Akşamın o kasvetiyle saraya bir ıssızlık çökmüştü
Nilüfer Goncanın koluna girmiş, içeri götürmüştü
.
.
İkisininde aklı erlerindeydi, bir hüzün kaplıydı içlerinde ama belli de etmek istemiyorlardı, sonuçta birbirlerine destek olmalılardı bu zamanlarda
Nilüferin gözü Goncanın elindeki yazmaya gitti
Çok güzelmiş, dedi eliyle göstererek
Gonca içtenlikle gülümsedi
Güzel gerçekten, dedi demesine ama Nilüferin varacağı yer farklıydı sanki
Nilüfer Goncaya iyice yaklaştı
Biliyor musun? dedi hevesle
" Ben bugün ilk namazımı kıldım Gonca.."
Öyle huzurla doldu ki içim sana anlatamam, sanki üzerimden bir yük kalmış gibiydi
Nilüferin hevesli hevesli anlatışı Goncayı duygulandırmıştı
Allah kabul etsin, dedi içtenlikle
Dualarına beni de katmayı unutma olur mu?
Olur.. dedi Nilüfer
Sende beni eksik etme..
Goncanın gözü elindeki yazmaya gitti birden
Al.. dedi Nilüferin gözlerinin içine bakarak, bu senin olsun, benim sana hediyemdir
Nilüfer eline tutuşturulan yazmaya şaşkınlıkla baktı
Bu yazma çok güzel, dedi işlemelerine dokunarak
Ama...
Aması maması yok Nilüfer, dedi azarlayarak Gonca
Hem ben de çoktur buna benzer yazmalardan
Sana lazım olacak namaz kılarken..
Sağ ol Gonca, iyiki varsın
Gonca zaten bu yazmayı Nilüfer için bakmıştı, hediye etmekten zarar gelmezdi
Asıl sen iyiki varsın,dedi
Senin bu hevesini gördükçe pek mutlu olurum Nilüfer inan bana
.
.
.
.
İki şehzade Atranos yakınlarına varmıştı bile
-Alaeddin sen kalenin diğer tarafından bende bu taraftan kuşatmaya başlayacam, dedi Orhan
Tamam ağabey
Gizliden gizliye ordularla kalenin dört bir yanı kuşatılmıştı
Artık bütün askerler kendini belli etmiş, bizansın gözcüleri fark edende
iş işten geçmişti
İMREN TEGİN! diye bağırdı Orhan atını şaha kaldırarak
İmren kalenin surlarında baş gösterende devam etti
Osman beyden sana selamını getirdim, dedi bağırarak yine,
Ya şimdi teslim olursun ya da yarın burada leşini bulurlar!
İmren delirmiş bir şekilde cevap verdi
Burayı asla alamayacaksın Orhan!
Ancak benim ölümü çiğnersen alabilirsin dedi öfkeyle
Öyle olacak zaten İmren Tegin! dedi Alaeddin kararlılıkla, İmdi bizi zora koymadan teslim olki kanlarınız boşa akmasın!
ASLA! dedi İmren Tegin
BU SURLARDAN ADIMINIZI DAHİ ATAMAYACAKSINIZ!
Bunları söylerken keyifle gülen iki Şehzadeyi görmüyordu tabi İmren Tegin, plan tıkır tıkır işliyordu
.
.
.
.
.
Sabah
Kite yakınları
Bacıyanlar Balayla beraber Bizansın elinden tutsak kadın ve çocukları kurtarmış yola koyulmuşlardı
Orhan ve Alaeddin denilenleri yapmış birliklerini Kite yakınlarına yerleştirmişti
Bizans kisvesi giyen iki kardeş kendilerini gülmekten alıkoyamıyordu
