part 34

665 29 7
                                    


Sabah kalkar kalkmaz Goncanın durumunu kontrol etti Alaeddin.
Her ne kadar panzehiri versede güven olmazdı prensese. Elini yanaklarına götürdü birkaç defa. İyiydi çok şükür düne göre amma hâla solgundu suratı. Derin uykusu da bi hayli endişelendirmişti kendisini.

Gonca kapı sesiyle gözlerini açtığında şehzadenin ellerinde tepsiyle yanına yaklaştığını görünce yüzünde şaşkın bir tebessüm oluşmuştu hafifçe.

" Hayde kalkasın uyuyan güzel.."

Masanın üzerine koyduğu tepsiyi gösterdi kalkması için.

" Hayde gelesin.."

Yatağın içine iyice gömülmüştü Gonca, sıcacık yataktan çıkmak istemiyordu bir türlü. Alaeddinin yaklaştığını fark edende gözlerini kapadı yalandan. Lakin kendini bir anda havada bulunca şaşkınlığını gizleyemedi. Şehzade Goncayı kolları arasına aldığı gibi kaldırmıştı göğsüne doğru.

" Ne edersin Alaeddin, yüreğim ağzıma geldi! "

" Hatunumu kahvaltıya götürürüm. Hem fena mı yorulmazsın işte"

" Alaeddin indir beni, canım istemez, nolur"

" Yok öyle Hileci hatun! Bu kahvaltı edilecek.."

Kollarında taşıdığı gibi sedire bıraktı Goncayı. Amma hâla karşısında uykusunu alamamış, esneyen, yorgun argın dik durmaya çalışan hatununu görünce yanına oturdu. Saçlarını bir bir kulaklarının arkasına aldı. Alnına en derininden bir öpücük kondurdu.

" Goncam.. Uykunu almadın mı yoksa? Ne diye öyle durursun?"

" Erim daha elimi yüzümü yıkamadan sofranın başına oturtursa böyle olur işte" dedi gamzeleriyle Alaeddin bakarken.

" Doğru" dedi gülerek Alaeddin. Nerden bilsindi böyle olacağını. Aklı sıra romantiklik edecekti hatununa işte.

Elini yüzünü yıkayıp üzerini değişen de tekrar Alaeddinin yanına oturdu Gonca. Hatununun kendine gelmesi bi hayli keyiflendirdi Alaeddini.

" Hayde, yiyesin yemeğini. Güçten düşmeyesin daha fazla Goncam."

" Sende yiyesin o vakit. Hem o kadar şey hazır etmişsin benim için."

" Hayde, hayde! Yerim ben, sen düşünme beni"

Ekmeğini bölüp önündeki reçele bandırdı Gonca. Kaşları kalktı aldığı lezzetle bir anda. Gözlerini yumdu özlediği tatla beraber.

" Anam etmiş sabah senin için. Lakin bi kıskanmadım değil Goncam."

" En sevdiğim.. En sevdiğim reçeldir bu Alaeddin. Bala Ana bunu nerden bilir?"

" E orasını da bana sorasın Goncam, anam sordu söyledim. Hem fena mı etmişim hatunumun gül reçelini özlediğini.."

" Eyi etmişsin, dedi ekmeğini tekrar bandırarak. Sonra bir daha, bir tane daha..

Alaeddin öyle izliyorduki artık hatununu, onun bile canı çekmişti şehvetle yenilen güzelim reçelden. Gonca gözünün ucuyla Alaeddine bakmış, anlamıştı ağzının sulandığını. Elindeki bandırdığı ekmeği uzattı yemesi için.

" Öyle izleyeceğine sende yiyesin hayde. Ammaa! Bu ilk ve sondur bunu bilesin, bir daha vermem, Bala anam benim için etmiş"

İyice yanaştı Alaeddin, hatununun dudağında kalan reçeli baş parmağıyla temizledi yüreğindeki azgın sehzadeyi durdurmaya çalışırken. Gonca ise donup kalmıştı birden gelen bu narin dokunuşun ardından.

" Bu kadar sevdiğini bileydim önceden derdim anama.." dedi hâla gözleri dudaklarındayken.

Başını salladı adamın suratına bakarak kipir kipirr gözleriyle. Şehzadenin yine elleri durmuyor hatununun dudaklarında gidip geliyordu azgınca.

algon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin