Kırtasiyeden geldiğimizde mutfağın camı kırıldığı için Jisung'un evi çok soğuktu."Jisung içerisi çok soğuk camını yaptırana kadar bana gidelim burada ikimiz de kalamayız hasta oluruz."
"Felix ya senin evini de öğrenirlerse o zaman senin de başın belaya girecek. Bak şöyle yapalım sen artık evine git benim yüzümden hastalanma ben bir şekilde burda kalmak zorundayım."
"Yok artık Jisung seni bu soğukta bırakıp kendim sıcak evde nasıl sefa sürerim hiç bir şey yapamazlar sende benimle geliyorsun seni almadan şuradan şuraya gidemem mümkün değil sen olsan beni bırakır mısın? Bırakmazsın bu yüzden alacağın eşyaları al bekliyorum."
İstemesem de eşyalarımı almaya gittim.
Ertesi gün hemen bu camın yapılması gerekiyordu. Şimdilik Felix'e gitmek zorunda kaldım. Anahtarla kapıyı kilitleyip apartmandan çıktık.Eve girdiğimizde ikimiz de hapşırıyorduk çantama Ihlamur almıştım Felix'e verdim ve Ihlamur demlemek için mutfağa gitti bende geldiğimde odaya çantamı bırakıp eşyaları etraftan toparladım. O sırada telefonuma bir mesaj geldi fatura ödeme falan zannetmiştim Felix ve fatura ödemeden başka kimseden mesaj gelmiyordu çünkü. Ama gelen mesaj bilinmeyen bir numaraydı.
0**********
Söylediklerimi ciddiye almana sevindim. Aferin sana Han Jisung o sürtük baban sözünde durmadı ama sen durdun artık seninle işimiz bitti.Mesajı okuduktan sonra sevinsemde bu kadar borcu kim ödemişti kim böyle bir iyilik yapardı bu çok tuhaftı daha önce kimse babamın pisliklerini ödemek için yardım etmemişti doğrusu bir yandan da
İçimi bir korku kaplamıştı. Daha sonra Felix'le oturup kahve içtik sohbet ettik falan sonra da uyumuşuz.(Sabah hafta sonu....)
Sabah telefonuma gelen mesaj sesleri ile uyandım.
1 okunmamış mesaj
Bilinmeyen numara
0**********1 okunmamış mesaj
Bilinmeyen numara
0**********2 okunmamış mesaj
Bilinmeyen numara
0**********1 okunmamış mesaj
Bilinmeyen numara
0**********2 okunmamış mesaj
Bilinmeyen numara
0**********Mesajların hepsine tek tek baktım.
Bilinmeyen numara
0**********Ugraştırmadın seninle olan işimiz sonlandı.
Bilinmeyen numara
0**********Laftan anlıyormuşsun hesabımız kapandı.
Bilinmeyen numara
0**********Baban gibi sürtük değilmişsin.
Meselemiz kapandı.
Bilinmeyen numara
0**********Seninle mevzumuz kalmadı Han Jisung.
Bilinmeyen numara
0**********Sonun baban gibi olmadı.
Akıllı çocuksun Han Jisung bana olan borcunu ödedin.
İyi de benim bu borçları ödeyecek param yoktu . Böyle bir para da verememiştim. Yakın zamanda da vermemiştim. Sevineyim mi korkayım mı bilemedim. Benim yerime 5 tane kişinin borcunu kim öderdi. Kim böyle bir iyilik yapardı. Gerçekten düşünüyordum düşünüyordum aklım almıyordu. Daha fazla ilgilenmek istemedim ve numaraların hepsini silip lavaboya gittim rutin işlerimi hallettim ve camcıyı aradım. Bugün saat 18.00 gibi gelebileceğini söyledi. Telefonu kapatıp yorganımın altına girdim uykum bölünmüştü. Sağa döndüm sola döndüm ve biraz uyumaya çalıştım ama nafile kalktım ve üzerimi değiştirdim. Ardından mutfağa geçtim Felix ile bugün cumartesi olduğu için dışarıda öğle yemeğine gidip biraz değişiklik yapmaya
Karar vermiştik 13.00'da öğle yemeği yiyeceğimiz için ikimize sandviç yaptım.Daha sonra Felix uyanmıştı ardından sandviçlerimizi yedikten sonra birlikte etrafı toparladık. Ve saat 12.00'ı gösteriyordu. Trafik olduğundan evden bir saat erken çıktık ve durağa doğru yürümeye başladık.
"Jisung canını sıkan bir şey mi oldu?"
"İyi bişey mi kötü bir şey mi bilmiyorum. Gittiğimizde anlatıcam ."
Otobüs hafta sonu daha geç geliyordu.
Felix'te beklemekten sıkıldığı için beni anlatmam için çekiştiriyordu."Hadi ama Jisung şuana kadar 47. Anlatışın olurdu bile anlat lütfen çok merak ediyorum."
"Öğle yemeği sırasında anlatıcam Felix sabret hem burda anlatmam pek güvenli değil öyle değil mi?"
"Offf haklısın ama... Sende bana restoranda anlatıcaksan neden durakta söyledin?"
"Çünkü sen canımın sıkkın olup olmadığını sordun."
O sırada ikimizi de sessizlik aldı ve otobüs geldi hemen bindik 20 dk otobüste yol gittikten sonra restoranda geldik.
Masamızı seçip oturduk.
"Hadi ama Jisung artık çatlıycam meraktan anlat artık."
"Sabah telefonuma gelen mesajlarla uyandım."
"Nedir bu mesajlar?"
"Borçlarla ilgili ama teşekkür mesajı."
"Ne teşekkür mü? İyi de sen nasıl borçları ödedin yani anlayamadım."
"Ben öd-"
Garson geldi ve konuşmamız kesildi menüyü verip gitti.
"Ben ödemedim yani-"
"Sen ödemedin mi eee o zaman bunlar iyilik meleğine mi dönüştüler?"
"Hayır Felix yani bana tek bı mesaj da gelmedi 5 tane mesaj geldi. Benim yerime biri 5 kişinin borcunu ödemiş."
"N-ne kim yapmış böyle bir iyiliği daha doğrusu iyilik mi o da belli değil."
"Yani 1 kişi desek değil 2 desek değil tam 5 kişinin borcunu kim neden öder ki? Yani başka tanıdığın yok ki ."
"Evet yok sabah sevineyim mi korkayım mı bilemedim. Daha önce babama da kimse böyle bir iyilik yapmamıştı. Önceden yapılsa anlıycam. Tuhaf.... Çok tuhaf gerçekten....."
"Belki de iyi bir şeydir belki de biz yanılıyoruzdur. Olamaz mı?"
"Pek sanmıyorum ama belki de haklısındır."
Daha sonra ikimiz de yemeklerimizi söyledik ve yemeklerimizi yedik. Sonra da otobüs durağına yol aldık ....
Oy verip yorum yapmayı unutmayın
Görüşürüzzzz🙋🏻♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEBT/Minsung
FanfictionBabasının borçları yüzünden kaçırılan Han Jisung, Lee Minho'nun eline düşer. ✨Minsung ✨Hyunlix ✨Chanmin