Manyak

1.1K 118 29
                                    

herkese merhabaa. bu bölüm biraz ağır olacak ama umarım beğenirsiniz. her zamanki gibi yorum bırakırsanız sevinirim:) herkese desteğiniz için çok çok teşekkür ederimm

{...}

"Bu cinayeti soruşturmakla görevli olan başkomiser kalp krizi geçirmiş. Bu yüzden iş bize verildi," Eda odanın bir köşesinden diğerine yürüyordu. Öfkeli, gergin ve endişeliydi. "Çocuk oyun parkında bir kadın cesedi bulunmuş. Kimliği hala belirlenememiş. Üzerinde hiçbir belge bulunamadı ki bu şaşırtıcı değil. Belli ki kurgu. 10 bıçak yarası var ama yakınında bir damla kan bile yok. Temizce yıkanmış ve hatta farklı bir şey giydirilmiş. Ve ağzına gazeteden bir parça koymuşlar. Gazetenin üzerinde bir tarih var. 12 Şubat 2006'yı gösteriyor. Katil bağlantıyı görmemizi istemiş anlaşılan. Çünkü bu tarih benzer bir cinayetin işlendiği tarih. O zamanlar komiserdim. Çocuk parkında salıncakta bir kadın cesedi bulmuştuk. 28 yaşında. 12 bıçak yarası. O da başka bir yerde öldürülmüş, yıkanmış ve aynen şu son kurban gibi giydirilmişti. Ağzında da bir gazete parçası bulunmuştu. Tıpatıp son bulduğumuz kadın gibi yani. Bir hafta sonra, 10 bıçak yarası olan başka bir kadın bulundu. Yine çocuk parkında salıncakta. Sonra bir hafta sonra, başka bir ceset daha. Aynen diğerleri gibi. Bu son cinayetti."

"Şu cinayetleri işleyen adamı 2006'da tutukladığınızı söylemedin mi kaptan?" diye sordu Hande.

"Evet. Yaşar Çakır. 2007-de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Şu an cezaevinde."

"Yani elimizde bir taklitçi var. Birisi 2006'daki cinayetleri kopyalıyor."

"Sorun da o zaten. Ondan emin değiliz. Medya, kurbanların ağzındaki gazetelerden haberdar değildi. Bunu sadece polis ve katil biliyordu."

"Yani..."

Eda derin bir iç çekti ve ellerini masaya dayadı. "17 yıl önce yanlış kişiyi mahkum ettiğimiz düşünülüyor."

{...} {...} {...}

Üç gün geçti.

Zehra, İlkin, Elif ve Hande'nin ofisindeydi. Simge de o an oradaydı ve çay içiyordu. Herkes 2006-2007 yıllarındaki davanın materyallerini okuyor ve tartışıyordu. O dönemde tek şüphelinin Yaşar Çakır olmadığı ortaya çıkmıştı. Üç kurban tek bir adamla bağlantılıydı: Levent Eken. İlk kurban onun komşusuydu. İkinci kurban, sekreteri. Üçüncü kurban ise nişanlısıydı.

"Nerede bu Levent şimdi?" diye sordu Zehra.

"Erzurum'da yaşıyor. Ama..." dedi İlkin.

"Ama?"

"Geçen hafta İstanbul'a gelmiş."

"Hoppala! Şu tesadüfe bak!" dedi Elif. "Baksana gazete son kurbanın ağzında bulunmuş yine. Bu bilgi medyada yoktu. Her şey neredeyse 20 yıl önce olmuş bitmiş. Ve sonra birden Levent beyefendi şehre dönüyor ve bir hafta bile geçmeden tamamen benzer bir cinayet işleniyor. Eda amirimin işine saygım sonsuz ama önceki soruşturmada hata aramamız gerekmiyor mu?"

"Gerçekten de 2006'da yanlış adamı tutuklamışlar gibi görünüyor," diye onayladı İlkin.

"Bence telaşa gerek yok," dedi birden Hande. "Yaşar'ın masum olup olmadığını bilmiyorum ama 2006 yılında bu suçları işleyen kişi ile şu anda kimliği belirsiz bu kadını öldüren kişi aynı kişi değil. Orası kesin."

"Hande başladı yine," diye mırıldandı Elif alay edercesine.

Hande Simge'ye döndü. "Sen ne düşünüyorsun?"

"Yani... 2006'daki raporu okudum. Göğüste ve karında hayati organlara zarar veren delici bıçak yaraları var. Kurbanların ölümleri, yaraların oluştuğu andan itibaren onlarca saniye ile dakikalar arasında bir süre içinde gerçekleşmiş. Tüm yaralar 20 santimetre uzunluğunda, 3 santimetre genişliğinde bir bıçakla açılmış. Şimdiki kurban da benzer bir cinayet silahıyla öldürülmüş diyebilirim. Aynı olduğunu söylemiyorum ama özellikleri aynı. Ama yaralar sadece karın bölgesinde, keskin bir açıyla açılmış. Kesikler çok düzgün. Ölüm, abdominal arter yaralanması sonucu dışsal şoktan kaynaklanmış. 10 farklı derinlikte yara var ve 8 tanesi ölümcül değil. Son olarak, kurban birkaç dakika ile yarım saat arasında bir süre içinde ölmüş. Yani demek istediğim, Hande haklı olabilir. Bunlar öldürmenin iki farklı yolu."

Kara Liste | GxG | HanZehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin