Connor, kendi sandalyesine yürürken birden bire durdu.
Connor'ın şakağındaki mavi yanan LED, sarıya döndü. Connor, gözlerini hızlı hızlı kırpıştırarak başını iki yana salladı ve sarsak bir şekilde geriye doğru adım attı. Etrafa bakınıyor, sanki bir şey olmuş gibi kaskatı kesilmiş, öylece karşısındaki duvara bakıyordu.
Connor, hızla elini arkasındaki tabancaya götürdü. Boş boş duvara bakıyor, gözlerini kırpmaya devam ediyordu.
Gavin Connor'a stresle ve endişeyle bakarak "Ne oluyor buna?" diye söze girdi. Eliyle onu gösteriyor, bir bana bir de Yüzbaşı'na bakıyordu.
Bilmiyordum... Ne olduğunu bilmiyordum.
Ona bir şeyler oluyor, biliyordum ama müdahale edemeden öylece ona bakıyordum.-Connor'un bakış açısı-
Gözlerimi kırpıştırırken etrafa bakındım. Karşımda, Amanda'ya rapor gönderdiğim yeşil bahçe vardı. Genelde burada kuşları örtüşür, çalılar etrafta salına salına sesler çıkarırdı. Ama bu bahçeye şuan yeşil demenin zamanı değildi. Etraf, buz kesmişti. Hayatımda bir kere bile üşümemiş olan ben, ilk defa üşümüş, kollarımı bedenime sarmıştım. Soğuğu iliklerime kadar hissetmiştim...
Kar çok şiddetli yapıyor, görüş mesafemi daraltıyordu. Ağızımı aralayıp titrek bir nefes vererek gözlerimi etrafta gezdirdim. Karşımda Amanda'yı bulmuştum. Amanda'ya, endişe ve kaygı dolu bakışlar atarken o ise bana boş ve duygusuz gözlerle bakıyordu. Bana karşı o soğuk bakışlarının ardında hiçbir merhamet duygusu bulundurmadığını bilmeme rağmen, belki yardım edebilir diye seslendim, "Amanda!"
Sesimin titrediğini biliyordum. Amanda'nın gözlerimin önünden yavaştan kaybolduğunu fark ederek kollarımdan birini ona uzanmak istermişcesine uzattım.
"A-Amanda!" diye tekrarladım. Sesim çok ağlamaksı çıkıyordu. Amanda yürümeye, gözlerimden kaybolmaya devam ederken, belli belirsiz şu sözü duydum:
"Beni hayal kırıklığına uğrattın."
Bu söz, beynimde yankılanıp kulaklarımda çınlarken ardından seslenmeye devam ettim.
"Amanda, dur nolur!"
Gözlerimi tekrar kırptığımda, Amanda'nın kaybolduğunu görerek stresle etrafıma baktım. Kimse yoktu... Ne Y-N, ne Yüzbaşı ne Gavin... Kolumu tekrardan kollarımın etrafına dolarken, rüzgarın ceketimin eteklerini hızla dizlerime vurduğunu duyarak yavaş ama sağlam adımlarla yardım aramaya çalıştım.
"Amanda! Y-N! Kimse yok mu!?"
Avazım çıktığınca bağırıyordum. Gözlerim, sisten 2 metre uzağını göremiyordu. Histerik bir şekilde iç çekerek gözlerimi kıstım.
Tam karşımda, tanıdık bir silüet görünce yavaşça olduğum yerde durdum.
Çok tanıdıktı.
Yaşlı ve erkek biri olduğunu her halinden anlayabiliyordum. Uzun, beyaz saçlarını da anımsayınca bunun kim olduğunu anımsayarak, son bir umut ile heyecanla bağırdım.
"Hank!" dedim. Koşarak yanına varmaya çalıştım ama Hank, attığım her adımda benden bir adım uzaklaşıyordu. Stres ile tekrar seslendim, soluklarımın arasında tekrarlıyorum aynı ismi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiraz Çiçekleri / ConnorxYN
Fanfiction"Peki ya biz, dedektif? Biz niye kiraz çiçekleri gibi değiliz?" . . . Selamlar! Bu bir Fan kurgu-Genç kurgu olacak sanırım. Connor, D:BH ile ilgili pek bi Y-N ile hayal et tarzı bir kurgu yok o yüzden ben yazayım dedim. Neden bilmiyorum. (işsizim) S...