Jisung bedenini Minho'ya çevirerek ellerini omzuna doğru uzattı. Belki de hayatında hiç böyle öpüşmemişti ama şuan öpüşmek istiyordu.
Minho, Jisung'un çıplak beline ellerini sararak okşamaya devam etti.
Jisung kendini tutamadan öpüşmeyi dahada derine çekerken Minho bir elini belinden çekerek ayırdı dudaklarını.
Yüzünü çok uzaklaştırmadan elini Jisung'un çenesine koyarak baş parmağı ile dudağına dokundu. "İleri gitmek isteyeceğini sanmıyorum."
"Neden sevgilim olamıyorsun?"
"Sevgili işleri benlik değil Jisung. Yatak arkadaşın olmasını isteyeceğini de sanmıyorum. O yüzden bu kadarı yeterli."
Haklıydı, Jisung bir yatak arkadaşı istemiyordu. Öyle biri değildi asla. Ama şuan bildiği tek şey Minho'yu istiyor oluşuydu. "Niye bu kadar yaklaştın o zaman bana?"
"Eğleniyordum." diyerek ellerini çocuğun ensesine götürerek saçlarını okşadı. "Hala çözemedin mi beni?"
"Oyuncağın mıyım ben senin?" diye sordu Jisung sakince.
"Hayır." dedi Minho. "Sen ilgimi çekiyorsun ama sevgililik beni çekmiyor."
Jisung birkaç saniye duraksadı. Beyninde parçaları birleştirmeye çalışıyordu. Bedenini daha da Minho'ya yaklaştırdı. "Ne istersen yaparım."
Minho, Jisung'dan kesinlikle böyle bir cümle beklemiyordu. Kim bekleyebilirdi ki? "Kaldıramazsın sen beni Jisung."
"Kendine böyle bağlayıp bırakacak mısın?"
"Kendime bağlamaya çalışmadım seni. Sen fazla kolaysın."
"Farkındasın ama bunun."
"Farkındayım." diyerek dudakları birbirine deyecek kadar yaklaştı Minho. "Ama ben seni aşarım. Bunun da farkındayım."
"Farkındaysan niye bu kadar ileri gittin?"
"Eğlenceliydi," diyerek geri çekildi tekrar Minho. "Eğlenceme düşkünüm bilirsin."
Minho'nun uzaklaşması ile Jisung çocuğun yüzünü kavrayarak kendine çekti ve yeniden öptü. Bu sefer derine çekmeden ayrıldı. "Ben de eğlenmek istiyorum."
Minho kımıldamadan dinledi.
"Geçen bahsettiğin yere gidelim."
Minho tekrar uzaklaştırdı yüzlerini. "Üstünü değiştir." dedikten sonra ayrıldı odadan.
Jisung o odadan çıktıktan sonra aynada kendine baktı. Kesinlikle bu davranışları sergileyecek biri değildi, kafayı yemiş olmalıydı ya da Minho onu delirtmişti.
Başkasının yanında belki böyle konuşamazdı. Bütün cesareti Minho'ya karşıydı. Ne yaparak onu etkiledi bilmiyordu. Belki 1 haftadır onu göremediği içindir.
Üstünü değiştirip çıktı odadan. Minho koltukta oturuyordu, kapı sesi ile kaldırdı başını.
"Hazırım."
Minho gülümseyerek bir şey söylemeden ayağa kalktı. Jisung arkasından ilerledi daha fazla bir şey söylemeden.
Minho'nun motoruna binerek bir yere gitmişlerdi. Jisung'un ilk an tahmin ettiği gibi sokak arası bir yerdi ve etrafta içen insanlar vardı. Aralarda da barlar veya kumarhaneler. İçerisinde ne olabileceğini bilmiyordu gerçi.
Minho yürümeye başladığında çok uzakta durmadan yanında yürümeye başladı.
Minho bir arkadaş grubunun yanına giderek durdu. Jisung'da yanında durdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/365308683-288-k228112.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Joke's On You || Minsung
Random!!!ARA VERİLMİŞTİR!! "İlk karşılaşmamızda biraz hatalıydım, eğlenmek istedim sizin tepkiniz yüzünden." "Böyle eğlenilmez bir insanla, kafemde insanların ortasında beni küçük duruma düşürdünüz." "Başta arkadaşlarımın iddiası yüzünden demiştim kekiniz...