Sakin adımlarla motorumdan inmiş kaskımı başımdan çıkarıp motorun üzerine bırakmıştım.
Anahtarımla kilitleyerek başımı kaldırıp yavaşça etrafa göz gezdirdim. Saçlarımı ellerimle geriye doğru yatırıp ceketimin yakalarını düzelttikten sonra fazla dikkat çekmemeye çalışarak bahçeye göz gezdirmeye devam ettim.
Okul binasına doğru ilerlerken göz göze geldiğim, yanından geçip gittiğim her bir suret, potansiyel bir şüpheliydi benim için.
Yalnızca iki gün önce, bir gece ansızın mesaj atan o kişiyi arıyordu gözlerim.
Neden bilmiyorum ama başıma çok fazla bela açacakmış gibi hissediyordum.
Ellerim ceplerimde, okulun merdivenlerini çıkarken arka cebimdeki telefon titreşti. Etrafa yeniden şüpheli bir bakış atarak telefonumu cebimden çıkartıp mesajı kontrol ettim. Ondan gelmişti.
V:
Günaydın Jeon
O güzel gözlerin beni mi arıyor
Boşuna yorulmasınlarKaşlarımı çatarak bakışlarımı etrafta gezdirdim. Yakınlarda kimse yoktu. Nereden izliyordu beni?
Jungkook:
Neredesin?V:
Boşuna bakınma yakışıklı
Beni göremezsin
Kaplancık tavşanı izliyor
Ama kaplan iyi bir avcı
Tavşan onu göremezSinir ve merakla harmanlanmış nefesimi verdikten sonra telefonumu yeniden cebime sokuşturdum ve odama doğru ilerledim. Anahtarımı cebimden çıkarıp kapıyı açtım ve odaya girdim.
Masama doğru ilerlediğimde, burnuma dolan kokuyla kaşlarımı çattım.
Masanın üzerinde buram buram kahve kokan bir bardak Americano duruyordu! Hergün içtiğim kahveydi bu. Odanın kilitli olduğuna emindim. Tek anahtarı bendeydi. Burası benim kişisel ofisimdi. Daha az önce kilidini kendim açmıştım.
Kahve bardağını elime alarak üzerine baktım. İsim kısmına yalnızca bir harf yazılmıştı.
"V"
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Cep telefonumun yeniden titrediğini hissettim. Kahveyi masama geri bırakıp bildirime tıkladım.
V:
Afiyet olsun Bay Jeon
En sevdiğiniz~~~
"Bugünlük ders sona erdi arkadaşlar, hepinize teşekkürler."
Dersi bitirdikten sonra amfi yavaşça boşalırken kürsüye ilerleyerek eşyalarımı toparladım ve çantamı sırtıma astım.
Evet belki de koca üniversitede bilgisayar veya evrak çantası yerine siyah sırt çantası kullanan tek öğretim üyesi bendim. Ama kimse beni suçlayamazdı taşıması çok daha kolaydı.
"Bay Jeon!"
Bana seslenen öğrenciyle adımlarımı durdurup arkamı döndüm. Kahverengi hafif kıvırcık saçlı bir çocuk birkaç adımda yanıma geldi.
Onu dinlediğimi belirtmek için başımı salladım.
"Evet?""Efendim bu konu için önerebileceğiniz herhangi bir fasikül var mı?"
Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.
"Neden, konuyu anlamadın mı?"Adeta küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzerek şımarıkça sızlandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Confusion
FanfictionSeul üniversitesinde öğretmen olan Jeon Jungkook, gecenin bir yarısı mesaj kutusuna düşen bildirimle, kendisine telefon şakası yapıldığını düşünür.