Arkadaşları ile yaktıkları ateşin etrafında oturan bir kız ikilinin ona bakması ile ayağa kalkarak Minho'ya doğru koşarak sarıldı. "N'aber lan?"
"Lia, yavaş." diyerek geriye sarsıldı Minho.
Lia sıkıca sarıldıktan sonra elindeki içkinin düşmemesine dikkat ederek geri çekildi. "Yoksun bayadır."
"Her zamanki ben ya."
Lia, Jisung'a bakarak tek elini kaldırarak selam verdi. Jisung'ta gülümseyerek karşılık verdi ona.
"Katılmak ister misiniz bize?" dedi arkadaki kalabalık arkadaş grubunu göstererek.
Minho oturanlardan birkaç kişiyi tanıyordu, onların ona bakması ile eliyle selam verdi oturanlara. Ardından tekrar Lia'ya döndü. "Sağol yavrum ama şuan değil, ben belki sonra katılırım size."
"İyi peki, içki ister misiniz yürürken içmek için?"
Minho cebindeki anahtarı alıp salladı. Lia anladım dercesine kafasını salladı. Ardından veda ederek arkadaşlarına döndü.
İkili tekrar yürümeye devam etti. "Eski sevgilin falan mıydı?"
"Ne?"
"Gerçi sen önüne gelene yavrum, bebeğim diyorsun." diye söylendi Jisung kendi kendine.
Minho neyi kast ettiğini anladığında gülümsemesini tutamadı. "Doğru." diyerek çocuğun kurduğu cümleye onay verdi.
Jisung ona göz devirdi. Hava kararmaya
başlamıştı onlar yürürken."Yarın annemin yanına döneceğim birkaç günlüğüne."
"Neden?" diye sordu Jisung hemen.
"Konuşmam gereken bir şey var onlarla." diyerek durdu ve Jisung'a döndü. "Klasik aile işleri."
Jisung'da durarak ona döndü. "Kaç gün kalacaksın?"
Omuz silkti Minho. "Birkaç kişiyle daha görüşceğim için emin değilim."
"Peki."
Minho sahilin arkasındaki ormanlığa doğru yürüdü. O yürürken Jisung yavaşça adımladı arkasından. "Böcek falan vardır şimdi ya."
"Bir şey olmaz böcekten." diyerek gördüğü taşa oturdu ve Jisung'u bekledi.
Jisung yavaşça bastığı yerlere dikkat ederek geldi ve oturdu. "Kumdaydık ne güzel niye buraya çıktın?"
"Yoruldum. Yorulamaz mıyım?"
"Sen mi yorulacaksın?" diyerek yargılayıcı şekilde Minho'ya baktı Jisung.
Minho aklına gelen ile Jisung'un ona dönük olan suratına yaklaşarak kulağına fısıldadı. "Ne kadar dayanıklı olduğumu yatakta görmek ister misin?"
Jisung cevap verecekken telefonu çalmıştı, hızlıca yüzünü uzaklaştırarak telefona yanıt verdi.
"Efendim Seungmin. Hepiniz toplandınız mı? Tamam 10 dakikaya gelirim bende." dedikten sonra kapatarak onu izleyen çocuğa döndü. "Kalkalım mı artık?"
Minho gülerek başıyla onayladı. İkili kalkıp sahil tarafına yeniden inmiş ve motora doğru yürüyüşlerdi.
Minho, Jisung'u tarif ettiği eve bıraktıktan sonra Lia ve diğerlerinin yanına dönmüştü.
1 hafta sonra
Jisung iş çıkışı Felix'leydi. Biraz yürüyüp öyle eve gitmeyi düşünmüşlerdi.
"Felix bir şey sorabilir miyim?"
"Hı?" diye cevap vererek ona döndü Felix.
"Minho'yla ne kadar yakınsınız?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Joke's On You || Minsung
Fanfiction"İlk karşılaşmamızda biraz hatalıydım, eğlenmek istedim sizin tepkiniz yüzünden." "Böyle eğlenilmez bir insanla, kafemde insanların ortasında beni küçük duruma düşürdünüz." "Başta arkadaşlarımın iddiası yüzünden demiştim kekinizde kedi tüyü falan yo...