş ettikten sonra bekledi. Yaklaşık 10 dakika içinde gelen pastadan birkaç parça yedikten sonra elindeki çatalı bırakarak kasanın olduğu tarafa döndü. "Müdürünüzü çağırın bana!" diyerek bağırdı.
Kai kasadan ayrılarak Minho'nun yanına gidecekti ki Jisung omzuna elini koyarak durdurdu. "Ben hallederim." dedi ve müşteriye doğru yürüdü.
"Buyurun."
Minho karşısındaki bedeni süzdü. "Sen mi yapıyorsun bu pastaları?"
Jisung anlamazca kafasını salladı.
"Hijyen denen şey yok mu sizin mutfağınızda? Bu ne?" diyerek tabağını işaret etti.
Jisung, Minho'nun yüksek sesinden dolayı onlara bakan müşterilerin bakışları vücudunu deşerken tabağa baktı. "Anlamadım."
"Tatlınızdan kedi tüyü çıktı!" diye sesini yükselterek konuştu Minho.
"Yanlışlık olmalı." diye mırıldandı Jisung. "Hiçbirimizin kedisi bile yok."
"Görmüyor musun işte pastadan çıktı."
Jisung, Minho'nun yüksek sesi ve müşterilerin ona olan bakışından ötürü dahada büyüyen gerginliği ile kasa tarafına döndü.
Kai onun bakışı ile hızlıca yanlarına geldi. "Ben ilgileneyim sizinle."
Jisung son bir kez başını eğdiğinde Minho'nun tekrar konuşması ile dona kaldı. "Müdürünüz ile konuşmak istiyorum ben sen ne hakla aramıza girebiliyorsun?"
"Hyung sen arkaya git." diye mırıldandı Kai Jisung'un omzuna elini koyarken.
"Müşteriyi dinlemiyorsunuz bile!"
Yutkundu Jisung. Kai tekrar konuşacakken Jisung durdurdu onu. "Diğer müşterilerle ilgilen."
"Emin misin?"
"Git."
Kai kasa tarafına geri döndüğünde Jisung, Minho'ya döndü. "Hesap almayacağız sizden böyle bir durumla karşılaştığınız için özür dilerim."
"Bir dahaki gelişimde pasta ısmarlarsanız anlaşırız."
Jisung şaşkınca baktı karşısındakine. Çünkü böyle hijyen sıkıntısı yaşayan müşteriler asla geri gelmezlerdi. Jisung yinede kabul etti bunu.
Minho daha fazla konuşmadan kalkmış ve çıkmıştı pastaneden.
Ondan yaklaşık yarım saat sonra yeni çalışana yerleri gösteriyordu. "Genel olarak böyle işte."
"Teşekkürler hyung anladım."
"Rica ederim Felix."
Günün geri kalanında Jisung arkadaşının yanına gitmişti hastaneye. Ardından onlarla birlikte dönerek arkadaşlarını Felix'le tanıştırmıştı.
Birkaç gün sıkıntılı müşterinin gelmesini beklemişti ama beklemekle kalmıştı sadece. Bir gün pastaneyi kapattıktan sonra Seungmin ile bir bara gitmişlerdi biraz kafa dağıtmak için.
Seçtikleri masada biraz oturarak etrafa alışmaya çalışmıştı ikili. Birkaç dakika sonra bir garson gelerek masalarına içecek bıraktı.
"Pardon, henüz bir şey sipariş etmedik?" dedi Jisung garsonu durdurarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Joke's On You || Minsung
Fanfiction"İlk karşılaşmamızda biraz hatalıydım, eğlenmek istedim sizin tepkiniz yüzünden." "Böyle eğlenilmez bir insanla, kafemde insanların ortasında beni küçük duruma düşürdünüz." "Başta arkadaşlarımın iddiası yüzünden demiştim kekinizde kedi tüyü falan yo...