0.5 "Biraz da biz gülmeyelim mi?"

86 7 10
                                    

-Connor'ın bakış açısı-

Yaklaşık 30 dakikadır kapalı olan gözlerimi istemsizce yavaş yavaş araladım. Uyanmak istemiyordum. Ama gördüğüm o şeyden sonra da gözümü asla kapamak da istemiyordum. Korkmuştum.

İlk defa korkmuştum, nasıl bir his olduğunu bu güne dek hissetmemiştim... İlk defa üşümenin nasıl bir his olduğu gibi.

Gözlerimi tamamen açmaya çalışırken etrafı biraz bulanık görüyordum. Görüşüm pusluydu. Gözlerimi hızlıca kırpıştırırken karşımda duran, beni endişeli ve meraklı gözleri ile karşılayan kara gözlü kadına bir süre daldım.

Kara gözleri, beni bataklık gibi kendisine çekiyordu. 'Gel.' diyordu sanki bana gözleri. Beni sıcak bir yuva gibi kendine çekiyor, ana şefkatiyle beni bağrına basıyordu.

Gözlerimizin birbiriyle kesişmesinin ardından etrafta gözlerimi gezdirdim.

Evdeydik.

Şükürler olsun ki evdeydik.

Evde olmanın verdiği rahatlıkla gözlerimi kapayıp derin bir nefes aldım. Bunu olabildiğince uzun ve derin bir şekilde nefes vererek bitirdim.

Tekrar gözlerimi açtığımda, kara gözlü kadının pamuk gibi ellerinin yanağımda gezdiğini hissettim. Beni koltuğa yatırıp, başımı dizlerinin üzerine koymuştu. Bir elim, göğüsümün üzerinde duruyordu. Eli yanağımın üzerinde dururken, ben diğer elimi onun elinin üzerine koyduğumda o elim, ciltlerimizin birbirine dokunması ile beyaza döndü. Plastik cildimin altındaki beyaz taslak belirginleşti.

Departmanda yaşadığım durumun bende yarattığı etkiden dolayı konuşmadan öylece kucağında yattım.

Hiçbir şey diyemeden yattım. Desem, ne diyecektim ya da ne konuşacaktım? Konuşacak ne vardı?

Kara gözlü kadın, sessizliğin kara delik gibi bizi yutmasını istemeyerek konuştu.

"İyi misin?" dedi. Yüzündeki endişeyi sezebiliyordum. Stres seviyesi neredeyse %40'lardaydı.

Şaka yapıyor herhalde diye düşündüm.

Bu durumda nasıl iyi olabilirdim ki?

Yine de bir şey demedim. Yüzüme yalancı bir gülümseme takınıp dediğini onaylayarak elini tutmaya devam ettim.

Kara gözlü kadın, cevabımdan tatmin olmuş gibi durmuyordu. Kaşlarının, ortada çatıldığını fark ettim. Gözlerini kapayıp derin bir iç çekti.

'Yalan söylediğimi anladı.' diye geçirdim içimden. Ne de olsa tanıyordu beni.

Uzun bir zamandır.

Yavaştan ayaklanmaya çalışırken, omuzumdaki elin beni tekrardan dizlerine çektiğini hissederek, karşı koymadan kendimi dizlerinin üzerine koydum.

"Sen beni boşuna hiç kalbinin oralara koyma." dedim usulca. Kara gözlü kadının bana o delici gözlerle baktığını görüp çenemi kapadım. Elini, saçlarımda gezdirirken kulağıma eğildi.

"Öyle acıklı konuşma." diye fısıldadı bana. Beni önemsediği içten içe belliydi ama benimle uğraşsın istemiyordum. Zaten işi başından aşkındı. Kendi problemleri vardı. Bir de benle uğraşsın istemedim.

Kiraz Çiçekleri / ConnorxYNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin