part 38

476 28 3
                                    


3 ay sonra...

YENİŞEHİR

Akşam sofrası kalkmış beyler divana geçmişti. Haliyle hatunlar da çardağa geçmiş erlerini beklerdi. Nilüfer kundaktaki bebeğine bakarken Gonca kenardan kenardan elmaları bir güzel yürütüyordu. Alaeddin bolca meyva ye demesine kalmadan o bolca tüketiyordu zaten. İştahı pek açıktı şu sıralar...

Balayla Malhun sanki sözleşmiş gibi Goncayı süzüyordu dikkatle. Keyifleri yerindeydi lakin ne konuşurlardı diye içi içini yemiyor değildi Goncanın. İstemsizce karnına gitti eli.

" Kızım.. Afiyettesindir inşallah " dedi Malhun.

" Eyiyim çok şükür Malhun ana" dedi son lokmasını da ağzına atarak. " Arada halsizlik olsa da eyiyim "diyebildi.

Lakin Bala, erkenden çıkmış karnına elini kondurunca şaşırdı Gonca. İlk gördüğünde belli etmese de şaşırtmıştı çıkmaya yüz tutmuş göbeği.

" Nilüferin bu vakitlerde karnı pek çıkmamıştı ha Malhun?" dedi yüzünde neşeyle karışmış ümit kırıntılarıyla bakarken.

" Evet ana." dedi Nilüfer. " Benim karnım epey sonra belli oldu. Maşallah bu bebe kendini epey erken belli etti " diye devam etti.

Gonca hayretle konuşulanları dinlerken bunun eyi mi yoksa kötü mü olduğunu anlamaya çalışıyordu korkuyla.

" Yani?" dedi meraklı gözlerle. " Ne demek istersin Bala ana? Bişey mi olacak yoksa bebeme?"

" Yok kızım, yok. Sen sıkma o güzel canını. Biz sâde başka bişeyden şüphe ederiz o kadar."

" Neyden? Neyden Bala ana? "

Goncanın ellerinden tuttu Bala.

" Daha konuşmak için pek erkendir amma.. Sankim iki defa babaanne olacağa benzerim ha?" deyiverdi sevinçle gülümserken.

Gonca'nın yanakları al al oldu utandığından. İşittiği şeyle açılan gözleri hayretle bakındı etrafına. Ne diyeceğini bilmiyordu. Olabilir miydi deyu düşüncelere daldı hayretle.

" Amma daha belli değildir. Sabaha bir ebe çağırır emin oluruz ha Bala?" dedi Malhun.

" He ya. Kim bilir doğru çıkıverir süphelerimiz..."

Gonca yerinde duramadı heyecandan. Demek erkenden çıkan göbeği buna işaretti. İki tane evlada...

Hava epey serinleyince odalarına çekildi herkes. Gonca çoktandır bu odaya hasret kalmıştı, özlemişti Kiteye gideli. Dolabındaki beyaz, kenarları çiçek işlemeli geceliğini giydi. Örgülerini açıp yatağa girdi. Bir yandan kapanan gözlerini inatla açmaya çalışırken bir yandan da Aleddinini bekliyordu. Geç olmuştu artık, gelmesi gerekirdi.

Kapı aralanınca erinin geldiğini anlayan Gonca kafasını kaldırdı lakin Alaeddin yatması için ısrar etti.

" Bugün çok yoruldun Gülüm. Sen yat, gelirim imdi yanına.."

Üstündeki fazlalıkları çıkarıp Goncanın yanına yerleşti Alaeddin. Goncanın gözleri açık olsa da Alaeddine dönmedi bir türlü. Yine düşünce âlemindeydi Goncası.

Sahiden de öyleydi. Alaeddine söylemekle söylememek arasında gidip geliyordu Gonca. İlkin emin olmak istedi zira Alaeddini kuru bir şüpheyle hayal kırıklığına uğratmak istemedi. Sabah emin olup söylemeyi tercih etti.

Alaeddin ardından göğsünü sırtına yaslayınca kendine geldi. Yüzünü Alaeddine dönmek istese de Aleddinin karnındaki elleri engel oldu ona. Sıkıca sardı bedenini elleri. Boynuna da sokulunca huylandı birden. Gülümsedi sadece.

algon Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin